Everything Has Changed - Uyumsuz FanFiction

Nasıl olur?

Tam 3 hafta oldu. Tobias'ın evden ayrılmasının üstünden tamı tamına 3 hafta geçti. Bu geçen sürede birbirimizi hiç görmedik. Haftalardır ne yüzünü görüyorum,ne de sesini duyuyorum. Tam anlamıyla hasret çekiyorum. Tobias'ı görmek, ona dokunmak için şuan her şeyimi veririm. Birkaç kez Christina evinde yemek düzenledi, bizi barıştırmak için adım atmak istedi ama bunların hiçbirine katılmadı. Resmen benden köşe bucak kaçıyor...

Daha güneş ışıkları etrafı sarmadan uyanıyorum. Kaç dakika uyumuş olabilirim ki ? En fazla yarım saat. 3 haftadır ne uyku uyuyabiliyorum ne de yemek yiyebiliyorum. Her yediğimi de çıkarıyorum. Sürekli ya baş ağrısı ya da mide bulantısı çekiyorum. Nerdeyse 5 kiloyu bir anda verdim. Vermeye de devam ediyorum. Onsuz hayati işlevlerim bile gerçekleşmiyor, daha nasıl devam edebilirim bilmiyorum.

Zorla yataktan kalkıp saate bakıyorum. 06.45.

Bir mesaj gelmiş. Tobias'dan mi acaba diye bir heyecan oluşuyor içimde. Açıp bakıyorum, o değil. Bir anda gözüm doluyor tekrar onu düşününce..
Mesaj Caleb'den. "İşe gitmeden önce uğrayacağim. Önemli bir konu var." Demiş. Kim bilir yine ne problem çıktı. Merak ettim doğrusu. Neyse o zaman Caleb yarım saat içinde burada olur diye tahmin ediyorum. Hiç içimden gelmesede kahvaltı hazırlayayım diyerek mutfağa yöneliyorum.

Biraz sonra kapı çalıyor. Caleb'ı karşımda görünce ilk gözlerim doluyor. Şaşkınlığımı atar atmaz hemen boynuna sarılıyorum. Uzun bir süre çözmüyorum kollarımı, o kadar uzun zaman oldu ki birine sarılmayalı...

"Anlaşılan bayağı özlenmişiz?" Diyor Caleb.
"Bu sefer arayı çok açtık." Deyip gülümsemeye çalışıyorum gözlerimdeki yaşları silerken.

"Geç içeri hadi, kahvaltı hazırladım." Diyorum ve içeri çekiştiriyorum onu.

"Aslında hemen konuşmamız lazım." Diyor Caleb. Gözlerinde endişe seziyorum.
"Ağzındaki baklayı çıkar bakalım." Diyorum bıkkın bir şekilde.
"Çok fazla heyecanı kaldıracak modda değilim."

"Tris, bunu nasıl anlatmam gerektiğini bilmiyorum. Nereden ve nasıl başlamam gerektiğinide bilmiyorum. Ama bunu öğrendikten sonra hayatımızda bazı şeyler değişebilir."

"Caleb laf tantanalarını geçsen artık. Hemen konuyu açarsan iyi olacak." Diyorum biraz sitem ederek.

"Tamam. Tris, neredeyse 2 aydır bu konuyu araştırıyorum. Ve en son dün öğrendiklerimle konuya son koydum. Bildiğin üzere babam Bilgelikten transfer olmuştu. Ama transfer olduktan sonra galiba ilişkilerini hemen kesememiş..."diyor lafına gizem katmak için oldukça bilmiş bir tavırla.

"Caleb ne demek istiyorsun, hiçbir şey anlamadım. Şu olayı daha açık anlatsan?" Diye üsteliyorum artık sinirlenmeye başlayarak.

"Tris, demek istediğim şu, babamın bir ilişkisi varmış."

Duyduklarımı idrak edemiyorum ilk önce. Nasıl yani? Ne demek babamın ilişkisi varmış!!

"Ne saçmalıyorsun sen? Ne dediğinin farkında mısın?"

"Sakin ol Tris! Evet söylediğim her kelimenin farkındayım! Babamın bir ilişkisi varmış."

"Nasıl yapabilmiş! Annemi nasıl aldatabilmiş!"

"İşte o konuda yanılıyorsun. Babamın ilişkisi annemle evlenmeden önceymiş.Bigelikten ayrılırken anlaşılan her şeyden ayrılamamış. Ve birde asıl problem var, bir kardeşimiz daha var."

Son duyduklarımla karışmış olan aklım iyice iyice allak bullak oluyor. Bir kardeşimiz daha mı var!!!

"Caleb iyice saçmaladın! Nasıl bir kardeşimiz daha olur, nasıl !!"

"Evet,araştırmalarım bunu gösteriyor. Annemle evlenmeden önceki son sevgilisiyle görüşmesinde ona bir armağan bırakmış demekki..."

"Babama inanamıyorum! Böyle bir şeyi nasıl isteyerek yapar, aklım almıyor. Her ne olursa olsun birnevi annemi aldatmış oluyor. Peki annemin bundan haberi varmıymış?"

"Muhtemelen yok. Olsa biz de bir şeylerden şüphelenir anlardık değil mi?"

"Kim o? Tanıyormusun?"

Yanında duran çantasını açıp bir dosya çıkarıyor. Sonra da dosyayı bana uzatıyor.

"İdari yönetimde sekreter olarak çalışıyormuş. Yaklaşık benden 1 yaş büyük. "

Dosyayı alıyorum ama açmaya korkuyorum. Neden korktuğumu da bilmiyorum. Hayatımın en zor dönemindeyken böyle tuhaf bir haber almak beni sarsıyor.

Dosyanın kapağını kaldırdığımda gördüğüm resim sayesinde bir an donakalıyorum. Gözlerimi kırpıştırıp gerçeği idrak etmeye çalışıyorum.
Bu, bu o kız! Sevgilimle arama giren, beni bu yalnızlığa iten kavganın tam sebebi, bu Mayra. Sırf kıskandım diye yalnız bırakılma sebebim...

Evett bir bölümün daha sonundayız. Şuan için işler biraz karışık ilerliyor anlaşılan :-)
Okuduktan sonrada bir yıldıza dokunmak bu kadar zor olmamalı bence. Şimdiden herkese teşekkürler.