CD 6

1K 119 139
                                    

*Jace.

14.02.2017

#Ella

Ed'e olan öfkemden dolayı eve dönüş sürem, kafeye gidişimin yarısından bile azdı. Hırsla kapıyı çarpmış, yatağıma kurulmuştum. Paketi elimde evirip çeviriyordum. Bu seferki biraz ağırdı.

Açma işini elimden geldiğince oyalıyordum ve bunu neden yaptığıma dair hiçbir fikrim yoktu. Bu saçma düşünceme sinir olmuş ve paketi açmıştım.

İçinden Cd dışında bir de kutu çıkmıştı. Kahverengi, tahtadan bir kutuydu. Kapağını açtığımda gördüm. Yüzükler. İki tane yüzük vardı ve bunlar Harry'nin yüzükleriydi. Daha fazla beklemeden videoyu hazırladım ve izlemeye koyuldum.

"Selam Ella!" Dedi melodik bir şekilde. Sonra sesini inceltti benim sesime benzetmek için.

"Bunu nasıl yaparsın Harry? Ondan ne kadar nefret ettiğimi bilmiyor musun Harry? Bla bla bla! Ella! Ed değişti. Bunu biliyorum ve senin de görmeni istedim. Onu sevgilisiyle gördüm Ella. Çok mutlulardı. Ed ona aşkla bakıyordu, ve Nancy de ona. Ed'in yerinde olmak isterdim. Bilirsin, sevdiğim kişiyle beraber olmak isterdim. Ama, bu o kadarda kolay değil, değil mi?" Derken dik dik bana bakıyormuş gibi hissettim. Çünkü dik dik kameraya bakıyordu.

"Tamam tamam kızma. Diyorum ki seni biraz rahatlatsak. Böyle stres atsan, temiz hava falan alsan? Ne dersin? Bence çok hoşuna gider senin. O yüzden, adreste yazan yere git. Bu arada sana daha fazla yüzük göndermek isterdim ama biliyorsun benim yüzüklerim senin ancak baş parmaklarına olur, o yüzden iki taneyle yetinmek zorundasın bebeğim." Dedi.

Sonra ne dediğini fark etmiş gibi eliyle ağzını kapattı hızlı bir şekilde. Bu haline güldüm elimde olmadan.

"Iı-şey öyle işte neyse görüşürüz." Eliyle öpücük yolladı ve ekran karardı.

Adrese baktığımda birkaç hatıra zihnimde canlandı silik bir şekilde. Günün daha bitmediği gerçeğini de göz önünde bulundurunca, bugün gidebileceğimi fark ettim. Bir taksi çağırdım.

Eve gelince çıkardığım kabanımı tekrar üzerime geçirmeden önce bileğimdeki bandanayı kokladım bir kez daha. Onun kokusu. O kadar güzel bir kokuydu ki dünyadaki tüm kokulara tercih ederdim onun kendi kokusunu.

Kapının önüne geldiğimde gideceğim yeri düşünerek botlarım yerine  çizmelerimi giydim. Onları temizlemek daha kolaydı. Sally hâlâ uyanmamıştı. Gece geç yatmış olmalıydı. Ona not yazmayı düşündüm ama merak ederse zaten mesaj atardı. Kendi kendime omuz silkerek evden çıkıp sokağa ulaştım ve çağırdığım taksiyi bekledim. Birazdan gelirdi.

+

Sonunda taksiden indiğimde etrafımdaki açıklığa baktım ve temiz havayı içime çektim. Burası şehrin biraz dışında kalan bir çiftlikti. Aslında yoldayken aklıma gelmişti, burası öylesine bir çiftlik de değildi.

Küçükken, yani on iki, on üç yaşlarımızdayken Harry ve ben buraya gelmeyi istemiştik. İzlediğimiz klişe bir kovboy filminden sonra uzun süre atlara tapar hale gelmiştik. Ve bu çiftliği bulmuştuk. Buraya gelme planları yapmıştık.

Tam çiftliğe açılan çitten kapıyı itekleyecektim ki durakladım. Gözlerim sanki aniden kum fırtınasına kapılmış gibi doldu. Dudağım seğirmeye başladı. Buraya gelme planları yapmıştık. Yapmıştık. Biz, beraber. Buraya beraber gelecektik.

Peki ya neden şimdi yanımda değildi?

Neden şu an elimi tutup bana gülümsemiyordu?

Çünkü onu kendinden uzaklaştırdın, onu bıraktın! Dedi iç sesim.

sixteen cd's  | H.SHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin