CD 11

844 106 142
                                    

05.03.2017

#Ella

"Neredeydin Ella? Senin için çok endişelendim, Jace kaç kere geldi buraya onun telefonlarını da açmamışsın. İyi misin?"

Sally sorularını art arda sıralarken ben yavaş adımlarla içeri girdim. Ne yapacağımı bilmiyordum. O kadar boş hissediyordum ki...

"İyi olmaya çalışıyorum." Dedim. Yalandı. İyi olmaya çalışmıyordum. İyi olmak istiyordum da ama olamayacağımı biliyordum. Bu mümkün değildi.

Çantamın askısını sıkıca kavrayıp merdivenlere yöneldim. "Ben odamda olacağım." Dedikten sonra basamakları aştım.

Odama girince içerisi çok havasız geldi, ilerleyip camı açtım ve henüz ısınamamış soğuk mart havasının içeri dolmasına izin verdim.

Bir haftadır kulübede olduğum için banyo yapamamıştım ve kendimi leş gibi hissediyordum. Üzerimdekilerden hızlıca kurtulup on beş dakikalık kısa bir duş aldıktan sonra bornozumla birlikte yatağa uzandım.

Orada ne kadar boş boş tavanla bakıştım bilmiyordum. Ama üşüdüğümü fark ettiğimde kalkıp giyinmem sadece birkaç dakikamı almıştı. Rahat bir eşofman altı giymiştim. Üzerime ise uzun zamandır elimi sürmediğim tişörtü. Onun tişörtünü giymiştim.

Çantamdan telefonumu alıp açtım. Şarjım vardı çünkü bir haftadır kapalı duruyordu. Gelen tonla cevapsız aramayı ve mesajları sildim. Ardından Jace'in numarasını bulup onu aradım.

Beni fazla bekletmeden ikinci çalışta açtı. "Ella! İyi misin? Tanrıya şükür!" İlk tepkisinin geçmesini sessizce bekledim. Peş peşe Sally gibi bir sürü soru sıraladığında konuşmaktan nefessiz kalması epey sürmüştü.

İşi tuhaf yanı bu kadar soru sormasına rağmen bana cevap vermem için süre tanımamasıydı. "İyiyim." Dedim tek kelime ile. Daha fazlasına gerek yoktu.

"Aramışsın, mesaj atmışsın. O yüzden haber vereyim dedim." Diye mırıldandım.

"Ella seni çok merak ettim. Ödüm koptu. Bir daha bunu yapma ne olursun." Eski Ella olsaydım ona 'Hangi sıfatla bunu söylüyorsun?' derdim. Ama şimdiki Ella, sadece onaylayan bir şeyler mırıldandı.

"Jace," Dedim minicik bir sessizlikten sonra. "Şu bahsettiğin tanıdığın, dedektif olan. Yarın onun yanına gidelim mi?" Diye sordum.

Ne bulmayı beklediğimi bilmiyordum, bana ne demesini istediğimi bilmiyordum. Yıllar önce kapatılan bir soruşturmayı zaten açamazdı.

Yani bunun intihar olmadığı çok açıktı, yine de kendimce anlamlandıramıyordum. Nasıl olurdu? Kim, benim annemden ne isterdi?
Onu neden öldürürdü?

Yine de hatırladığım detayları ve babamın anlattıklarını anlatmak ve bana kesin olarak 'Evet, bu bir intihar olamaz.' denmesini istiyordum. Birilerinin bunu bana söylemesine ihtiyacım vardı.

Jace bunun için biçilmiş kaftandı. Bazen, onu kullanıyormuş gibi hissediyordum. Her zaman yanımdaydı ama ben onu yine de tersliyordum.

Ama artık bunu yapmayacaktım. Bir kere yapmıştım ve çok pişmandım. Bu sefer yaşadıklarım yüzünden başkalarını kırmayacaktım.

"Olur, gidelim tabi. Sen bana yarın haber ver. Ben seni gelip alırım. Gün içinde yanına gideriz." Onu onayladıktan sonra telefonu kapatacağını düşündüm. O sırada dudaklarımdan kaçarcasına atlayan kelimelere engel olamadım.

"İyi ki varsın Jace."

+

06.03.2017

sixteen cd's  | H.SHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin