BALO

30 0 0
                                    

       Oraya koyduğuma adım gibi emindim. Hemen kutunun içine baktım. Öbür defterlerde yoktu. Kaşla göz arasında almıştı. Hemen mutfağa indim. Oldukça yumuşak bir ses tonuyla konuştum.

'Hazar. Defterleri sen mi aldın?'

'Ne defteri?'

'Hani bugün kutuyla girdim ya içeri mavi kutu. Bizim evin çatısından aldığım.'

'Sen onun yazdığı defterleri mi buldun?'

'Evet. Miraç söyledi yerini.'

'Şimdi hatırladım ya. Miraç eşyaları saklarken bulmuştu onları.'

'Eşyaları saklarken mi?'

'Biliyorsun hafızanın yerine gelmesi tehlikeliydi bizde kötü bir şey olmasın diye bazı şeyleri sakladık.'

         Bir şey demeden çıktım. Hazar almadıysa tek bir kişi almış olabilirdi. Kayranın odasına birkaç kez vurdum ama ses vermiyordu. İçeri girdim. Kulaklıklarıyla müzik dinliyor bir yandan da bir şeyler çiziyordu. Odaya girdiğimde kulaklıklarını çıkardı. 

'Gitmedin mi?'

'Hayır. Defterim kayıp.'

'Peki.. Nasıl bir defterdi?'

'Siz almadınız yani?'

        Koltuğuna yaslanıp kalemi dişlerinin arasına alıp bir süre gülümsedi. Sonra kalemi dişlerinin arasından çekip bana doğru salladı. 

'Sanırım ikimizinde odamda olduğumuzu unuttun.'

'Ama siz sonradan geldiniz.'

'Senin defterini neden alayım Alanis?'

'Şey.. Ben bilmiyorum.'

'Nedenini bilmiyorsun ama beni suçluyorsun.'

'Suçlama değil sadece sordum.'

        Ellerini iki yana kaldırıp ciddileşti. 

'Evet ben aldım. Haklısın.'

'Peki neden?'

'Bana bir gün sözün vardı. Sözünü tut sonra kimi hatırlıyorsan hatırla.'

'Bu bildiğiniz şantaj.'

'Öyle denemez. Borcunuzu kapatın defteri alın.'

       Sinirle derin bir nefes alıp odasından çıktım. Hızlıca montumu ve ayakkabılarımı giyip evden çıktım. 

'Delirmiş bu adam! Manyak!'

'Patronunuza öyle seslenmemelisiniz Bayan Alanis.'

       Kafamı kaldırdığımda pencereden sarkıp defteri tutuyordu. Arabama binip sinirle kapıyı kapattım. Eve vardığımda hava çoktan kararmıştı ve Miraç kapının önünde oturuyordu.. Bavuluyla.

'Ne oldu? Hemen mi gidiyorsun?'

'Evet ama bu sefer iki aylığına gidiyorum gibi yalanlar yok.'

'Ama bu sefer de gerçekten iş için gitmiyorsun.'

'Alanis şu zekanı biraz da başka şeylere kullan.'

'Neden gidiyorsun Miraç?'

'Yalan söylememi mi istiyorsun?'

'Bu kadar kötü mü söyleyeceğin şey.'

'Öyle. Babanı otelden alıp Ankara'ya gideceğim.'

'Babamı neden götürüyorsun ki?'

'Neyse. Hemen yola koyulsam iyi olur. Seni yalnız bıraktığım için üzgünüm.'

GECENİN NOTALARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin