Kayrayı ittiğimde bana şaşkın şaşkın bakarken bağırdım.
'Ben senin tapulu malın değilim! Ben Parslayım bu kadar!'
Tam Parsa dönüp giderken Parsta sinirle bana doğru geliyordu ancak Kayra elimden tuttu ve beni yeniden çekti.
'Senin için hastaneden kaçtım ben! Sense benim senin için yaptığım onca şeye rağmen o adamı mı seviyorsun hala?!'
'Ne demek hala?!'
'Hadi ama! Hafızan yerine gelmiş ama hala aptalı oynuyorsun! Bu herifi gördüğün zamandan beri değiştin bakışların değişti duyguların değişti! Eğer o gün bu herifi görmesen belki de hiç ayrılmayacaktık! Sen o kazayı yapmayacak ben seni kaybetmeyecektim!'
'Salaksın sen! Salak! Beni sadece Parsa olan duygularım uzaklaştırmadı senden! Yalanların, sırların! Meyranın kızın olduğunu neden söylemedin?! Bir de bulduk onu dedin utanmadan! Nasıl bir insansın?! Söylesen kesecek miydim sanki seni?! Kendi hatalarını benimle örtmeye çalışma!'
Sinirle elimi çekerken Pars bir şey yapamıyor Kayra hastalığını sonuna kadar kullanıyordu. Kayradan elimi çeker çekmez Pars beni elimden ve belimden çekip Kayraya döndü.
'Hastasın sana bir şey yapmak istemiyorum. Uzatma ve git. Senin bir kızın var kendini böyle harap edemezsin.'
'Sana ne?! Bırak onu! Onu alamazsın!'
Pars beni sinirle eve çekip kapıyı sertçe kapattı. Bu kadar güçlü duygu Kayrayı kötü etkiliyordu. Kapıya bangır bangır vururken Pars iyice ayılmış ve oldukça sinirliydi. Bir süre evde dönerken Kayra aniden kapıya vurmayı kesti ve Pars cama yöneldikten sonra bana döndü.
'Birde kapının önüne oturmuş bekliyor! Donacak bu soğukta hasta haliyle!'
Pars Kayradan haz etmese ve şu an ne kadar öfkeli de olsa hala onu düşünüyordu. Duraksayıp dudağını ısırdı ve derin düşüncelere daldı. Gözüm dolduğunda derin bir nefes alıp Parsın koluna dokundum.
'Hala onu düşünüyorsun.'
'Evet! Allah kahretsin ki evet! Ne olursa olsun o hala hasta! Bir kızı var!'
Parsa sıkıca sarıldığımda iç çekip kafasını saçlarıma gömdü.
'Sen arka odaya geç onu içeri alacağım. Bizi biraz yalnız bırak olur mu?'
'Olur ama lütfen.. Lütfen ona dayan.'
'Merak etme.'
Arka odaya geçip koridordan gelen sesleri dinledim. Pars oldukça sakin ve yatıştırıcı bir seste konuşmaya başladı. Kayra ise hırçın ancak çaresizdi.
'Gel kayra. Biraz dinlen sonra eve gidersin seni yollarım. Hastasın bir kızın ve hayatın var en azından birkaç saat kendini toparla sonra ne dersen de. Senin hayatında sadece Alanis yok.'
'Ama senin hayatında yalnızca Alanis var.'
'Konumuz bu değil.'
Kayradan ses soluk çıkmayınca kapıyı hafif araladım. Pars salondan çıkarken oldukça sinirliydi. Ellerini yumruk yapmış birbirine çarpıyor sakinleşmek için birkaç adım öne atıp geriliyordu. Daha sonra mutfağa gidip elinde bardakla salona döndü. Kapıyı kapatıp beklerken aniden kapının kapatılma sesini duydum ve odadan çıktım. Kayra gitmişti. Pars bana bakıp bir süre durdu ve sonra salona geçti. Peşinden salona gidip yanına oturdum.
'Nasıl ikna ettin gitmeye?'
'Ben ikna etmedim. Meyranın bakıcısı aradı Meyra huysuzlanmış. Az önce öğrendi eski sevgilisinin geldiğini.'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECENİN NOTALARI
RomantizmAlanis hayatı gayet güzel giden yirmi dört yaşında bir psikologdur ancak geçirdiği ağır bir kaza sonucu hayatının son üç ayını kaybetmiştir. Kazadan sonra kendini tekrar psikologluğa hazır olarak göremez ve mesleğe bir süre veda eder. Kaybettiği o ü...