Anabell

20 4 0
                                        

Evdeki o ağlama sesinin yerini tatlı küçük bi yaramazın gülüşleri almıştı.Bundan mutlu olsamda bebeğin büyümüş olması kafamı karıştırdı.Eğer sadece ölüleri görüyor olsaydım bu bebek büyüyemezdi.En azından mantıklı olan tek açıklama bu gerçi şu an hayatımda bi tane bile mantıklı olay yok o ayrı bişey.Bu bebek ölü değil mi yada en önemlisi kim ? Ve neden şu an gözlerini dikmiş bana bakıyo. Daha deminki o sevecen bakışların yerini öcü görmüş bakışlar aldı. Daha fazla kendime soru sorarsam beynim yanıcak en iyisi uyumak derken Kevin yatağıma yatmışbana bakıyor.Oh paşam çay kahve istermisin diye sorucaktım ama ölü adamın kalbini kırmak gelmedi içimden onun yerine azımdan çıkan sözlere bende inanamadım " Az öteye kay uyicam yorgunum" Daha demin bi ölüye öteye kay dedim bence beynim ya firar etti yada chris in yakışıklılığı aklımı başımdan aldı.Tabi ölü eski sevgilimin yanında başkasını düşünmek ne kadar mantıklı bilemicem.Sabah olduğunda odamın içerisindeki ayak seslerinden dolayı alarmdan erken uyandım tam anne ne yapıyosun dicekken Anabellin odada yürüdüğünü gördüm bana kötü kötü gülümsüyodu.Korkup kıyafetlerimide alıp odadan çıktım. Annemlerin odasında giyindim. Aşağı indiğimde chrisimin geldiğini gördüm. Bu adam beni neden bu kadar etkiliyo bilmiyorum ama hoşuma gidiyo işte ve bu durumdan utanıyorum. Yine düşüncelere dalarken evdeki sessizliği chris bozdu." Evet mezarlık için hazır mısın " diye sorunca verilebilicek en mantıksız cevabı verdim " her insan kadar" sanki her insan benim yaşadıklarımı yaşarmış gibi.Yola koyulduk yol boyunca bana ne gördüğümü sordu bende ona anabellden kevinden jeremyden ve amandadan bahsettim . Bana bunların ölümlerden sonra insanlarda görülebilen sevdikleri insanları kaybettiklerine inanmayan insanların hayalleri olduğundan bahsetti.Bu sıkıcı konuşmadan sonra mezarlığa vardık . Mezarlıkta kevinın mezarının önüne geldim Kevin bana " o burdayken konuşamayız. Senden tek bir isteğim var sakın ona inanma ! Yalvarırım söyliceği hiç bir şeye inanma o yalancı!" tabikide bu söylediklerini Chrise söylemedim ama Kevin Chrisi nereden tanıyordu? Bu sırada Chris " Sana ne diyorlar ? Söylemek istedikleri neymiş ? " diye sordu bende ona Kevini tanıyormusun diye sordum bana " O benim hastamdı üzgünüm ama hasta doktor gizliliği yüzünden bundan sana bahsedemem!" Bu duyduklarım beni şoka uğrattı . Kevin hastamıydı ? Hastaysa neyi vardı ? Peki ona neden inanmama gerektiğini söyledi? İnsan kendi doktorunu dinlememesini söyler mi ? Bu işin içinde bir iş var ve benim bunu çözmem gerek. Chris " eğer konuşmanız bittiyse gidelim" dedi.Benim bundan çok dikkatimi çeken lavanta kokusu oldu.Yine mi lavanta kokusu yinemi bu koku? Biz arabaya doğru ilerlerken Kevin hala bana "Ona inanma güvenme !!!" diye bağırıyordu. Madem onun doktoru ama güvenmemi istemiyor. Kevin benden ne saklıyor?Bunu öğrenmem gerek derken eve çoktan varmıştık.Chris " iyi misin ? eğer kendini iyi hissetmiyorsan yarınki randevuyu iptal edebilirim." ben " hayır hayır lütfen iptal etme konuşmam gerek" daha doğrusu ofisini bi şekilde karıştırmam gerek tabiki bunu onun yüzüne söylemedim. Beni başıyla onayladı ve bende eve geldim eve girsiğimde karşımda yedi yaşlarında ki Anabelli görmeyi beklemezdim. Bu kız neden bu kadar hızlı büyüyordu. Ve benden ne istiyordu? Yemek boyunca beni 49 yerimden bıçaklayıp kafamı vücüdümdan koparıp üzerime gelinlik giydirip çalılıkların arasına atmak istercesine baktı. Beni odama kadar takip etti. Sonra odaya girdik ve tuhaf bi şarkı mırıldanmaya başladı. Şarkıdan çok bi ninniydi ve lavanta kokulu bi içkiden söz ediyordu. Sarhoşluk ve rahatlatma hissinden bahsediyordu. Bi anda aklıma lavanta kokusunu aldığım yerler geldi fakat bunların hiç biri mantıklı değildi çünkü kokuyu aldığım hiçbir yer beni rahatlatmıyordu. Üzerimi giyinip yattığımda şarkıyı daha yüksek sesle söylemeye başladı. Bu sesle uyumam imkansızdı . Sanki kafamda Fadimenin düğünü varmış gibi hissetmeye başlayınca ona nazikçe "Yeter o lanet çeneni kapa yoksa olmayan dilini yuvasından sökerim " dedim . Onunsa bana tek sözü "KATİL" oldu...

Ölüm kokusuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin