Eve mutluluktan uçuşarak gitmiştim . Çünkü Chris numaramı almıştı . Şarjım hep yüzde yüz olmak zorunda ya arar da ulaşamazsa ! Böyle bişeyin olmasına izin veremem . Artık şarj aletim benim bi uzvum haline gelicek . Onsuz adım atamam . Eve girdim ve odamda telefonun başında bekliyordum . Aklıma hemen Hakan Altuğ adındaki türk sanatçının şarkısının dözleri gelmişti . " Telefonun başında çaresiz bekliyorum . Brkliyorum ama çalmayacak biliyorum !" Gerçi bu pek bana uygun değildi çünkü benim telefonum çalacaktı . Yani umarım ... Beş saatlik bir bekleyişin ardından pes ettim ve kendimi uykunun şefkatli kollarına attım . Sabah kahvaltıdan sonra çıldıracak gibi oldum . Tam madem aramicaksın ne diye telefon numaramı alıyosun diye mesaj aticaktım ki yabancı bir numara beni aradı . Açtığımda telefonun öbür ucundaki mahlukat Christi . Benim mükemmel Chrisim . Bana akşam müsait olup olmadığımı sordu . Benimle vakit geçirmek istediğini söylediğinde ben zaten çoktan giyeceklerimi ayarlamıştım . Garibim benim hayır diyebileceğimi sanıyordu heralde . Bana müsait olup olmadığımı sordu bende koccaman bir evet dedim ona . Akşam nereye gideceğimizi sorduğumda belli biyere değil . Biraz sahilde yürüyüş yaparız , sonra bi kafede oturup laflarız , sonrada seni eve bırakırım dedi . Plan gayet güzel görünüyodu ama tek bir hata vardı . Beni eve bırakıcakı halbuki gitmemiz gereken yer onun eviydi . Sanırım ilişkimiz için daha erken olduğunu düşünüyo . Ki zaten ortada henüz bir ilişki yok . Akşam oldu ve biz dışarı çıktık . Sahile gittiğimizde sanki evren bize bir mesaj vermek istiyomuş gibi etraf el ele tutuşan çiftlerle ve öpüşen çiftlerle doluydu . Ama bu esnada bizim yaptığımız tek şey elimizdeki pamuk şekerlerle bana sakal bıyık yapmaktı . Bence bu el ele tutuşmaktan daha eğlenceli. Biraz daha yürüdükten sonra bana sevgilimi özleyip özlemediğini ve hala onları görüp görmediğimi sordu . Bende ona " Sevgilimi artık özlemiyorum . Arkadaşlarımı veya bebeğide artık görmüyorum . Ama açıkça söylemek gerekirse seninle geçirdiğim her anda o lavanta kokusunu alıyorum ! " dedim . o da bana " Bu konuda artık çok ciddiyim lavanta kokusu filan yok ! Lütfen bi daha böyle söyleme ! Artık rahatsız edici olmaya başladı " dedi . Bende yavru köpek bakışımı takıp " Özür dilerim bir daha olmicak ." dedim . Gülümsedi . Ah zaten bi o gülüşü bitiriyo . Bide bakışları. Bide konuşması . Bide saçları . He unutmadan o baklavalarda var . Sanırım ben bu adamdaki her şeyi seviyorum . Ben bu şekilde düşünürken biz kafeye çoktan gelmiştik . Kafeden girer girmez içerideki bütün kaşarcıkların gözünü benim Chrisime diktiğini farkettim . Ve onu en ücra köşeye ittirdim . Oturduk ve kahvelerimizi söyledik . ben ona " Bana eski sevgililerinden bahsedermisin ? " " Tabi bahsederim . Mesela en sonuncusundan bahsedim Natalie . Çok güzel zeki bi kadın . Ama onun benim en yakın arkadaşımla daha önceden sevgili olması beni rahatsız etti. Bende ondan ayrıldım . Peki ya sen ? " diye sordu ama benim aklım bayan memede kaldı zeki ve güzel kadın ! Şu an ne kadar kıskandığımı tahmin bile edemezsiniz ! Tamam kadın güzel ve zeki olabilir ama bende idare ederim yani ! neyse sanırım benimde eskilerimden bahsetmem gerekicek " Benim eski sevgilimi biliyorsun . O benim ilk aşkımdı 10 yaşımdan beri sevgiliyiz . Evlilik hayalleri kuruyorduk . Tabi o ölmeseydi . Neyse bence ölülerden bahsetmeyi bırakalım ve geçmiştende bahsetmeyelim bu günü ve anı yaşayalım ! " dedim kendime güvenerek. Bana sıcacık gülümsedi ve o sırada kahvelerimiz geldi . Kahvelerimizi içip biraz sohbet ettik . Ve beni evime bıraktı .Evime bırakırken çok eğlendiğini ve bunu en kısa zamanda tekrarlamamız gerektiğini söyleyip gitti. Ve evet yanlış duymadınız öpücük falan yok ! Ya çok terbiyeli yada beni deli etmeye çalışıyo. Ya bi insan hiç mi etkilenmez . Ama sıkıntı yok çünkü en kısa zamanda tekrarlanacak !