-Sen Çıldırmışsın !
-Bak sadece yardım teklif ettim.
-Beni yanlış anladın bu kadar yakın olduğunuzu düşünmüyorum .
-Soo biraz önce ellerim sertliğindeydi.
-Mecburen yapılmış bir durumdu ikisini birbirine karıştırma...
-Bak neden bu kadar problem ettin bunu . Zaten istemezsen sana dokunmam
-Jongin biraz aramıza mesafe koysak çok güzel olucak .
-Nasıl isterseniz Bay Do !
-Teşekkürler Bay Kim .
Birbirimize arkamızı dönüp yatmıştık. Gerçekten çok sinirliydim ve sertleşmiştim. 5 dakika sonra tuvalete gidip işimi hallettim . Lanet olsun gerçekten çok sinirlenmiştim. Gidip geri yerime yattım. Jongin'in sessiz nefes alışverişini duyunca rahatladım uyumuştu. Aradan biraz zaman geçince ona doğru döndüm.
-Uyuyosun biliyorum . Yoksa yüzüne başka türlü nasıl söylerim . Çok yakışıklısın , çok çekici , çok da zeki ama seni kaldıramam anla beni ! Sen bana fazlasın ben asosyal insanın tekiyim benimle yapamazsın . Ben nir salağım ve bu durumu inatçılığım ve paramın arkasına gizliyorum . Sana inan az gelirim ve ...
Lanet olsun gözyaşlarım ... Derin bir nefes alıp devam ettim.
-Ve az geldiğimde diğerleri gibi sende diğer insanlara yönelip beni unutacaksın . Benim yetersiz geldiğimi hissettiğinde sende diğerleri gibi beni aldatıcaksın. Ben tekrar asla cesaret edemem. Seni sevemem ... Ve ailemin benim yüzünden öldüğünü duyunca benden tiksiniceksin ... Her beni gördüğünde yolunu değiştiriceksin. Bırakmasan bile her yatağıma girdiğinde acaba bana bir şey yapar mı diye düşünüceksin ! Sen çok iyisin ve bende bir o kadar yetersiz , seni sevemem ....
Gözlerimi kapatıp bol gözyaşlı uykuma daldım ...Uyandığımda Jongin yanımda değildi. Normalde hep ben önce uyanırdım ama bugün o günlerden birisi olmadığını anlamıştım. Gözlerim ağlamaktan şişmişti farkettim ama pek de umursamadım. Artık bunların önemi yoktu. Doğrulup içeri gittim. Gerçekten bu salaklar nerdeydi. Her neyse bugün biraz gezmeliyim artık son günümüzdü ve ben sadece denize girmiştim. Denizi sevmeyen birisinin tüm zamanını denizde geçirmesi kadar beni üzen bir durum yoktur.
Koşu ayakkabıllarımı giyip otelden çıktım arabamı da almıştı.-Lanet olsun oraya yürüyerek gitmek zor olucaktır.
Umursamayarak yola çıktım . Gerçekten çok sikik bir tatil olmuştu. Ama Luhan'ı kıramazdım. Madem böyle istiyordu böyle olucaktı. Ormana girmiştim ... Sonunda sessizlik çok şükür Tanrım! Tatilden kastettiğim tek şey huzurdu. Sonunda beklenen gerçekleşti. Akşama kadar gezmiştim . Düşünücek çok şeyim ve az zamanım vardı. Saatime baktığımda saat gece 11'di . Doğru otele doğru gittim. Neyseki yolu kaybetmemiştim hatırlıyordum . Otele vardığımda bağıran bir Jongin'i tabiki de beklemiyordum.Arkasından yaklaştım beni göremiyordu ama bağırmaya devam ediyordu. Görevliye bir şeyler saydırıyordu. Omzuna parmaklarımla dokundum.
-Jongin.
Birden arkasını döndü ve kıpkırımızı gözleriyle bana baktı . O ağlamışmıydı ? Bana kocaman sarıldı o kadar şakındım ki, birden benden ayrılıp ;
-Sen nerdesin?
Bana resmen bağırmıştı.
-Ben dolaşmaya çıkmışım .
-Bu kadar saat mi ?
-Evet sadece düşünmem gerekiyordu.
-Kendine bir şey yaptın zannettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kahve Kokulu Sevgilim ...
FanfictionKelebekleri tekrar içimde yaşatmak beni korkutandı. Onlar içimde yaşarsa benim canımı acıtacaklardı. Dudaklarını kemiriyor , acaba bu onun alışkanlığımıydı ? Onu tanımak isterdim , en ötesinde yaşamak orda kendime küçük bir liman yapmak , birde küçü...