Bölüm 8

1.9K 91 18
                                    

Merhaba arkadaslar. Biliyorum biraz geç oldu ama iste bir yeni bolum daha. Umarim beğenirsiniz. Bildiğiniz gibi yorumlar benim icin onemli. Yorum ve viteleri unutmazsaniz cok mutlu olurum. :)

Renesme'den
Bir gün geçmişti. Ben Jacob'un başından hiç ayrılmazken annem ve babam Jacob'u iyi edebilecek birilerini arıyordu. Alice teyzeme onun geleceğini görüp göremediğini sordum. Ama hiç bir şey göremediğini söyledi. Bu benim daha da endişelenmeme neden oluyordu. Bir an önce iyileşip beni yeniden sarıp sarmalamasını istiyordum. Kendini yalnız hissetmemesi icin onunla konusuyordum ve bu bana da iyi geliyordu.

Odanın kapısı açıldığında annem , babam ve bir de yaşlı bir adam odaya girdi. Ayağa kalkıp yaşlı adamı inceledim. "Bu adam bize Jacob konusunda yardım etmek için burada." Diye açıkladı babam. Adama Jacob'un yanına gecmesi icin izin verdim.

Adam kendince birseyler yaparak Jacob'un neyi olduğunu anlamaya çalışıyordu. Bu biraz zaman almıştı. Adam bize döndü. Fakat pekte olumlu baktığı söylenemezdi.
"Birkaç saate kalkar. Ama bir sorun var. Kısa bir sürede olsa hafızasını kaybetti. Bu sürecte dikkatli olmalısınız." Dedi. Yani beni de hatirlamayacaktı. Kısa bir süre de olsa bu zor olacağa benziyordu. Diğer yandan onun iyi olması daha önemliydi.

Anne ve babam salona gecerken ben başından ayrılmama konusunda kararlıydım. Uyandığında beni hatırlamayacak olsa bile bir umut bekliyordum.

Yavaş yavaş gözlerini açmaya başlamıştı. Başını okşayarak "sonunda uynadın" dedim. "Sen kimsin?" diye sormasıyla gözümden n iki damla yaş düştü. Bu göründüğünden daha zor bir durumdu. "Bak sana herseyi anlatıcam ama sakince beni dinlemeni istiyorum" dedim itiraz etmeden başını salladı.

"Bak öncelille sen hafızanı kaybettin"
"Ne?" dedi endişeli ses tonuyla.
"Bak senin adın jacob. Ben renesme ne kadar inanmayacak olsanda senin karınım. "
"Karım mı? Sen mi? Bayağa şanslıymışım"dedi bu benim biraz tebessüm etmemi sağladı.
"Daha önemlisi sana birsey söylemem gerek ama bu nasıl söylenir bilmiyorum. Şey şuan vampirlerle aynı evdesin en azından bunu bilmen senij iyiliğin için" dedim söylemesi ne kadar zor olsada.
Korku dolu hareketlerle yataktan kalkarak benden uzaklasmaya başladı. "Benden korkmana gerek yok ben sana zarar vermem ki bu evdeki kimse vermez"
"Çık odadan!" diye bağırdı.
"Seni yalnız bırakamam"
"O zaman ben giderim" dedi ve koşarak odadan çıktı. Srslerle evdeki herkes ayaklanıtken kimse Jacob'u durdurmadan o evden çıkıp gitmişti.

"Noluyo burda Jacob'u neden yalnız gönderdin " diye sordu annem.
Olan biteni onlara özet geçince herkes bana sinirli bakışlar atıyordu. "Sen ona nasıl tak diye vampirlerle aynı evde yaşadığını söylersin!" Diye bağırdı annem.
"Sakin ol bella." babam ortamı sakinleştirmeye çalışıyordu.

"Ben her zaman ki gibi gidip onu bulurum"dedi babam. Koltuğa otutup başımı ellerimin arasına aldım. Herşey yine benim yüzümden olmuştu. Ona iyilik yerine kötülük getiriyordum hep. O bensiz daha mutluydu. Hayatını kötüleştirmekten başka ne yapıyordum ki. Lanet olsun. Ya babam bulamazsa i zaman nenolacaktı. Bir şey hatırlamıyordu. Ve bu onun için resmen tehlike saçıyordu.

Saatlerdir kimse konuşmuyordu hepimiz oturmuş babamı ve Jacob'u bekliyorduk.

Saatler su gibi akıyordu. Hala kimseden ses seda yoktu. Ve babam ile Jacob'ta yoktu. diye düşünürken kapıdan babam girdi. Jacob yoktu. "Edward" herkes babama bakmıştı. "Bulamadım." dedi üzgünce. Kendimi koltuğa bırakarak ağlamaya başladım. "Benim yüzümden" "Renesme sakin ol söz veriyorum bulacağız. Ben emmet amcanı almaya geldim. Bulacağız" dedi ve Emmet amcamla birlikte yeniden gittiler. Nereye gidebilirdiki. Hic bir sey bilmeden nereye giderdi. Ona bir şey olursa... asla , asla kendimi affetmeyecektim. Asla.

Alacakaranlık Şafak Vakti 3 (2. Kitap )#Wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin