Büyükannemin bir haftalık ziyareti bitti sonunda.Ne çabuk geçti!
Sabah babam onu otogara götürdü.Bende gidecektim ama beni istemediler,herhalde özel bir şeyler konuşacaklar.
Büyükannemin huyudur zaten,gider ayak bir şeyler tembihler mutlaka. Hakan Bey'den hiç ses yok ,iki hafta olacak neredeyse!Bütün gün telefonumu kontrol edip duruyorum acaba mesaj geldi de ben mi duymadım diye! Yok yok kesin bu telefonun titreşimi bozuk.
Belki de mesaj atıyor ama telefonum çekmiyor!
Tamam tamam,çok saçmaydı kabul...
Hakan'ı o kara kuru kızla çok sık görüyorlar.Bende rastladım bir kere.Yanlarına gidecektim, arkadaşlar tuttu,daha doğrusu zaptettiler, yoksa parçalayacaktım o kızı! Gerçi kızın bir suçu yok ki,Hakanı parçalamam lazım.
Bugün Şule ve Didem geldi.''Bu ne ilgi,hayırdır?'' dememe kalmadan resmen odama yapıştılar kaldılar! Beni de odadan çıkarmıyorlar üstelik. Annemde kısırları, tatlıları döktürmeye başladı bir yandan...
Bir şeyler dönüyor,belli! Ama saf ayağına yatıyorum..''Markete gideyim,canım süt istedi.''dedim, Didem benden önce koşarak gitti.Markette duran insan erkekte değil ki, aşkı depreşti koşa koşa görmeye gitti diyeyim .
Dur bakalım çıkar kokusu ...
Bütün gün odama tıkıldık kaldık.Hiç bu kadar gitmelerini beklememiştim.İçim sıkılıyor, annemin kısırı bile keyfimi yerine getiremiyor!
Sonunda kızlar gitmeye karar verdiler.Bende ''Geçireyim sizi kızlar'' dedim.''Biz gideriz, geçirmene gerek yok.'' dedikleri an dananın kuyruğu koptu bende! ''Yeter ama ne oluyor! Ya konuşun yada kötü olacak bak!'' diye bağırdım.Bakıştılar birkaç dakika.Sonunda Şule söylemeye karar vermiş bir halde, ''Bak kuzum, bu gece mahallede nişan var.'' dedi. ''Eee kızım banane bundan sanki Hakan mı nişanlanıyor da saklıyorsunuz!'' derken, Şule ''Evet!'' diye cevabı yapıştırdı. Birden kulaklarım uğuldadı, midem bulandı hatta beynimde şimşekler çaktı!!
Olayın şokuyla ''Nasıl olur ya ?'' dedim. ''İki hafta oldu kızım,iki hafta! Ne kadar tanıdı ki, ben ona dört yılımı verdim dört ,dört!! Bu kadar mı değersizmişim gözünde! Hiç mi düşünmemiş beni? Kurduğumuz hayallerimiz vardı, gece uykularımdı, rüyalarımdı! Şaka değil mi Şule? Şaka !''
Meğerse bizim kuru kızın yurtdışına tayini çıkmış.Bizim hain Hakana da yurtdışı cazip gelmiş anlaşılan.Atlamış hemen! Kışa kadar işe başlamaları gerekiyormuş orada, o yüzden hızlı davranıyorlarmış!
İki ay içinde de düğünleri varmış.Bütün derdi yurtdışında yaşamak mıymış?
Söyleseydi ben onunla Sibirya'da bile yaşardım...
Herkes biliyormuş bu nişan meselesini, ayakta uyuyan bir benmişim ayrıca!
Tabi ya! Sabah babam beni almamıştı büyükannemi otogara götürmeye...Bütün gün markete bile salmamaları, kısırlar, tatlılar, sevgi gösterileri...Of Hakan of!
Hışımla odama geri döndüm.
Şule, Didem ve annem de peşimden tabi ki!
Odamın kapısını kapadım, kilitledim.Annem ''Sevil, Sevil'' çığlığı basıyor, kapıya vurup kapıyı zorluyor!
Kapıyı açtım ''Ne var,ne! Üstümü değiştiriyorum,ne parçalıyorsun böğrünü?'' diye söylendim.Annem ve kızlar ne yaptığımı anlamaya çalışıyorlardı.''Siz yormayın kafanızı,ben söyleyeyim kızlar.Nişana gideceğiz,o yüzden üstümü değiştiriyorum.''
Bunu söylememle annem hemen aşağı inip babamı aramış.Sanki adam vurmaya gidiyorum! Nişana gideceğim altı üstü, hepsi bu...
Üstümü değiştirip odamdan çıktım.Ben elimde bir kutu, peşimde kızlar ve annem nişana gidiyoruz.Kızlar ne ara aramış evlerini, vazgeçmişler gitmekten farketmedim bile...
''Kutudakini görseydim'' diye söyleniyor annem.Sesimi çıkarmıyorum ama Şule ''ben bakayım'' deyince ona nasıl bağırdım anlatamam .''Hediye işte allahım ya size ne! İçinde canlı bomba var sanki...''
,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
- Sevil'in Güncesi
RomantizmAşkları, hüzünleri ve başından geçen trajikomik olayları ile güçlü bir karakteri olan Sevil; hayatındaki ihanetler,sadakatsizlikler ve yanlış anlamalar içerisinde bocalarken doğru yolu bulabilecek mi? - Hayat, sen başka planlar yaparken başına gel...