26 Şubat 1526
KIŞ
Mary ağlayarak odamıza girdi.Gözlerinin altının kıpkırmızı olduğu belliydi.Ben daha yeni yıkanmıştım havluma sarınırken bir yandan da Nilüfer kokumu sürüyordum.
"Anne,gerçekten bakımsız mıyım?"
"Ah,Mary.Sadece biraz...Peki tamam evet."
Hüngür hüngür ağlamasını sürdürdü.Tam o anda aklıma yıllar önce benim de Henry Percy için bu kadar acıkli ağladığım geldi. ama şimdi hiçbir şey umrumda değildi,dayımın beni affetmiş olması her şeyden daha önemliydi benim için.
Kapı tam beş kez tıklandı.George'nin geldiğini hepimiz biliyorduk.Boleynler kapıyı beş defa tıklarlardı çünkü.
"Lanet olası Jane Parker!" Dedi sinirlice."Bu kadın neden korkunç olmak zorunda?"
"Senin yüzünden."dedim terslercesine."Ona lanet ediyorsun ama her seferinde de onu dinliyorsun George."
"Sanırım küçük Prensesim hiç hoşnut değil?" Dedi sırıtarak.
"Hoşnut olmayan sensin,beni ilgilendirmez."
"Tanrı aşkına biz Boleynleriz birbirimize bağlıyız."
"Deģiliz!Biz birbirimize baģlı değiliz hepimiz farklıyız George!Mary fahişe,sense istemediğin bir kadınla evlisin.Ben?Peki ben?Tanrı bilir beni ne için saklıyorlar."
"Sakin ol Anne."
"Yeteeeer!" Mary'nin boğazından kopan çığlıkla ikimizde ona yöneldik.
"Her zaman kavga etmek zorunda mısınız?" Dedi Mary kırmızı gözleriyle bize bakarak.
George,Mary'e döndü"Tanrı aşkına bu ne surat!Neyin var Maria?"
"Siz ikiniz o kadar sudan sebeplerle meşgulsünüz ki beni unutuyorsunuz.Kralın ilgisini üzerime çekemiyorum anlamıyor musun George ?"
"Ve şimdi ağlıyorsun öyle mi?Ağlayarak daha da çirkinleşiyorsun toparla kendini Maria."
Az sonra babam Thomas Boleyn içeri girdi."Mary,Kral bana bir mektup yazmış.Bugün akşam yemeği için bizi ziyaret edecek.Çok güzel gòrünmelisin,dayın hata istemiyor.Anne,sende kızkardeşini hazırla ve George...Ah George senin burada ne işin var?Kral bugünkü mızrak yarışında senin onun yanında olmanı istedi fazla oyalanma." Dedi ve gitti.Ardından hepimiz reverans yaptık.Mary gözyaşlarını sildi.Onu yıkadım.Dudaklarını,yanaklarını çimdikleyerek kızarttım.Altın rengi saçlarını ördüm ve omzunun yanına attım.Yüzünün kusursuz görünmesi ve ağladığının belli olmaması için yüzüne pudra sürdüm.Sarı elbisesini giydirdim ve elmas mücevherlerle süsledim.
"Bu muhteşem Anne,çok güzel gòrünüyorum." Dedi bana bakarak.
"Üzülme,kral sana yeniden aşık olacak ve ailemiz güçlenecek" diye teselli etmeye çalıştım onu.
Onu odadan çıkarttıktan sonra kendime baktım.Ondan çok daha taze gözüküyordum.Cildim kusursuzdu.Saçlarım az önce sürdüğüm Nilüfer kokuyordu ve yumuşacıktı.Bu gece nefes kesen o değil,ben olacaktım.Dudaklarım kırmızıydı ama daha fazla kırmızı olsun diye şarap sürdüm Elbisem zümrüt rengi bir Fransız usulüydü.Saçlarımı açık bıraktım ve kenarına Kuğu tüyü tutturdum.Çok sevdiğim ve bir Boleyn olduğumu belli eden "B" şeklindeki kolyemi taktım ve elbisemin arkasındaki korsemi sıkmaya çalıştım.Kapı beş kere çalındı"Hazırlandınız mı?Tanrı aşkına mükemmel görünüyorsun ama asil mükemmel görünmesi verek Mary değil miydi?Onu gölgede bırakıyorsun Annie,kardeşim."
"Bugünlük değil." Diyerek sırıttım."Korsemi sık George,herkes Mary'nin peşinde olduģundan dolayı benle ilgilenen yok." Bunlar bizim için doğaldı,beraber büyümüştük ve birbirimize dair her şeyi biliyorduk.
George korsemin bağlarını sıktığında göğüslerim de ortaya çıkmıştı."Teşekkür ederim."
"Önemli değil ama birazdan yemek odasına gitmezsek Kral çoktan gelmiş olarak.Bahçede dolanıyor,onu sonradan karşılamak istemezsin deģil mi?"
Alelacele George'nin koluna girdim ve bahçeye,Krala doğru yürüdüm."Majesteleri Lordum" dedim ve yere çökerek diz üstünde eğildim.
"Leydi ..."
"Anne Boleyn" diye tamamladım sözünü afallamışa benziyordu.Göğüslerime baktığından emindim.
"Majesteleri geç kaldığım için beni affedebilir mi?" Başımı kaldırdım ve ona baktım.Yüz ifadesini gòrebiliyordum.
"Sizin için her zaman kalbimde af vardır Leydim." Kızkardeşim Kralın yanında durdu.
"Ah,sizi tanıştırmayı unuttum.Kızkardeşim Anne,Fransa'dan geldi"
Ayağa kalktım ve Kral'a baktım.Bakışları gözlerimde kilitlenmişti ve hićbir şey duymuyor gibiydi.
Biraz sonra babam geldi ve Kral babama döndü.
"Kızınız,Kraliçe Katherine'nin yanında başnedime olabilir.Kraliçe onu sevecektir."
"Elbette" dedi babam gururla."Bunu bahşettiğiniz için size minnettarım Majesteleri.Artık bütün gün Mary ile vakit geçirirler"
Sofraya geçtik dayım dük sofranın öbür ucuna,kral da başına oturmuştu.Mary Krslın yanındaydı ama Kral ona bakmıyordu bile.Bende kralın sol tarafındaydım.
"Son zamanlarda saray çok sessiz,mızrak dövüşünde Krallarının çevikliğini ve gücünü gorünce korkularından ses çıkaramıyorlar" dedim Krala dönüp şarabımdan bir yudum alırken.
Babam tedirgin oldu ama daha sonra Kral uzunca bir kahkaha fırlatınca rahatladı ve hepimiz Kral'ın kahkahalatına yöneldik.Mary sessizdi,George çok keyifliydi ve ben çok neşeliydim.
Parmaklarımı boynumdaki kolyede gezdirdim ister istemez.Kral'ın bana bakıp yutkunduğunu görünce kolyeme daha narin dokundum.Kral iç çekti"Kolyeniz çok güzel Leydi Anne"
"Teşekkür ederim Majesteleri,sizin mücevherleriniz yanında bir hiç kalacaģını elbette biliyorum." Dedim gülümseyerek.
"Benim hiç senin kadar değerli bir mücevherim olmadı Leydim."
Gülümsedim."İsterseniz neden olmasın?Siz Ingiltere kralı deģil misiniz?Yoksa benim gözlerim mi kamaşıyor?"
Kral bir kahkaha daha patlattı ve bizde mecburen ona katıldık.
Kral babama döndü neşeyle"Sör Thomas,sizin saraydaki odanizda ailenizle beraber kalmanızı istiyorum.
"Elbette majesteleri nasıl isterse."
Kral önde biz onun arkasında gece gece saraya doğru yol aldık.Babam krala hediyeler sunarken Kral babama ve dayıma bir sandık dolusu altın verdi ve odalarına çekildiler.Ben de odama çekildim.
***
"Onu güldürdün!" Dedi neşeyle dayım."Sana baktı ve senden etkilendi bunu hepimiz gördük.Seni ve fikirlerini beğeniyor Anne,onun yeni metresi olacaksın,şimdiden bir sandık dolusu altın verdiģine göre onun için bayağı kıymetlisin."
"Metres mi?Ah hayır."
"Ne demek bu?Ayağımıza kadar gelen fırsatı itecek mısın,Anne?Saçmalama."
"Elbette hayır ama onurumu lekeleyemem.Mary'i kolayca elde etti ve şimdi onu istemiyor.O İngiltere Kralı,her şeyi elde edebileceğini sanıyor.Eğer ona çabucak kendimi teslim edersem benimde sonum Mary gibi olur."
"Küçük Anne akıllanmış" dedi George gözü dolarak.
"O zaman oyun sırası bizde" dedi dayım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Boleyn'in İktidarı
Historical FictionElime kraliyet asasını aldığımda başlıyor her şey... İstediklerimi aldıkça hırsıma her geçen gün daha fazla kapılıyordum.Yalnızca Kral'ın değil,tüm İngiltere'nin,tüm Dünya ülkelerinin gözdesi olmak istiyordum.Evet belki doyumsuzum,taşkın ve gećimsiz...