Boleyn'in İktidarı

Bölüm 6

ARALIK 1526/NOEL

Noel kutlamaları benim ve ailem ićin çok zevkliydi,noel hediyelerimiz umduğumuzun da üstündeydi.Kendini Krala sevdirmeye çalışan kraliçenin noel hediyesi ise Thomas More'unki gibi üstünde İsa Mesih'inde bulunduğu bir haç işaretiydi.Ben Krala Altından bir gemi ve geminin tam bitişiğinde bakire bir kadın hediye ettim,Kralsa bana incilerle dolu bir sandık ve kraliyet ailesinin sembolü olan Bordo renkte bir elbise.Dayıma yeni bir malikane verdi ve babama Whiltshire Kontluģunu,George'a ise söz verdiğim gibi şovalyelik unvanı verdi.O gün bir daha aile toplantısı ićin biraraya gelmiştik.Annemin ve dayımın yüzü gülüyor George ise herzamanki gibi bana teşekkür ediyordu.

"Aferin Anne." Dedi dayım ilk konuşmayı yaparak."Artık sarayda tanrı gibiyiz ama tabii ki bu kadarla yetinmemeliyiz,bu bizi amacımızdan saptırmamalı."Annem,ağabeyine bakıp onun konuşmalarını onayladı.

"Sen hırslı bir kızsın,sakın unutma;hırsını çıkarın için değil de aptal zevklerin için harcıyorsan yükselemezsin.Bunu çok iyi bildiğini düşünüyorum."dedi ve konuşmak üzere olan annemin sözünü keserek,kendi sözüne devam etti."Kralı avcunun içine aldın,bir kukla gibi oynatıyorsun.Aylardır hiçbir yatak hayatı yaşamıyor.Senden sonra çok değişti,başka bir kadının suratına bile bakmıyor." Dedi ve kahkaha attı."Kral Henry'i günde üçten fazla kadınla doyurmak zorunda kalan uşakları rahatlamışlardır herhalde." Birden ciddileşti.

"Kimin soyundan geliyor?Şu güzelliģe,endama baksana düküm.Kızımda Howard güzelliği,boleyn asaleti var." Dedi babam.

"Kral yıllar sonra ilk gerćek aşkını buldu." Dedi annem bana tebessüm ederken."Ve bu aşk,kızımı tahta taşıyacak." Diye ekledi.

"Kızını tahta taşıyacak olan aşk değil Elizabeth!" Diye gürledi dayım anneme."Kızını asıl tahta taşıyacak şey onun zekâsı.Kral'ın sevgisini kazanan aptal olup kendini aşka kaptırırsa değil tahtı,birdaha sarayın duvarlarını bile göremez.Tek gördüğü şey kralın yataģı ve sonrasında da kendi gözyaşları olur."diye ekledi,annem bu laftan sonra ağabeyine dönüp onu onaylarcasına başını salladı.Dayımın odadan çıkmasıyla birlikte bizde daģıldık.

***

Saray koridorlarında yürürken en az aslan kükremesi kadar vahşi bir ses duydum bu ses kralicenin odalarından geliyordu.Adımlarımı yavaşlatarak durdum ve dinlemeye başladım.

"Senin o dönek yeģenin Charles,kızımızla evlenmek için onun büyümesini reddetmiş ve nişanı da hiçe sayarak kendine yeni bir eş almış!Bunu biliyordun değil mi Katherine?Bu bana,İngiltere Kralına, yapılan bir hakarettir!"

"Majesteleri,inanın bana yeğenim Kral Charles elbette hatasını anlayacaktır ve Tanrı'ya tövbe edip gelecekteki gerçek eşinin,kızımızın,yanına donecektir." Diyordu kraliçe sakinlikle ama kral onu dinlemiyordu.

"Senin dönek yeğeninle birdaha anlaşma yapacağımı mı sanıyorsun?! Yanılıyorsun Katherine,Tanrı şahidim olsun birdaha senin aşağılık yeğeninle bir anlaşma yapmam!"

"Tanrının adını bu tür kirli laflarla anmayınız majesteleri."dedi Kralice ve bir an kapı aralığından bakarak kralićenin olduğu yerde istavroz çıkarıp göğsünde hac işareti yaptığını gördüm.

"Ah,doğru." Dedi kral alayla."Siz İspanyollar kandırmayı çok seversiniz." Diy ekledi.

"Ne demek istiyorsunuz majesteleri?" Dedi kraliçe,yuzünü göremiyordum ama saşırdığı ses tonundan belliydi.

"Benimle evlendiģin gün,ağabeyimle hiçbir ilişki yaşamadığına dair yemin etmiştin." Dedi kral.

"Ah,elbette.Şüphen mi vardı?" Dedi kraliçe tekrar neşe dolu bir sesle