-4-

5.1K 253 21
                                    

Uçaktan inerek siyah arabaya doğru ilerledim. Abim arkadan valizlerle geliyordu. 3 tane valizi nasıl taşıdığıda merak konusu...

Ben arabaya binerken valizleri bagaj'a yerleştiren abim işlerini bitirip öne geçti.
Otelin önünde durunca bir Vaov çektim. Babam rahatlık anlayışını baya geliştirmişti. Kapıda bizi karşılayan insanlara nazikçe Gülümsedim. Siyah takım elbiseli bir adam bize doğru yaklaştı.

"Merhaba Koray bey" yanıma ne zaman geldiğini bilmediğim abimle takım elbiseli adam konuşurken oteli inceledim. Altın sarısı hakimdi. İki ayrı taraftan gelen merdivenler vardı. Merdivenlerin ortasında da asansör. Uzun büyük bir lamba uzanıyordu. Evet, büyüktü ama koskoca salonu sadece o lamba aydınlatamazdı. Salonun belirli yerlerine led ışık döşenmişti. Oturmak için olan yerlerin ortasında orta sehpa vardı. Sehpaların üstünde dergiler ve gazeteler vardı. Birkaç kişi o kısımda oturuyordu ama dairelerde oturma odasının olduğuna emindim.

Abimle adam konuşmayı bitirince adam, eliyle asansörü işaret etti. İkimizde geçtikten sonra adam numaralarımızı belirtti ve gitti. Asansörde abimle kalınca ayağımı salladım ve of çektim.
''Odalarımız ayrı mı abi?''

''Evet'' Oha! Abim ve Başka oda. Bu güne kadar hiç olmamıştı. Ay ben ne iyi kaçarım şimdi. Bekleyin beni Barlar.
"Gerçek mi?"
"Aklından o fikri sil. Asla kaçamazsın. Eğer yakalarsam odaları tekrar birleştiririm."
"Yeppa!"
"Bakıyorum çok sevindin. Beni pişman etme." Elimi cebime sokup işaret parmağımı orta parmağımın üstüne koydum.
"Söz veriyorum abiciğim çok uslu bir çocuk olacağım." Güldü. Hahaha Tabikide kaçacağım!
Asansörden çıktık ve odalara dağıldık. Biraz dinlenip annemlerle buluştuk. Yemek yedik ve odalara dağıldık. Akşam 9'du ve abim benimle kalsaydı kesin 1 saat sonra uyuttururdu. Ama yok öyle değil mi? Hızlı bir şekilde abimden gizlice ne olur ne olmaz diye çantama attığım şort ceket takımımı giydim.

 Ama yok öyle değil mi? Hızlı bir şekilde abimden gizlice ne olur ne olmaz diye çantama attığım şort ceket takımımı giydim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Fiziğim iyiydi. Bunu biliyordum. Ama şort fiziğimi daha iyi gösteriyordu. Abim görse beni öldürürdü. Ama göremez. Öyle değil mi? Sesli bir kahkaha attım. Çantamın içine telefonumu koyup kapıyı açtım ve hemen geri kapattım. Lanet olsun! Abim kapıda benim çıkmamı bekliyordu. Tahmin etmişti gideceğimi.

"Öykü kapıyı aç. Yoksa kıracağım." Sesi sert geliyordu. Şimdi hapı yuttum. Çok ama çok hızlı bir şekilde gerisin geri pijamalarımı giydim. Ses gelmeyince abim derin bir nefes aldı. "Pekala. Kapının arkasındaysan çık." Dedi. Bende kaçmanın ecelime faydası olmadığını anladım ve abimin beni o kıyafetlerle görmediğini umut ederek kapıyı açtım. Esneme numarası yaparak "Aaa. Abicim sen mi geldin? Bende senin yanına gelecektim." Dedim.

Abim çatık kaşlarını daha da mümkünmüş gibi tekrar çattı. Sonra düzeltti ve alaycı bir şekilde üzerimi süzdü. Sonra bana baktı. "Öykü sen beni salak mı sandın?" Dedi çok ama çok fazla sakinlikle. Bu fırtına öncesi sessizlik gibi bir şeydi. "Estağfurullah abicim. Ne oldu ki?" Dedim kalbim saniyede 150 kere atarken bilmemezlikten gelmeye çalışarak. Geldi Kolumu tuttu. Sıkmıyordu ama. "Benim senin bara gideceğini anlamadığımı mı sandın?" Dedi. Bende pes ederek "Çok mu belli oluyor?" Dedim. "Karşındaki Kardeşini çok iyi tanıyan bir abi ise EVET" dedi evet'i kükrüyerek söylerken. Bende hemen boynuna sarıldım. "Kızmadın değil mi?" Dedim bir umut. Sarılışıma karşılık vererek. "Sence kızdım mı Öykü" dedi. Bende ondan ayrılmayarak "Evet" dedim. Sesim ağlayacakmış gibi çıkıyordu. Abim benden ayrıldı. Derin bir nefes aldı. Ve gözlerini kapattı. Hem sakinleşmeye hemde kendini bir şeye ikna etmeye çalışırmış gibi duruyordu. Ellerini saçarından geçirdi ve gözlerini açtı.

"Hadi üstünü giyin" dedi. "Ne oldu?" Diye sordum hemen merakıma yenik düşerek. "Ömer amcamlarla Cem'ler geldi. Barda buluşacağız." Dedi. Çığlık atarak boynuna sarıldım. Yüzünü buruşturduğunu tahmin edebiliyordum. Bir banshee kadar yüksek seste çığlık atabilirdim ama canım lydia kadar yapamıyorum. Henüz! Ömer amcam babamın ve annemin biricik arkadaşı ve çok kafa biri. Yakışıklı aynı zamanda sap. Taliplerini bekliyor falan. Neyse.

"O şortu bana veriyorsun hemen." Deyince kaşlarımı kaldırıp abime baktım. "Nedenmiş o?"
"Çünkü Yakacağım." Dedi sakinlikle. Hatta o kadar sakindi ki ürkmüştüm bir an. "Ya Abi. Abicim. Tatildeyiz. Lütfen bir ayrıcalık yapsan. Sadece tatil. Lütfeeen." 

"Sana fazla taviz verdiğimi düşünüyorum."

"Aman be!" diyip yastığımın altındaki şortu çıkarıp verdim. Eline aldıktan sonra giyinmemi söyleyip çıktı. Ne yapacağını gerçekten merak ediyordum.

--------------------------

Selamcımcımlarım. Bilmem kaç K olumuşuz. Ayh çok sevindim. Bu da bir Fragman gibi bir şey olsun o zaman size. Geleceeeek.

Bizim ÖykümüzHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin