NOT: ABİ AŞK İLİŞKİSİ DEĞİLDİR.
Benim abimde herkes gibi. Eteğimin boyuna karışır. Sevgilime karışır. Karışmak ne kelime. Nefret eder. Ama olay bana gelince, kıyamaz.
Her ne kadar kızsam da... Seviyorum işte...
Beni korumak için yapıyor, biliyoru...
Üzerime öncekine göre daha kapalı bir elbise giydim. Siyah, koltuk altından başlayıp sonuna kadar deri yırtmacı olan bir elbiseydi. Abim kapımı çaldığında koşarak açtım. Üzerimi süzüp o her zamanki konuşmasını yapacakken "Diğerine göre daha kapalı. Üstelik unutma. Tatil." Diyerek lafını kestim.
Derin bir nefes alıp verdi. Çenesiyle kapıyı gösterdi. Hızla önüne geçtim. Kararsızmış gibi tekrardan bakarak en sonunda kapıyı kapattı. Asansöre bindik. Abim sıfıra basarken "Yanımdan ayrılmasan iyi olur." Dedi.
Ona en ponçik gülüşümü gönderirken kafamı salladım. Asansör sıfırıncı kata gelince bir kaç kişi gözüktü önünüzde. Kahve tonlarında saçları vardı, mavi gözlü benim yaşlarımdaydı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Diğeri ise çok yakı... Aman tanrım bu geçen gün çarptığım çocuktu. Abime hızla kafamı çevirdim. Telefondundan biriyle mesajlaşıyordu. Çocuğu görmemişti neyseki. Çocuk duvara yaslanmış etrafına bakıyordu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Asansörden çıkıp çıkışa ilerledik. "N'oldu sana böyle?" Stresle abime döndüm. Telefonla uğraştığı için yavaş geliyordu. "Ne olmuş?" Diye sordum bilmemezlikten gelerek. En çok yaptığı hareketi yapıp çenesiyle parmaklarımı gösterdi. Gözlerimi kızaran parmaklarıma çevirdim. Stresten parmaklarımı sıkardım ve aynı şeyi yapmıştım.
"Sadece bana kızıp kızmadığını merak ediyorum"
Yalan söylediğimi anladı galiba ki etrafına baktı ama bana çarpan çocuk çoktan asansöre bindiği için göremedi. Bana bakıp baygın bir bakış attı.
"Kızdım."
Önüme dönüp yürümeye devam ettim. Yanıma yaklaşıp kolunu omzuma attı. Bahçedeki havuzun üstündeki köprüden geçip bar kısmına vardık. Ömer abime doğru koştum.
"Prenses" dedi kollarını açarak. Sarılışıma karşılık verirken beni locaya doğru çekti. Benden ayrılıp abimle aynı yaşta arkadaşlarmış gibi kafa kafaya tokuşup sarıldılar. Abim locadaki koltuğa yayılırken bacağını itip yanına oturdum. Bana ters ters baktıktan sonra toparlandı ve beni iyice yanına çekti.
