Kısa bir süre yurumenin sonunda eve geri dönmüştük. Mert le küçük konuşmamız dışında hiç konuşmamıştik.
Evde geri döndüğümde saat iki buçuktu.
"Beren!" dedi yusuf amcam ardından yanimiza geldi.
" Gençler dilek ablanın düğünle ilgili eksikleri varmış . ikimiz İskenderun a alışveriş merkezine gidiyoruz. Hadi hep beraber gidelim." Dedi.
"Benim düğün için elbise bakmam lazım bende gelicem. " dedim. Dilara
" Bende" dedi. İrem de " İyi bari bende geliyim" dedi.
Ardindan amcam Ebru yla mert e baktı.
"Ya ben gelmesem?" dedi mert.
"Hadi koçum bu kadar kızın yanında beni tek bırakma " dedi amcam. Ebru, "iyi barı bizde gelelim o zaman." dedi.
" e hadi hazırlanan o zaman. On beş dk ye çıkıyoruz." Dedi amcam. Ben onları beklemeden eve girdim. Mustafa amcamın odasına gidip bavuldan açık mavi uzun etegimi ve köyü mavi sade tisortumu aldım. Hemen üzerime geçirip tişörtü eteğin içine soktum. Uzun ucunda anahtar olan kolyemi takınca hazırdım. Ardından siyah tayt, pembe omzu dusuk tisort giyen Dilara geldi odaya. Yatağı oturup "gel yanıma." Dedi. Yanına oturunca benden izin almadan makyaj yapmaya başladı. Önce eyeliner cekti, ardından şeftali rengi hafif bir ruj surdu. Güzel olmuştum. Lacivert babatlerimi giyip dışarı çıktım. İrem ve mert oturuyordu. İrem kırmızı pantolon, beyaz tişört giymişti. Mert se kot pantolon ve gri tisort giymişti. Ardından ebru dilek abla ve Dilara gelince arabanın yanına gittik. Araba doblonun en ust modeliydi ama yine de kalabalıktik. Dilek ablanın yusuf amcamın yaninda oturmasına karar verdik. Ardından ben arkaya binip ortaya oturdum. Soluma mert geldi ve kapıyı kapattı. Sağima da Ebru geldi ve "kay" dedi. Bende Merte doğru kaydim ardından irem de bindi. Şuan gayet rahattik ama sorun şuydu ki Dilara henüz binmemişti. Dilara iremin tarafindan binince "kayinnn " diye cırtlak bir sesle bağırdı. Bende Merte daha çok yapışmak zorunda kalmıştım.Dilara binmisti. ama kapı kapanmıyordu. Ardından ebru kalcasıyla beni iktirdi. Mertin koluna sırtın dayalıydı. Şimdi. Oysa elleri önünde, camdan dışarı bakıyordu. Yusuf amcam la dilek abla da binince araba çalıştı ve yola koyulduk. Sıkışık olmasaydik daha iyi olurdu belki ama yine de iyiydik.
" Daha önce İskenderun a gittiniz mi? " diye sordu yusuf amcam.
İrem le aynı anda "Gittik" dedik. Dilara "beraber mi gittiniz?" diye sordu.
" teyzemler , yanı emirler İskenderun da oturuyorlar." dedi irem. Canının sıkıldiği belliydi. Bense yere bakiyordum. Onların evinde de çok animiz vardı yine. Beraber İskenderun sahilini gezmişliğimiz.
" Ben sekizinci sınıftan beri gitmedim amca." dedim. Bizimkiler tabi ki anlamıştı ayrıldıktan sonra oraya gitmediğimi.
" Yıllar sonra tekrar gidiyorum. " dedim. Bunu sessizce söylemiştim, ama herkesin duyduğuna emindim. İskenderun olduğumuz yere yarım saat uzaklıktaydı. Yaklaşık on dakika daha gittiğimizde gerçekten uykum gelmişti. Bugün az şey olmamıştı. Ruya, mesaj, itiraflar. Ve dolayısıyla yorgun dusmustum. Kendimi uykunun kollarına bıraktım.
♣♣♣♣♣♣
gözlerimi açtığımda Kafamin bir yere dayalı olduğunu gordum. Basimi mertin omzuna yaslamıştım. O da kafasını cama yaslamış, benim gibi uyuyordu.
" Geldik. " dedi yusuf amcam.kızlar kulaklıklarını çıkardılar ve sağdan indiler.
" Mert, mert kalk." dedim omzunu dürterek.
"Hı? " dedi. Hala uyukluyordu. Telefonumu alıp fotoğrafını çektim. "Kalk geldik." Dedim
Gözlerini açtı. Ardından gözlerini kırpıştırıp "tamam " dedi. Sonra ben arabadan indim arkamdan da mert. Prime all a gelmiştik. Çok büyük bir alışveriş merkeziydi burası. Topluluk halinde AVM ye girdik.