"Çok güzel olmuş Fiona, Teşekkürler."
"Afiyet olsun." Dedi annem ona gülümserken. Basit bir et yemeği yapmıştı; bezelye, pilav ve etten oluşan bir porsiyondu ve ortada annemin çok güzel yaptığı brokoli salatası vardı. Normalde brokoliden nefret ederdim ama bu salata çok güzel oluyordu.
"Frank?"
"Evet Estalla?"
"Sen şirkette hangi görevi yapıyorsun? Yani annem genel müdürün sekreteri, ya sen?"
"Ben annenin sekreterliğini yaptığı müdürüm." Ağzım bir karış açık kaldı. Demek bu şekilde tanışmışlar(?)
"Oh," Biraz sessizlik olduktan sonra konuşmama devam ettim. "Peki diğer çalışanlar bunu haksızlık olarak görmüyor mu? Açıkçası ben bunu adaletsizlik olarak götürdüm."
"Estella!" Annemin düz sesiyle beni uyarması üzerine susup tabağımdaki bezelyelerle oynadım ve şu yemeğin bitmesi ve Frank denen piçin gitmesi için Tanrı'ya dua ettim.
♢
"Görüşürüz Frank!"
"Görüşürüz Fiona'cım." Dedi ve annemin yanağından öptü. Luke da yanağımdan öperdi ve beni kimsenin bilmediği kadar mutlu ederdi.
'Öpücük istiyorum...' Kıkırdayıp sana döndüm.
'Neden?' Dedim ve mırıldanmaya başladın. Çok tatlıydın.
'Mmm...Dudaklarım kaşınıyor.' Kahkaha attığım sırada dudaklarıma kısa bir öpücük bıraktın, çok hoşuma gitmişti fakat bunu bilmiyordun. 'Gülüşünden öpmek bu olsa gerek.' Dedin ve yanağımdan öptün. En çok bunu seviyordum, yanağımdan öpmeni, sen de severdin..
'En çok bunu seviyorum.' Dedin ve diğer yanağımdan öptün.
"Esty! Hadi içeri gir, üşüteceksin." Abimin sesiyle arkama döndüm ve eve girdim.
"Sence ona direk söylesem ne tepki verir?" İlk önce kaşlarını kaldırdı ve ağzını araladı. Daha sonra konuşamaya başladı,
"Bak Este. O seni hatırlamıyor ve birden bunları söylersen anlamaz ve senin kafanda hayal kuran bir deli zanneder. Bu yüzden yapma. Benden sana abi tavsiyesi."
"Senin tavsiyelerin ne zaman işe yaradı ki?"
"Ama bu bir gerçek, lütfen böyle bir saçmalık yapma."
"Pekala deyip odama geçtim.
Büyük bir kalp şeklinde duvara yapıştırdığım fotoğraflarımıza her zaman yaptığım gibi özlemle baktım. O hatırladığı zamanlarda da bakardım çünkü onun yanımda olmasını özlerdim. Zaten bu kalbi beraber yapmıştık. Ah, o gün..
'Lucas! Kalp gibi olmayacak!'
'Tam kalp olacak, güzelim. Hatta şöyle yapalım,' yapıştırdığın fotoğrafa baktın ve tekrar bana döndün. 'Kalbin içini boş bırakalım böylece her fotoğraf için yer olur ve içi dolar. Ha? Nasıl fikir?' Elimi uzatıp dağılmış yumuşacık saçını karıştırdım. Bunu yapmayı sen saçma bir şey söylediğinde yapardım ve işi dalgaya vururdum. 'Ama o kadar kötü bir fikir değil?' Dedin ve yavru köpekler tabirini kullandığın bir yüz şekli yaptın. Buna dayanamaz ve dudağını öperdim, öyle de yaptım.
'Tamam, öyle yapalım.' Dedim ve fotoğrafları yapıştırdım. Bana bir fotoğraf gösterdin.
'O gün çok güzeldi.'
'Beni sinir bozucu şekilde gıdıklamıştın ve yataktan düşmüştüm.'
'Yine olsa yine yaparım.' Dedin ve gıdıkladın.
Elim karnıma gitti. Oradan çok gıdıklandığımı bilirdi bu yüzden hep oraya baskı uygulardı. Kafamı iki yana sallayıp gülümsedim.
"Seni çok özledim bir tanecik Lucifer'im." Dedim ve uyduğunu çeken bir fotoğrafta elimi gezdirdim. Dizlerimin üstünde ve boyun boşluğumda kokumu çekerek uyumayı çok severdi. Ben de ona sarılarak uyumayı severdim.
Gerçi ben her şeyini severdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Amnesia♢lrh
FanficSon kez ona aşık olduğunu fısıldadı. Tanrıdan af diledi. ♢30.12.2015♢