Bölüm 5 "Gitmesen?"

46 3 2
                                    

Keyifli okumalarrr......

SAVAŞ'TAN

Odada öylece habersiz uyuyordu. Yavaşça gözlerini araladığında doktor da içeri girdi. Harika(!) erkek doktor. İçeride bir kişinin kalabileceğini söyleyince Batu'nun yanına gittim.

"Kardeşim sen bütün gece hiç dinlenemedin. Git kantine bişeyler ye. Ben burdayım merak etme."dedim fısıldayarak.

Odada bu deli kızla başbaşa kalmıştık. Yanınd agidip yatağın boşta kalan kısmına oturdum ve ellerini tuttum.

"Dün geceyi hatırlıyor musun?"diyip göz kırptım.Sinirle bana bakıp

"Hayır."dedi.

"Hatırlamasan daha iyi sanki."dedim. Sonrada ağır adımlarla odadan çıktım. Onu merakta bırakmaya bayılıyordum. O zaman çok sevimli bir hal alıyordu yüzü. Dudakları öpülesi bir şekilde büzülüyordu. Ama şimdi bunları düşünmenin sırası değildi. O çok harika(!)olan erkek doktor bozuntusu bir hastalığı olabileceğini söyledi. Birden bire bayılması hastalık belirtisi olabiliyormuş.

Bu düşünecelerle aşağı indim. Kantinde ellerini başına yaslamış üzgün bir Batu beklemiyordum. Yüzü solmuştu. Bir şey olacağından mı korkuyordu acaba? Kardeşlikten pek bir şey anladığımı sanmıyordum. Çünkü üvey kardeşimden nefret ediyordum.
Yavaşça yanına gidip oturdum.

"İyi misin bir şey mi oldu?"dedim merakla.

"Ben iyiyim,ama o iyi değil Savaş." Bunu söylerken gözleri dolmuştu. Bunca yıllık arkadaşımı ilk kez ağlarken görmüştüm.

"Nesi var?"dedim soğukkanlı bir ses tonuyla.

"Beyninde tümör varmış."dedi. Dolan gözlerini yatıştırmak istercesine gözlerini ovuşturdu. Sert kişiliğimden ödün vermeyerek ona baktım.

"Ona bir şey olmayacak. Anladın mı? Çünkü ben izin vermeyeceğim."dedim kükrememe engel olamayarak.

"Tedavi edilmeli. Ama o tedaviyi reddedebilir."dedi. O da kendini toparlamıştı bir an.

"Neden reddetsin ki?"diye sordum merakla.

"Çünkü annem kazada ölmeseydi zaten bu hastalıktan ölecekti. Duru'nun tedavi olmak isteyeceğini sanmıyorum." Sesi boğuk ve hüzünlüydü. Yalnız kalması gerektiğini düşünerek yanından ayrıldım. Duru'nun odasına vardığımda uyuduğunu gördüm.

Gece yarısı olmuştu. Aslında beni burada bu kadar saat durmamı gerektirecek bir durum yoktu. Başka birisi olsa şimdiye yüz kez burayı terketmiştim. Ama gidemiyordum,komikti.

Ah,gözlerimi üzerinden bir an olsun ayırmadan onu izliyordum. Al al yanakları solmuştu. Yüzü aynı bir melek kadar güzel ve pürüzsüzdü. Batu içerideki bir sedyede uyuyakalmıştı. Babasının olaydan haberi yoktu. Gerçi olsa ne değişirdi ki?

**********

Duru'dan

Göz kapaklarımı güçlükle açtım. Ağrıdan çatlamış olan başıma yavaşça ellerimi koydum. Odada uyuyakalmış bir Savaş görmeyi beklemiyordum. O deli eden bakışları yerini tatlı huzurlu bir uykuya bırakmıştı.

Başımda gerçek anlamda şimşekler çakıyordu. Bu dayananılmaz acıya ağlayarak eşlik ettim. Çok şiddetli ağrıyordu ve bende bir o kadar şiddetli ağlıyordum. Savaş sesimden irkilmiş olacak ki birden ayaklandı.

"Duru bir şey mi oldu??"dedi huzursuzca.

"Başım çatlıyor ağrıya katlanamıyorum."dedim ağlamaklı ses tonuyla. Ben böyle diyince daha önce hiç bir duygu bulamadığım gözlerinde endişeyi gördüm. Endişelenmiş miydi? Hemde benim için?

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 09, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Katı KurallarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin