Üç Ay Sonra

11 0 0
                                    

Bugün okula gitmeye karar verdim. Sanırım acıya alışmıştım. Her zaman ki gibi yüzümü yıkadım. Makyajımı yaptım ve üstümü giyindim. Çantama üç beş bir şeyler attım kapıyı açtığım gibi büyük annem ayaklandı hemen nereye minik kuşum? dedi. Okula büyük anne, büyük annem hayli şaşırmıştı. Peki minik kuşum dikkat et dedi. Cevap vermeden sessizce asansöre doğru yürüdüm ve düğmesine bastım. Asansöre bindim ve aşağı indim. Artık yeni bir yolculuk başlıyordu benim için. Arabama bindim ve tam gaz süratli bir biçimde okulun yolunu tuttum. Okula vardığımda nedense o çocuğu arıyordu gözlerim. Her neyse diyerek sınıfıma gitmek için okuldan içeri girdim. Iy, iğrenç! İlk derste matematik. Sessizce boş bir sıraya oturdum ve hocayı beklemeye başladım. Herkes bana tuhaf baksada aldırmadan önüme bakıyordum ve hoca geldi. Derse tam başlayacakken gözüne iliştim ve kızım sen yenisin galiba adın ne senin bakayım? dedi. Umursamaz bir tavırla Nihal dedim. Baya geç kaldın bu dönem için neden? diye sorunca patlak verdim. İsterseniz siz dersinize devam edin hocam diyerek tüm dikkatleri üstüme çektim.

Aradan on dakika geçmişti ki kapı çalındı. Oha! O da ne yine o çocuk. Bu kadarda olmaz diyip kafamı sıraya gömdüm. Kahretsin ki tek boş sıra benim yanımdaki sıraydı. Yanıma oturdu ve rahatsız olma genç bayan sana zarar vermem merak etme dedi. O kadar tatlı bir sesi vardı ki insan uyuşuyordu resmen. Bende karşılık verdim hemen. Korkmuyorum genç adam sadece sürekli çatışmamız hoşuma gitmiyor diyerek gıcık bir gülümseme attım. Ondan bu denli nefret etmemi anlayamasamda aramızdaki çatışmayı devam ettiriyordum. Ders bitmişti ve acilen bir kafeine ihtiyacım vardı. Hemen kantine inmek istiyordum. Ukalaca ve bir o kadar tatlı bir şekilde birlikte bir kahve içmeye ne dersin, hem aramızda ki bu çekişmeyi bitirebiliriz belki? dedi. Ben her ne kadar hayır Nihal hayır cevabını vermelisin diye diretsemde onun o sesi beni kendine doğru çekiyordu. Hey! orda mısın, cevap vermeycek misin? dedi. Pardon dalmışım içebiliriz tabiki bir sakıncası yok, dedim.

Kantindeydik, iki kahve alıp masaya geçtik. Neden okula gelmediğimi sordu. Bende nedense ona anlatma ihtiyacı duydum ve her şeyi anlattım. Çok şaşırmıştı ve ağlamaklı bir vaziyeti vardı. Hey genç adam neden bu kadar etkilendin diyerek kahkahayı bastım. Kendime bile inanamıyordum nasıl gülebildim nasıl herşeyi tiye alabildim? Hiç bilmiyordum. Bir şey yok genç bayan artık isimlerimiz öğrensek mi acaba? dedi ve gülümsedi. Allah'ım o nasıl bir gülümsemeydi öyle hafifçe kısılan gözleri ve yanaklarında beliren o gamzeler, insanın öpesi geliyordu adeta. Ee diye kekeledim. Tekrar gülümsedi, ben Nihal ya siz genç adam sizin adınız ne? Benim adım Efe, hadi bunu ilk tanışmamız olarak kaydedelim ve eskiyi unutalım diyerek gülümsedi. O gülümsemeye nasıl hayır diyilebilir ki? Tamam olur bende sıkılmıştım zaten bu can sıkıcı durumdan diyerek gülümsedim. Zil çaldı ve ben merakıma yenilip sordum. Çarpıştığımız gün seni petrol ofisinde gördüm neden oradaydın? Şey ben. Ben orda çalışıyorum dedi. Ve sınıfa girdik çok merak ediyordum hakkındaki herşeyi. Ama derse girmiştik ders boyunca gizlice onu seyrettim her hareketi beni kendine çekiyordu. Aman Allahım bu hissettiklerim çok garipti. Ders bitiminde eğer istersen çıkışta bir yerlere gidebiliriz? dedim. Olur ama çok vaktim yok dedi ve ilk randevulaşmamızı yaptık.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 27, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

GÜN IŞIĞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin