Kardelen ona çaktırmadan gülümsedi. Onu tam 6 senedir görmüyordu. Görmediği bu süreçte Ahmet epey değişmişti. Bir kere gözlükleri yoktu. Vücudu da epey kalıplaşmıştı. Eski çelimsiz halinden eser yoktu. Ve çok daha yakışıklı olmuştu. O kara kuru çocuk gitmiş, genç bir delikanlı gelmişti.
'' Neden benimle ilgileniyorsun ki ? Bırak ne halim varsa göreyim. ''
'' Aslında yapmam gereken bu ama vicdanım bir türlü yakamdan düşmüyor.''
'' Vicdan ile kalbin yeri aynı, biliyorsun değil mi ? ''
'' Ben tekiyle yoluma devam ettiğim için, bilmiyorum!''
Kardelen'in az önce gülen yüzü yeniden solmuştu. Onun ayaklanmasıyla vazgeçtiğini bile düşünmeye başlamıştı.
'' İstersen müstakbel nişanlını ara.''
'' Olmaz!''
'' Neden ? Siz çok değil, bir zaman sonra, iyi gün-kötü gün diye yemin etmeyecek misiniz ? ''
Kardelen'in gözleri sulandı.
'' Canımı mı yakmaya çalışıyorsun ? ''
'' Sana gerçekleri, olman gereken yeri hatırlatıyorum, Kardelen.''
'' Lanet olsun! '' dedi ayağındaki acısına aldırmadan yan döndü ve kalkmaya çabaladı. Bunda da başarılı oldu. Gözlerinden süzülenlerle Ahmet'e bakmayı sürdürdü. '' Ben olmam gereken yerde değilim! Ama sen de olman gereken kişi değilsin, Ahmet. Benim...benim sev...''
'' Kes!'' dedi hiddetiyle. '' Sakın o kelimeyi ağzına alma, sakın Kardelen!''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Senin İçin (Aşka Dönüş Seri-2)
Proză scurtăAcıtmışım Canını Sevdikçe kahramanlarımızın ( Hakan-Canan) kızı Kardelen ve çok yakın arkadaşı olan Ahmet'in hikayesi. Hikayemizin içindeki italik kısımlar geçmişi ifade etmektedir. Tanıtım: Ahmet, kendini bildi bileli yanındaydı. Yere tökezleyip d...