3. Bölüm

42 10 0
                                    


Mutimedia : Yasemin'in söylediği şarkı var. Benim severek dinlediğim bir şarkı. Umarım seversiniz.

■■■■■■■■■■■■■

Hastaneden çıkalı bir hafta olmuştu. Yasemin o hafta bilegini burktugu için okula gidememişti. Bu da yetmezmiş gibi telefonu kayıplara karışmıştı. Çalınmış olma ihtimali sıfırdı. O olaydan sonra telefonunu bir daha görememişti. Bir hafta boyunca telefonunu aramış ama açan olmamıştı. Deli olmak üzereydi. Telefonunu kaybettiğini babasına söyleyemezdi. Bor haftadır babasını atlatıyordu şarjım bitti gibi yalanlarla. En son da bozulduğu için servise verdim yalanını ortaya atmıştı. Babası yine ona inandığı için bir şey dememişti. Yeni bir telefon alacak kadar gücü yoktu. Olsa da okul için çok fazla harcama yaptıklarından yeni bir tane daha almalarını isteyemezdi.

Bir umut tekrar aramak istedi. Arkadaşı döndü." Zeyno telefonunu verirmisin? "

"Telefonun kayıplara karışmış srn hala aramakta ısrarcısın."

"Ne yapayım Zeynep? O telefonu kaybettiysem yenisini alamam biliyorsun! Hem hattım hala açık. Demek ki kaybolmamış ya da çalınmamış. "

Zeynep gözlerini devirdi,telefonu uzattı. Genç kız rehbere girerek adını buldu ve arama tuşuna bastı. Çalıyor...çalıyor... çalıyor sonun da açıldı. Kız derin bir nefes aldı. " Şükürler olsun. " Telefonu açılmasına çok sevindi. Bir de geri alabilirse sevinçten kantinin ortasında göbek atabilirdi.

"Kimsin? "

Telefonda sert ama etkileyici bir erkek sesi vardı. Zorla yutkundu, sesini bulmaya çalıştı. " Asıl siz kimsiniz? Telefonum sizde ne işi var acaba? "

" Küçük kız sen misin? "

"Evet aman hayır ben küçük falan değilim!" Adamın alaycı ses tınısı kızın aklını başından almıştı. Yine saçmalamaya başladı. "Neyse konumuz bu değil. Telefonumu getirirmisiniz? "

" Çok işim var küçük. Bir de seninle uğraşamam! "

"Ya getirsen ölür müsün?"

Yasemin telefonla konuşarak oturduğu masadan uzaklaşmış daha sakin bir yere geçmişti. Arkadaşına bakarken sert bir yere çarptı. Bu ara sürekli bir yerlere,birilerine çarpıyordu ya hadi hayırlısı. Bu çarptığı yer yine güçlü, sert, iri yapılı bedendi. Başını kaldırıp baktı. Yok artık yine mi o yabancı?

" Ben ölmem öldürürüm küçük kız!" Telefonu kulağından indirip kıza uzattı. Yasemin telefonu alırken bir kere daha yutkundu. Bu adam kelimenin tam anlamıyla tehlikeliydi. Her karşılaşmalarında ondan bir kat daha korkuyordu.

" Niye sen Stark mısın?" Korkusunu gizlemek amacıyla çok sevdiği gece evi serinin aşık olduğu karakterini dile getirmişti. Bir nevi saçmalama anlarındaydı. Telefonuna baktı. Aramalar, mesajlar, bildirimler almış başını gidiyordu. Aramalar üç yüz ellisekiz, mesajlar yüz atmışyedi,bildirimler dört yüz sekizdi. Yok artık uzaylılar telefonunu ele geçirmiş ve burdan haberleşiyor olmalı. Yoksa bu kadar çok olmaları normal değil anormal olurdu. Hadi aramaların yarısı kendine aitti. Peki diğer yarısı?

" Sesinde, dansın kadar berbat ufaklık!" Yaman'ın amacı belliydi. Kızı sinir etmek ve bozuk olan moralini yerine getirmekti. Bu kız ilk başlarda sinirini fazlasıyla zıplatmıstı. Fakat sacmalamaları şimdi onu çok eğlendiriyordu.

" Bu sizi hiç ilgilendirmez bayım! Hem bilip bilmeden konuşmayın! "

"Bilmediğimi nerden çıkardın? O ses kaydı ve videolar insanların başını ağrıtmak amacıyla çekilmiş olmalı."

Yasemin ÇiçekleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin