Heykel, 'ayağındaki dikeni çıkaran oğlan çocuğu' heykeliydi antik bir figürdü Bir kaya parçasının üzerinde oturan çıplak bir oğlan çocuğu sırtını öne eğmiş sol bacağını sağ baldırının üzerine koymuştu sol eliyle sol ayağının üstünü tutuyor ve sağ eliyle ayak tabanındaki dikeni çıkarıyordu Yasin 'in salonundaki mermer heykel antik yunan orijinalin stilize edilmiş bir replikasıydı. pek değerli sayılmazdı heykelin sayısız kopyası vardı.
Yasin heykelin ölçülerini çoktan almıştı hakkında bulabildiği her şeyi okumuştu ve gözleri kapalı heykelin yere düşen gölgesini çizebilir haldeydi her şey müzede geçirdiği yedinci yıl ile sekiz yıl arasında bir zamanda başladı ama tam ne zaman olduğunu o da artık hatırlamıyordu Yasin sandalyesine oturmuş heykele boş boş bakıyordu ki birden oğlanın dikeni bulup bulamadığını sordu kendine sorunun nerden çıktığını bilmiyordu ama soru bir kere aklına düşmüştü ve artık aklından çıkmıyordu
Yasin heykelin yanına gidip onu dikkatle inceledi oğlanın ayağındaki dikeni bulamıyordu telaşlandı bu senelerdir yaşayamadığı bir histi Heykele baktıkça oğlanın dikeni bulup bulamadığına dair aklı giderek daha çok karışıyordu o gece rahatsız uyudu Yasin ertesi sabah şehir parkındaki yürüyüşünü yapmadı ve kahvesini döktü müzeye her zamankinden daha erken geldi ve personel girişini açılış saatine kadar yarım saat orda beklemek zorunda kaldı cebinde bir büyüteç getirmişti salonuna doğru neredeyse koşarak gitti heykeli büyüteçle milim milim inceledi Dikeni bulamadı ne oğlanın baş parmağıyla işaret parmağı arasında nede ayağında Yasin oğlanın dikenini belki de düşürdüğünü düşündü dizlerinin üzerinde sürüne sürüne heykelin etrafında zemini taradı sonra midesi bulandı ve tuvallete koşup kustu
Yasin diken mevzuunun aklına hiç gelmemiş olmasını diledi
sonraki haftalarda Yasinin durumu iyice sarpa sardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİKEN
Gizem / GerilimSöz konusu edebildigimiz gerçeklik hiçbir zaman gerçekligin kendisi degildir ..
