Selammmmm... iyi okumalar.
Aysira'dan
En sevdiğim koku geldi burnuma, portakal çiceği, intihar etmeme rağmen cennetemi gelmiştim acaba, cehemhem böyle kokmaz dı sanırım. Kendimi uçurumdan atarken hiç bu kadar korkmamıştım ama şuan gözlerimi açmaya bile korkuyorum. Hadi bir cesaret dedim araladım gözlerimi ve mavinin en açık tonu gözlere sahip bir adam karşımda.
"Merhaba,, korkma!" diyordu. Kesin cennet burası yoksa cehenhem zebanisi bu kadar yakışıklı olmaz dı, bu adam olsa olsa nuri olurdu.
"Hayır korkmuyorum. Neresi burası cennetmi?"
Önce bir gülümsedi sonra, kalkmama yardım edip elime kolanya döktüğün de ellerimi burnuma götürüp kokladığım da hımmm koku kolanyadan geliyormuş mis gibi portakal çiçeği.
Upppss. Bir dakika ya ben ölmedim mi etrafıma baktım yabancı bir evdeydim.
"Ölmedim dimi ben?"
"Hayır ölmediniz son anda yakaladım sizi, sonra bayıldınız bende ne yapıcağımı bilemedim eve getirdim."
Dediğini idrak edebilmem bir kaç saniyemi aldımıştı ve idrak ettiğimde kan beynime sıçradı birde iyi birşey yapmış gibi söylüyor adamın yakalarından tutup bağırmaya başladım.
"Sen beni nasıl kurtarırsın ya kim dedi sana kurtar diye, oraya çıkan biri kurtarılmayı istiyormudur sence? Çok kurtarılmak isteseydim halka açık bir yerde intihar ederdim. Son şansımıda aldın elimden son şansımı"
Yakasıni bırakıp çaresizlikle koltuğa çöküp ağlamaya başladım. Cihat kendimi öldürmediğimi öğrenince kim bilir kızıma daha neler yapacaktı. Şimdi hem kızımı göredemen, hemde benden nefret ettigini bilerekmi yaşayacaktım.?
Off Allah'ım neden ölmeme izin vermedin.?"Çabuk beni o uçuruma geri götür anlıyormusun bu son şansım benim ."
"Durun bir sakın olun hiç biryere götürmüyorum, bakın ne derdiniz var bilmiyorum ama ölüm bir şans değildir."
"Ama benim için şanstı."
"Şimdi ben size bir su getireyim sizde sakinleşmeye çalışın, ne derdiniz varsa anlatır bir çaresini bulmaya çalışız olurmu? itiraz etmeye kalkmayın Allah dermansız dert vermezmiş bekleyin burda."
Olumlu anlamda kafamı salladım hala göz yaşlarım akıyordu, gerçi iki senedir hiç durmamışlardı ya.
Elinde bardakla geldiğin de karşımdaki sehpaya oturdu elime bardağı tutuşturup merhametli gözlerle beni izliyordu. Tek nefeste içtim suyu kısık bir sesle teşekkür ettigim de sadece kafasını salladı, birde adama bağırdım suçsuz yere sadece hayatımı kurtarmıştı halbuki."Şey özürdilerim bağırdığım için kusura bakmayın."
"Önemli değil. Ben Gökşah bu arada."
"Aysira."
"Memnun oldum."
Bir mühdet sessizce oturduk karşımda yüzünü avuçlarının içine almış beni izliyordu. Sanırım neden intihar etmeye çalıştığımı merak ediyordu.
"Iyim ben hadi sorun, neden intihar etmeye kalktığımı merak ediyorsunuz değilmi?"
"Evet onuda merak ediyorum ama en çok ölümü neden bir şans olarak düşündüğünüzü merak ediyorum"
"Çünkü ben öldüğümde küçük bir kızın iyi melek bir annesi olacak tı, ama yaşarsam nefret edilesi bir anne"
Kaşlarını çattı anlamamıştı tabiki ne demek istediğimi, ben bile anlamıyorum ki artık neler olduğunu.
"Yanlış anlamazsanız daha açık olurmusunuz , yada şöyle sorayım neden kendinizi öldürmeye kalktınız?"
Nerden başlayacaktım ki anlatmaya yada hangi birini.?
"Çok uzun bir hikaye "
"Siz en sonunu söyleyin, sizi ölüme iten sebebi"
"Peki.. kızımı iki senenin sonunda ilk defa gördüm, babası olacak şerefsiz de.... ay pardon. Bana karşı nasıl yaptıysa bilmiyorum ama doldurmuş nefret etmesini saglamış. Sonra da telefonda eğer kendimi öldürürsem kızımın beni iyi bilmesini sağlayacağını söyledi. Bende işte ölümü seçtim de başaramadım sizin sayenizde, gerisini biliyorsunuz zaten"
Tekrar ağlamaya başladığım da kalkıp peçete kutusuyla geri dönünce kahkahalarla gülmeye başladım. Şuan şaşkın şaşkın suratıma bakıyordu kesin kafayı yediğimi düşünüyordu gerçi yedim de zaten ya.
"Baktınız ağlamam durmayacak peçeteyi kutusuyla getirmişsiniz?"
Bunu söylememle tekrar gülmeye başladım, onun kutudan peçete çıkarıp bana uzatmasıyla benim tekrar hıçkırıklara boğulmam bir olmuştu.
"Hişttt. Tamam sakinleşin peki kızınızı almayı neden denemiyorsunuz"
"İnan bana her yolu denedim. Yalvardım mahkemeye verdim, tehdit ettim, silahla vurmaya kalktım, televizyona bile çıktım"
Anladım der gibi kafasını salladı.
"Neyse ben gitsem iyi olacak size beni kurtardığınız için de teşekkür etmeyeceğim... Şeyy benim çantam nerde bir bilginiz varmı?"
"Teşekkürünüzü başka zaman edersiniz, ve ben çanta fark etmedim hiç düşmüş olmalı ben çocukları ararım bakarlar şimdi"
Telefonu eline alıp yanımdan ayrıldı bende düşünmeye başladım. Şimdi ne yapacaktım ben?
Hikaye nasıl gidiyor arkadaşlar?
Pambuk eller VOTE lere lütfen....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Kadın Tanıdım...
Roman d'amourAşk insana aynı zamanda hem mutluluğu, hem de en çok acıyı veren duyların başında gelir!... AŞK; kimine göre huzur, Kimine göre mutluluk, Kimine göre bağlılık, kimine göre tutsaklık, Kimisine de acıdır.. Bu hikaye her aşkın acı vermediğinin ve he...