Bir Kadın Tanıdım...

8. bölüm

Gökşah'tan

Bir insan ne kadar ağlayabilir gerçekten merak ediyorum.
Aysira'yı tanıdığım dan beri sadece iki kere güldüğünü görmüştüm, kalan zaman da hep ağlamıştı oysa bu kadın hep gülmeliydi. Bir gülüşe bu gamzeler ancak bu kadar yakışabilirdi.

Yüreği çok cesur bir kadındı, çocuğu için hiç tanımadığı insanlara güvenmişti yada cesurluğundan ziyade caresizliğinden di ya neyse.

Babası ilk bizi karşısın da görünce Cihat'ın adamların dan olmadığımıza zor ikna etmiştim. İlk defa babamın ismini kullanmıştım hayatım da, Pehlivan Mehmet ismini duyunca hemen ipleri salıvermiş kızını bana emanet etmişti. Nasıl tanıştıklarını sorunca anlatmamış:

'oraları karıştırma evlat çok eski meseleler ama şunu bil birbirimize can borcumuz vardı'

deyip konuyu kapatmıştı.
Ertesi gün için yalandan cenaze düzenlemeye karar kıldık, Cihat'ın inanmasi için ve Fevzi komiserin haberi dahilinde polis muhabiri arkadaşımızla konuşup intihar haberi yapılıcaktı televizyonlar da, sonrasındaysa Allah'ın izniyle alıcaktık çocuğu ama sağlam bir plan gerekiyordu çünkü Cihat'ı araştırmalarım sonucu boş adam değildi.

Paranın gücüyle bir yerlere gelmiş rüşvetle yukarıdaki adamlara bile isteklerini yaptırıyor du bir nevi parasıyla mafyavari takılan adamlardandı. Ne varki ben yüreği ve bileğinin gücü olmayan adamları kàle almazdım, çok kolay olcak demiyordum zira bir sivrisineği bile hafife alma derdi babam, en olmadık yerinden ısırır kaşımaya bile kaşıyamazsın sinirden rezil olursun derdi.

Salim beyle herşeyi anlaşıp tam gideceğimiz vakit genç bir kız çatık kaşlarla elinde valiz kapıda belirdi benzerliklerin den hemen anlamıştım Aysira'nın kardeşi olduğunu. Vural'a baktım valizi almasını söylecekken kıza bakıp mal gibi kaldığını görmüştüm.

Taman güzel kız aslanım da olmaz! bize güvenen insanlara yan gözle bakılmaz, gerekirse gökyüzüne bak ama o gözlere bakma aslanım.

Vural'ın ayağına çaktırma dan ayağımla vurduğum da aynı mallıkla bana da baktı kafamla valizi işaret ettiğim de anca jeton düşmüştü. Vural valizi arabaya yerleştirirken babası kızın eline para sıkıştırmış valize koymasını söyledi, kız hemen Vural'ın yanına gittiğin de bende Salim beye paranın gerekli olmadığını anlatmaya çalışıyordum ama adamın inadı tutmuştu. Biz tartışırken araba dan küt diye bir ses geldi sesin geldiği yöne baktığım da kızın yüzünde sinsi bir sırıtış Vural'sa kafasını tutmuş sinir den çenesi kasılmış vaziyette yanımıza geliyordu.
Hiç ne olduğunu sormadan Salim beyle vedalaşıp arabaya bindik Vural'ın hala siniri yüzün den okunuyordu.

"Koçum bak hiç lafi dolandırmadan sana tek laf söyleyeceğim, bu kıza yan gözle baktığını görmeyeceğim bu kız senin takıldıklarına benzemez, en önemlisi bu insanlar bize güveniyor bir daha o mal bakışı görmeyeceğim yüzünde ve sakın inkar etme! Şimdi bana arabanın arkasında ne olduğunu anlat"

"Aman abi benim o cadıyla ne işim olur tamam güzel de güzellik bi yere kadar, ben böyle birşey görmedim parayı koyması için kenara çekildim sonra parayı koydu bana ters ters bakmaya başlayınca 'bir sorun mu var' dedim. 'Evet eğer ablamı üzücek yada zarar vericek bir şey yaparsanız böyle patlatırım kafanızı' dedi kafama geçirdi valizi ne olduğunu bile anlamadım. Abi ben hayatım da bir tokat bile yemedim kız kalkmış kafama vurdu"

Vural'ın anlattiklarına dayanamayıp kahkahayı koyuverdim, evet Vural bizim yanımız da espirilidir çocuk gibidir ama dışarıya yansıtmaz ve kimse ona bulaşmaya bile cürret edemezdi.

Demekki Aysira'nın kardeşi hırçındı acaba Aysira'da böyle hırçınlıkları cadılıkları varmıydı.

Saçmalama Gökşah sanane lan!!

------------------------------------

Aysira, Salim beyle yaptığımız planı ve herşeyin yolunda olduğunu öğrenince gerçekten mutlu olmuştu ve o muhteşem gamzelerini bahşetmişti.

O aklıma takılan gamzeler den sonra fazla kalmamış çıkmıştık çocuklarla, Aysiray'la aynı ortam da bulunmanın iyi bir fikir olmadığını anlamıştım artık, fazla güzel fazla dikkat çekiciydi ve benim ona o gözle bakmam çok yanlıştı kızının derdine düşmüş yardımıma ihtiyacı olan bana emanet bir kadındı o.
Bu yüzden hem biraz kafa dağıtmak hemde araştırma yapmak için Cihat'ın mekanına gelmiştik, bir locaya geçip etrafi seyrediyordum bakalım Cihat beyimizi görme şansımız olacakmıydı.

Bir yandan ne yapıcağımızı düşünürken bir yandan da kapıdan girenlere bakıyordum, bir anda Süleyman 'OHA' diye bağırınca çatik kaşlarla ona döndüm.

Serat:
"Ne bağırıyosun abi kulağımın dibinde "

Süleyman:
"Lan kafam güzel oldu galiba avatar gördüm. Vural avatar mavimi oluyordu yeşilmi?"

Vural sanki normal birşey sorulmuş gibi ciddiyetle 'mavi' dedi.

Seratsa farklı yere odaklanmış.

"Sen avatarımı izliyorsun Vural'dan beklerdim senden beklemezdim hacı"

Süleyman:
"Ne var oğlum niye izlemeyim on numara filmdi içinde savaş bile vardı lan"

Bu sohbetlerini dinlerken bunlarin hiçbir zaman büyümeyeceklerine bir kere daha emin oldum.

Süleyman:
"Oğlum sizde bakın barın orda çok güzel bir avatarmı var, yoksa benim kafa gittimi"

Vural:
"Avatarın güzelimi olurmuş be...
Aaaa cidden oluyormuş.."

Süleyman gayet ciddi ifadesine bürünüp.

"Abi müsade varmı ben avatarımla tanışmaya gidiyorum"

"Git aslanım git, daha fazla saçmalamadan git"

Bunca derdin arasında birde bunların şebekliklerinle uğraşıyordum, hey Allah'ım sen sabır ver.

Clubde zaman kavramını yitirmiştim artık içtiğim kaçıncı viskiydi bilmiyordum, canım zaten sıkkındı gamzeler de kalmıştı aklım ve atamıyordum.

Bu akşamın tek eylenceli yanı Süleyman'ın avatar tarafindan yüzüne dökülen içkiydi geri kalansa boş boş oturmaktı. Cihat denen adam gelmemişti eve gitme zamanıydı artık boşa vakit kaybıydı burda oturmak.

Çocuklara işaret verip kalktım kapının önünde çocukları bekliyordum, tam önümde bir araba durdu içinden yalpalaya yalpalaya bir adam indi göz göze geldiğimiz de Cihat olduğunu anladım omuzları çökmüş sıkıntılı bir ifadesi vardı. Kapıdaki görevlinin yanina gittiğin de kulak kesildim.

Cihat:
"Hemen mekanı bosaltin bu akşam kapalıyız."

Görevli:
"Ama nasıl olur efendim içerisi full" "

Belinden silahını çıkarıp görevlinin kafasına dayadığın da hala sakinlikle onları dinliyordum.

"LANNN.. zaten canım sıkkın, kalbim ölmüş lan kalbim. Şimdi beyninin patlamasını istemiyorsan lafimi ikiletme"

Cihat'ın sözleriyle haberin yayınlandığını anladım, demek canının sıkkınlığı bu yüzden di.
Adamdaki tutarsızlık sinirlerimi iyice gerdi, hem kadına o kadar acıyı yaşatıyor hemde kalbim öldü diyor ama en cok beni sinirlendirense Aysira'ya kalbim demesiydi.

SAÇMALAMA GÖKŞAH SAÇMALAMA, ÇIKAR AT AKLINDAN O GÜLÜŞÜ YAKIŞMAZ SANA!

ALT TARAFI BİR GÜLÜŞTÜ LAN ALT TARAFI GÜLÜŞŞ.!