Bazen sevginize giden yol sevdiğiniz adamın kalbinden geçmiyor..Siz seviyorsunuz ama çoğunlukla kaybeden taraf yine çok seven taraf oluyor. Bu yüzden sadece ihtiyacımız kadar sevmeyi ve kendi kendimize yetebilmeyi bazen öğrenmemiz gerek..
Benim en büyük korkumdur yalnızlık ve artık en büyük zaafım oldu bu. Sevdiğiniz kişi sizi bununla cezalandırıyorsa işte o zaman ah vah demeye başlamalıyız.
Neden mi?
Çünkü insanın kalbi ne kadar severse sevsin köreliyor bir zaman sonra, siz istediğiniz kadar uğraşın, çırpının karşıda bir çaba yoksa boşuna. Ama zamanı gelip acıya alıştığımız da ve vazgeçtiğimizde, üzülen taraf onlar olacak haberleri yok..
Fakat hala savaşıyorum..
Bir asker asla savaş yerini terk etmez, özellikle de silah arkadaşını geride bırakarak..
Ben yaşıyorum ama her gün kalbime tek tek kurşun sıkıyorlar, bunu bizzat silah arkadaşım kendisi yapıyor. Düşmanım yapsa bu kadar acıtmazdı , eminim!
Göz yaşı akıttığım her zaman sadece ihtiyaç duyduğum kişi yanımda olsaydı belki böyle yarım ve eksik kalmazdım. Canımın yandığı her zaman için hapishanedekiler gibi bir çizik atmalı ruhuma, huzur bulunca silmeli ve yeniden başlamalı. Gelin görün ki sorun ruhumda hiç çizilecek yerin kalmamış olması.. Halbuki tek bir sarılmaya geçecek her şey, hatta geçmekle kalmayacak dünya güzelleşecek ve sonbahar gelecek tüm ağaçlara..
Ne yazmam gerektiğini bilmiyorum aslında, sadece kalemi elime almam gerektiğini düşündüm ve işte buradayım. Kalbim acıyı hissediyor hala demek ki yaşıyorum, demek ki hala umut var bu aşk için..
Ben savaşa yenilgiyle mi başladım acaba? Çok severek, bitmesinden, gitmesinden korkarak.. Bir adama tüm varlığını vererek yanlış mı yaptım?
Kalbim ''Yapmadın..'' diyor..
Yapmadım ben yanlış, sevmek yanlış değil ki bu hayatta. Aşık olmak en doğru şey işte. Sevenler anlar beni aşk savaş değil ki, özlem bir savaş , aşk için verdiğiniz. Özlem kazanmak üzere bende ve ben bunu istemiyorum ki.. İnsan vazgeçmek ister mi dudaklarında huzur bulduğu adamdan. Ben istemiyorum işte. Küçük bir çocuk misali ağlayarak istemiyorum istemiyorum diye göz yaşlarımı silmek istiyorum, alt dudağımı büzüp inatçı bir küçük kız çocuğu olmak istiyorum.. Göz yaşı döküp, olgunca yenilgiyi kabul eden büyük bir kadın olmak istemiyorum daha.. Ben o saçları yandan örgülü inatçı küçük kız çocuğu olacağım..
Sevdiğinin elinden tutmalı, kalbiyle birlikte..
Savaş meydanında pes etmek yok, ölene kadar devam küçük kız..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sonbaharda doğanların hikayesi..
Short Story''Yaprak sıkılmıştı ağaçtan, bahaneydi sonbahar..'' Bu kitap yazarı tarafından sevdiği adama doğum günü hediyesi olarak yazılmaktadır, küçük bir kadın başardı minik ellerine kocaman dünyayı sığdırmayı.. Siz neden yapamayasınız ki? Sadece okusanız bi...