Melankoli

670 57 27
                                    


Öldürmeyen acı güçlendirir mi gerçekten?


Kalbinizi, ruhunuzu ve zihninizi delik deşik eden olaylardan sağ çıkmış olmak, bir daha asla kırıldığınız yerlerden kırılmayacağınız anlamına mı gelir? Her darbeden kaçabilecek kadar usta bir savaşçı mı olursunuz?


Felsefik sorular bunlar, cevaplar herkes için farklı bir form alır.


Kendi durumumu tartışacağım burada, bilinçaltımı sorguya çekip, kulak tıkadığım seslere kendilerini duyurma izni vereceğim.


Yüzleşmek zor... Kendinden bile kaçar mı insan? Yapıyormuş...


Melankoli derin bir mevzu. Limitsiz, sınır tanımayan ve daha da öteye gideceğim... Zehirli.


Her insan darbelere maruz kalır hayat boyu. Üzüldükçe alışamayız üzülmemeye. Bir kere zıt terimler bunlar: üzülmemek mutlu olmaktır, üzüldükçe mutlu olunur mu hiç?


Elbette hayır! Naif olmak size hiç yakışmıyor...


Her bir darbede daha fazla yorgun düşer bedeniniz. İlk seferde 'tamam', dersiniz, 'bir daha asla izin vermeyeceğim aynı şeyin olmasına'. Yeniden olur...


Yeniden ve yeniden...


Geriye ne kalır biliyor musuz peki?


Kendine güvenmekten korkan bir aptal kalır.


Kaybetmeye alışmış, yenilgiye boyun eğmiş, çabalamaktan bıkmış bir ben kalır.


İstekleriniz sıkışır kalır bir yerlerde, onlara uzanmayı bırakın parmağınızı kıpırdatacak haliniz yoktur.


Zamanla daha da karamsarlaşırsınız, içiniz tarifi olmayan bir doluluğa yuvadır ama boş hissedersiniz... Ve sanırım en kötüsü... Elinizden hiçbir şey gelmiyor olmasıdır.


Hayatı akışına bırakmamak gerek oysaki, ancak yapabileceğiniz tek şey hiçbir şey yapmamaksa; hiçbir şey yapmazsınız siz de.


Sahte gülüşlere alışır dudaklarınız, ya da dişlerinizi göstererek mutlu portresi yaratmaya çalıştığınız zoraki gülümsemelere...


Ağlamak sıradan gelir çünkü gözyaşlarınızla beraber akan giden hiçbir derdin olmadığını öğrenirsiniz. Zehir kanınızı ele geçirmeye devam ediyordur.

Zihninle Oynayabilir Miyim?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin