Kısır Döngü

117 16 9
                                    



Hayat ne garip bir dünyaya mahkum...


Yaşam ruhumuza hediye edildi, ruhumuz bir bedene büründü ve atıldığımız yerde açtık gözlerimizi.


Senaryo çoktan yazılmış, bize düşen yalnızca oynamak. Ama bazılarımızın rolü o kadar zor ki; yaşanmıyor.


Her insan bir gün geçiyor ortaya ve savaşıyor kazanmak için, karşılaştırıyor korkularıyla cesaretini.


Ve...


Her zaman iyiler kaybediyor.


Tabi alışılıyor zamanla zorluklara.


Üzgün olmaya alışılıyor, ağlamaya alışılıyor, yalnızlığa, unutulmaya... 


Her şeye alışılıyor.


Neler neler geçiyor, bu mu geçmeyecek?


Fakat geçerken sel misali, depremlere gebe bırakıyor be bizi.


Atıyor bir el bombasını hayatımızın ortasına ve alış diye fısıldıyor, yıkılmaya alış.


Sonra kelimeler düğümleniyor boğazımızda, cevap veremiyoruz.


Sükutlarla boğuyoruz içimizde can çekişen umutları.


Sustuklarımızı anlatmak ne kadar da zor değil mi?


Gelin, sessizliğin ırzına geçelim birlikte.


Sessizliği susturalım sonsuza dek.


Bedenimiz bağıra bağıra susmaktan değil de, karşı gelmekten, ayakta durmaktan, göğüs germekten yorulsun.


Sahi, bunu yaparsak güçlü olmuş olur muyuz?


Yoksa paramparça olduğumuzun bilincinde olmanın daha fazla kırılamama düşüncesini desteklediği yerden mi geliyor bu cesaret?


Nasıl gülebiliyoruz artık acılara?


Rol gereği mi bu da?


Yoksa ağlamamak için mi?


Ahh...


Hiçbir bok plana uymuyor zaten bu hayatta.


Yaralanıyor insan, ve ilacı zaman oluyor.


Nasıl ilaç olur o sinsi düşman?


Zaman; idama mahkum bir katil ve en güzel hazineleri çalan bir hırsız.


Ne demiştim az önce?


Her şey geçiyor.


Geçiyor ama... Ömür de geçiyor be.


Durduramıyoruz zamanı kötü anlarda.


Kalp, atışlarını mutlu günlere saklamıyor.


Yutuyor o kısır döngü bizi son nefesimizde.


Ve... Kavuşuyoruz hepimiz.





İnanın ben de bilmiyorum ne hissetiğimi.

Aklımdan ne geçiyorsa yazıyorum, anlık düşünceler işte. 

Tatilin bitmesine bir hafta kaldı sonra yine başlayacak yoğun günler.

Ve... Sanırım girmeyeceğim artık bu kadar sık. 

Çok çalışmam gerek çok...

Hatta şimdi İspanyolca ödeviyle başlayacağım.

Kendinize iyi bakın.

Öpüldünüz...


Zihninle Oynayabilir Miyim?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin