- "İlke!" diye seslenen Serkan'ın sesiyle İlke'ye bir kez daha baktım.
Gözlerimin içine bakan İlke'ye
yanıt vermeyerek içeriye girdim.
Kenardaki masaya geçerek oturdum. Kapının kenarında fısır fısır konuşan Serkan ve İlke'ye bakmıyordum bile.••°°••°°••°°••°°••
- "Nasıl çalacaktım Serkan. Kafam karıştı. Doğru düzgün anlat." diyerek çıkıştım çocuğa.
Aslında suç benimdi. Çocuk anlatıyordu ben anlamıyordum. Yine de suçu ona atmaya karar vermiştim.
- "Off Nil. Çocuk kaç kere anlatacak? Anla artık. Ben bile çözdüm." diyerek bana çıkışan İlke'ye dik dik baktım.
- "İşte bakın anlamıyorum. Zahmet etmeyin. Hadi görüşürüz." diyerek ayağa kalktım ki kolumdan tutarak tekrar oturttular ve hep bir ağızdan
- "Nil!" diye bağırdılar.- "Off tamam be!" diyerek gitarı tekrar elime almıştım.
Evet kararlıydım. Olmayacaktı bu iş!
••°°••°°••°°••°°••
1 Saat Sonra...
- "Nil anla artık ya! Gitarın tutuluşunu mu çözemedin?" diyerek sandalyesinden ayağa kalkan Serkan etrafımda daire çiziyordu.
- "Evet! Belki ben tersten çalmak istiyorum?" diyerek bende ayağa kalktım.
- "Nil ben senin gibisini hayatımda görmedim ya! Bir insana bir günde sadece gitarın tutuluşu mu öğretilmeye çalışılır?"
Evet çocuk haklıydı fakat olmayınca olmuyor. Bunu da anlamalıydı.
Aslında çoktan anlamıştım. Bu kadarını da anlamayan aptal sayılırdı ki benim yaptığım şey de tam olarak aptallıktı. Ahh Nil. Sen bu hâllere düşecek kız değildin.
Sessizce yerime oturdum. Haklılardı galiba uzatmaya gerek yoktu. Hem ben değil miydim öğrenmek isteyen? Onlarda uğraşıyolardı işte. Zorlamamak en iyisiydi. İnsanları kendimden soğutmamalıydım.
Kenarda duran gitarı Serkan ve İlke'nin bakışları altında elime aldım ve tutulması gerektiği gibi tuttum.
Hayretle bana bakıyorlardı. Gözlerinden fışkıran şaşkınlığı görmemem mümkün değildi.
- "Bana öyle bakmayın. Tabi ki de bir gitarın tutuluşunu öğrenemeyecek kadar aptal değilim." diyerek bana bakan 2 çift göze "Aptal değilim" dercesine baktım tekrardan.
- "Madem öyle bizi niye uğraştırdın?" diyen Serkan'a cevap vermedim.
Diğer gitarıda Serkan'a uzatarak
- "Hadi başlayalım." dedim.••°°••°°••°°••°°••
2 Saat Sonra...
İlke'yle Serkan'nın mekanından çıkmış ilerliyorduk. Hava kararmasına rağmen sıcaktı.
- "Nil? Benim biraz işim var. Sen eve git istersen." diyen İlke'ye döndüm.
- "Benim de gelmemi ister misin?" diye sordum.
- "Gerek yok. Ben giderim." diyerek soldaki sokağa doğru ilerledi.
Bir süre arkasından baktım. Sonrada ilerlemeye devam ettim. Serkan'ın mekanı eve uzak olduğundan dolmuşa kadar yürümek zorundaydım.
Hava karardığından sokakta kimse yoktu.
Sokağın sonundan döneceğim sırada iki kişi bana doğru geliyorlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İçimdeki Sen
Teen FictionUnutulmuş yılları, hayalleri, düşleri ne geri getirebilecek? Aşkı, bağlılığı, sevgiyi ne hatırlatacak? Çok zor zamanlar geçirmiş, anne babasını kaybetmiş ve hafızasının bir kısmı boşluktan ibaret olan Nil'e ne yaşamı geri getirebilecek?