Boya işini nihayet bitirmiştik. İlke'de evine gitmişti. Bende ortalığı toplayıp duşa girdim. Çok yorgundum. Şuan tek istediğim şey uykuydu. O kadar uykuya ihtiyaç duyuyordum ki 2 gün boyunca hiç uyanmadan uyuyabilirmişim gibi hissediyordum.
Saçlarımı havluya sıkı sıkıya sarmıştım. Mutfağa giderek kendime bir kahve yaptım. Üzerime kalın bir kazak alarak balkona geçtim. Küçük tabureyi çekerek oturdum.
İstanbul'u izledim. Evlerden gelen ışıkları izledim. Birde karanlığı izledim.
İçimdeki gibi boş, sessiz karanlığı...
••°°••°°••°°••°°••
Üşüdüğümü hissettim. Buz kesmişti her yer. Gözümü açtığımda koltuğun kenarında uyuya kalmış olduğumu fark ettim. Balkon kapısıda açıktı. Hızla kalkıp balkon kapısını kapattım.
Aklıma annem gelmişti. Uyurken hep üstümü örterdi. Şimdi yoktu ve ben üşüyordum.
Boğazım düğümlendi. Gözlerim doldu ve bir anda, durduramadığım göz yaşlarım boşaldı. Hıçkıra hıçkıra ağladım. Yüzüm yanıyordu. İçim acıyordu.
Çantamdan müzik çalarımı çıkartıp içimi en yaralayacak şarkıyı seçtim.
Ne hissettiğimi anlatıyordu şarkılar. "Sen sus. Ben biliyorum." diyorlardı. Sözler dönüp durdukça ağlıyordum. Daha çok ağlıyordum.
İçimin parçalanmasına rağmen bir süre sonra sadece şarkıya eşlik edebildim. Ağlamam kesilmişti. Gözlerimdeki yaş bile tükenmişti. Ama acım tükenmemişti...
••°°••°°••°°••°°••
Uykumdan beni uyandıran şey tekrar tekrar çalan zildi. Ağlamaktan yorulmuş ve uyuya kalmıştım.
Zar zor kendime gelerek kalktım. Dengemi sağlamakta bile güçlük çekiyordum. Kapıyı açtığımda İlke karşımda duruyordu.
Yorgun sesimle
- "Hoşgeldin." dedim.İçeriye geçerek
- "Canım sen iyi misin?" dedi.- "Bilmem." dedim zorlukla. Başım dönüyordu ve bir anda dengemi kaybettim olduğum yere yığıldım. Sonrası karanlıktı...
Kendime geldiğimde İlke karşımda duruyordu.
- "Uyandı.Uyandı." diyordu İlke duvarın kenarına yaslanmış olan tanımadığım gence.
- "İlke.. Noldu bana?..." diyebildim. Konuşmakta bile zorlanıyordum.
- "Bilmiyorum canım. Sana gelmiştim. Bir an üstüme yığılıp kaldın. Uyanmayınca da-"
- "Beni buraya getirdiniz." dedim. Şuan da olduğum yer hastaneydi.
- "İlke yaklaş." dedim fısıltıyla.
İyice yaklaşınca
- "Bu kim?" dedim. Gözlerimle duvara yaslanmış olan genci göstererek.- "Berk mi? Arkadaşım. Seni tek başıma taşıyıp hastaneye getiremezdim değil mi?"
- "Beni ona mı taşıttırdın yani? Uyandırsaydın uyanırdım." dedim suratımı asarak.
- "Sorun tam da orda Nilcim. Uyanmadın ya." diyerek doğruldu.
Neşeli sesiyle
- "Berk hastamız biraz daha iyi olduğuna göre sizi tanıştırayım. Bu Nil." dedi beni göstererek. Sonra
- "Bu da Berk Nilcim." dedi.Berk denilen şahıs yanıma gelerek
- "Memnun oldum Nil." dedi.- "Bende." dedim sahteden. Pek memnun olduğum söylenemezdi.
İlke'ye dönerek
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İçimdeki Sen
Roman pour AdolescentsUnutulmuş yılları, hayalleri, düşleri ne geri getirebilecek? Aşkı, bağlılığı, sevgiyi ne hatırlatacak? Çok zor zamanlar geçirmiş, anne babasını kaybetmiş ve hafızasının bir kısmı boşluktan ibaret olan Nil'e ne yaşamı geri getirebilecek?