Ellerimi çözmemle son hamlemi yapıp önümde diz çöken oğlanın göğüs kafesine tekmeyi gömdüm. Yerde nefes almaya çalışırken kalkmasın diye karnına bir kaç defa vurdum. Üzerinden atlayıp kapıya doğru yürüyordum ki göğüslerimin arasındaki izi gördüm. Bende onda iz bırakmalıydım. Ama o acı çekmeliydi. Babamın bana gitmeden önce elime aceleyle tutuşturduğu bıçağı çantamdan çıkartıp oğlanın yanına eğildim. Bayılmıştı. Sağ koluna büyük harflerle Piraye yazdım. Adımı sormuştu değil mi?
Bıçağı çantama koyup yerdeki sopayı aldım. Deponun kapısına yaklaşınca adamın birinin beni fark ettiğini anladım. Elimdeki sopayı kafasına geçirdim ve koşmaya başladım. Ana yola çıkınca bi taksiye anladım herkes elimdeki kurumuş kana ve telaşlılığıma bakıyordu. Bir kağıda adresi yazıp taksiciye verdim. Yarım saat sonra evdeydim. Taksiciye ücreti kağıta yazmasını işaret ettim. 25 TL ödedikten sonra eve girdim. Hemen banyoya girdim. Sonra şu yaraların icabına bakacaktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Koca Bebek
RomanceBirbirinden çok çok farklı iki kız. Partinson hastalığı olan bir oğlan. Geçmişinin bedelini ağır ödeyen bir kız
