Banyomu yaptıktan sonra elemi sarmaya çalıştım ama tek elle olmadı. Aşağıya annemin yanına indim. Omzuna hafifçe vurdum ve gel işareti yaptım. Annem arkamdan gelirken Piruze odasından çıktı. Elimi görünce oda peşime takıldı. Anneme bir sargı, oksijenli bez ve yaramandı verip elimi uzattım. Annem şaşırdı miğdesinin bulandığını belli eden hareketlerde bulundu. Bir şeyler diyordu ama yüzüne bakmadığım için anlamadım.
Elimi sardıktan sonra kafamı kaldırıp ona baktım "kim yaptı" diye sordu. Ellerimle "iyiki sağırım, sizi duyamıyorum " dedim. İkisinide kolundan tutup odadan dışarı attım. Saat 6 ya geliyordu. Acaba Paşa ne yapıyor diye düşünmeden duramadım. Hemen üzerime beyaz şifon gömlek, üzerine siyah ceket, altına siyah deri pantolon, siyah kalın topuklu bot ve siyah çantamı alıp gizlice çıktım evden.
Acaba şimdi benim yerimde olan insanlar bunca işkenceyi çektikten sonra naparlardı diye düşündüm yol boyunca. Barınağa vardığımda Paşayı marketteki beni kurtaran çocuk seviyordu. Görevli beni görünce yanıma geldi ve Paşayı zincirinden tutup bana getirdi. Bunun karşısında çocuk şaşkınca bakıyordu. Arkamı dönüp yürümeye başladım.
Sahilde yürürken biri omzuma dokandı. Arkamı döndüğümde o çocuk yine karşımdaydı. Elleriyle "eğer istersen beraber gezdirebiliriz" dedi. O an ki hissettiğim acı başımın dönmesine neden oldu. Biliyordu. Peki nasıl? Ellerimle "nereden biliyorsun?" diye sordum. "O gün ağzımı okumaya çalıştın da ondan anladım" . Al işte olmadı bu böyle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Koca Bebek
RomanceBirbirinden çok çok farklı iki kız. Partinson hastalığı olan bir oğlan. Geçmişinin bedelini ağır ödeyen bir kız