Sabah kalktığında yine her zamanki gibi mutsuzum. Yatağımdan kalktıktan sonra yavaş adımlarla tuvalete geçtim. Rutin işlerimi hallettikten sonra dolabımın karşısına geçtim. Hiç giymediğim bir çok kıyafetim vardı. Hemen içlerinden yeşil beyaz ve siyah karışımı asker tişörtü desenli kazağımı aldım. Altına siyah deri tayt, siyah kilotlu çorap giydim. Ayakkapım parlak kapalı yeşil di. Çantamı alıp kahvaltı ya indim.
Dikkatimi çeken şey annemin kahvaltı masasında olmasıydı. Onunla hiç karşılaşmazdım kahvaltıda. Hiç sesi çıkmıyordu. Çıksada ben duymazdım herhalde. Bir iki poğça yiyip çıktım.
Okula geldiğimde Buğra hemen yanıma geldi. Eliyle günaydın işareti yaptı ve güldü. Cıvık işte ne olacak. Direk hiç durmadan sınıfa çıktım. Pencere kenarına oturup okul bahçesini izlemeye başladım.
Küçük bir kalabalığın ortasında iki kız kavga ediyordu. Biraz daha dikkatlice bakınca o sarışının Yüsra olduğunu anladım. Aptal kız!! Yine başını belaya sokmuş. Yanımda oturan Buğraya aldırmadan yerimden fırlayıp sıraların üstünden geçerek
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Koca Bebek
RomanceBirbirinden çok çok farklı iki kız. Partinson hastalığı olan bir oğlan. Geçmişinin bedelini ağır ödeyen bir kız