Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Harry ve HİS FUCKİNG HAT yaniii
Bu fotoya da çok güldüm beee...
İyi okumalar...
HARRY STYLES
"Harry." denmesiyle bakışlarımı parkeden sehpaya kaldırdım."Hadi ama kaç defa umursamamanı söyledim.Ben unuttum bile." dedi omzuma vurarak."Özür dilerim." dedim kısık sesimle."Kaç oldu bu?102 falan mı?" dedi alayla.Bakışlarımı yüzüne çıkardım zorla.Hâla yüzüne bakamıyordum.Artık hiç bakamazmışım gibi geliyordu."Harry!Eğer normal davranmazsan Louis'i arar ve yastığının altında onun fotoğrafıyla uyuduğunu söylerim." demesiyle gözlerim 2 metre açılmıştı.Kahretsin onun fotoğrafıyla uyuduğumu nerden biliyordu ki?
"Se-sen ne-"
"Aynı evde yaşıyoruz" dedi sanki normal bir şey gibi."Bak.Böyle daha iyi ha?Artık seni rahatsız etmez belki.Gerçekten.Unut gitsin." dedi devam ederek.Unutmaya çalışacaktım.Sanki onu hiç öpmemiş gibi.
Ah peki Louis?Onun bana attığı bakışı nasıl unuta bilirdim ki?Hayal kırıklığı vardı gözlerinde.Onu duyguyu görmüştüm ama hayal kırıklığı yalnız değildi .Başka bir şey de vardı sanki.Anlamadığım.Belki de anlamak istemediğim.Bilemiyorum.Şey gibi...
Kıskançlık..
"Hey sana söylüyorum." dedi Liam elini sallayarak.Düşüncelerim buharlaşırken bakışlarımı yeniden çevirdim ona."Peki.Unutalım.Hatta unutdum.Neden konuşuyoruz ki?" dedim kısık sesle.Sesimde pürüz vardı.Zorla gülersin ya.Acı içinde bir gülümseme olur suratında.O ifadenin sesli hayliyle konuşuyordum sanki.
"Hadi uyuyalım.Ev arkadaşı bulmuşken kaybetmek istemiyorum okey mi?" dedi sırıtmayla.Ben de gülümsedim ona karşı.Uyursam belki unuturdum.Hem olanları.Hem de Louis'i.Onun bakışını.Hayal kırıklığıyla dolu ve bir kısmının anlamadığım duygu barındırdığı ifadesini unutacaktım belki de.
____________________
"Hadi bunu da ye." dedi çatalındaki omleti ağzıma uzatarak.Dudaklarımı büzerek "Yaa yedim ama.Doydum.Gerçekten." dedim elimle omleti iterek."Yah Harry!Mızıkçılık yapma." dedi yeniden elindeki omlet bana uzatarak.
"Gerçekten istemiyorum Liam." dedim kafamı yana yatırarak."Çok az yiyorsun.Kaç defa söylemem gerek.Eğer yemezsen bünyen zayıflar.Bu gayet açık değil mi?" dedi Liam sonunda elindeki çatalı tabağın kenarına koyarak."Liam ama şuan doydum.Hatta sonda yediğim zeytin daha mideme ulaşmadı bile." dedim hâla inat ederek.
"Çok inatçısın ve ben seninle nasıl başa çıkacağımı bilmiyorum." dedi kafasını iki yana sallayarak."Tamam madem sen de doydun.O zaman hadi gidelim." dedi masadan kalkarak.
