Multinin bölümle pek alakası yok ama çooook tatlı yaaaaa
Zayn ile Gigi ayrılmış bu arada..Çoook 'Üzüldüm'
HARRY STYLES
Ahh kafam...
Beynim fillerin çiftleşme zamanının geldiğini bağırırken yutkundum boğazımdaki acıyla.Gözlerim de ağırlaşmıştı sanki."U-uyanıyor." dedi birisi.Kafamı yavaşça yana yatırdım ama gözlerim kapalıydı.Yavaşça aralamak istedim fakat ışık buna izin vermiyordu.Kapalı gözlerimi yeniden açmaya çalıştım.Kırpıştırarak açtığım gözlerim ilk olarak Anne'ni buldu.Kollarımdan destek alarak kalkmaya çalıştım.Kafama giren sancıyla inleyerek yatağa düştüm tekrar.
"Hayır.Hayır Harry.Kıpırdama.Doktor gelecek şimdi." dedi Anne saçlarımı sıvazlayarak."Gide bilirsin.Gerisini kendi başıma hall ederim." dedim soğuk bir sesle.Aynı zamanda kafamı geri çekmiştim."Bebeğim lütfen böyle yapma.Lütfen.." dedi ellerimi tutarken.Elimi çektim ellerinden.Dokunurken bile bakımlı olduğunu anlaşılıyordu.Sıcak ve yumuşacık...Ağzımı açtım bir şey demek umuduyla.Ancak ne diyeceğimi kendim bile bilmiyordum...
Kapının gürültülü bir şekilde açılması beni kurtarmıştı.Nefes nefese içeri giren Liam direk koşarak boynuma sarıldı."Aman Tanrım!Harry.Doğumdaydım.Bana söylediklerinde buraya nasıl geldim tahmin bile edemezsin.Ne oldu ki?Sabah geldiğimizde iyiydin." dedi benden ayrılarak.Ağzımı açtığımda "Bekle.Bekle." dedi yatağımın ayak kısmındaki masadan kağıtları alarken.
Kağıtları inceledikten sonra "Harry.. Belki de bininci kere söyleyeceğim ama stres ve hüzün gibi seni kötü etkileyecek şeylerden uzak durmalısın.Bebeğin 2 aylık olduğu için fazla etki altında değil fakat bu sonraki aylar içinde aynı şeyi söyleyeceğim anlamına gelmez." dedi.
"Hepsi benim hatam.Özür dilerim." dedi Anne.Liam onu daha yeni görmüştü sanırım.Bana baktı ve sonra "Ben birazdan döneceğim.İyi günler." diyerek odadan ayrıldı.Anne'nin bakışları benden hiç ayrılmazken kafamı ona doğru çevirdim.Ahh Liam nereye gittin ki..
"Sadece bize bir şans veremez misin?" dedi Anne.
Tam ağzımı açmıştım ki, olumsuz bir şey söyleyecektim..
"Sadece bir yemek.Yemin ederim sadece bir yemek olacak.Seni rahatsız etmeyeceğim." diyerek devam etti.
"Böyle bir şey olmayacak.Şuan iyi değilim.Burada kalmanı bile istemiyorum.Sizi istemiyorum.Yıllar sonra çıkıp gelirken hiç benim hayatımı düşündünüz mü?Yıllar sonra çıkıp da onun hayatını bozamayız, darmaduman edemeyiz dediniz mi? Ben cevap vereyim istersen.Hayır.Çünki siz bencil iki insandan başkası değilsiniz."
"Seni tam 6 ay önce bulduk.Tam 6 ay...Doğru zamanı bekledik bunca zaman.Doğru zamanda karşına çıkmayı planladık.Özel hayatını pek fazla araştırmadım.Daha doğrusu bunu senin anlatmanı istedim.Ve o gün 'bu gün oğlumu göreceğim' dedim kendi kendime.Şimdi tekrar rica ediyorum. Lütfen yemeği kabul et.Sadece bir yemek.."
Kararsız kalmıştım.Sadece bir kere yemek yiyerek kurtula bilirdim.Beni rahat bırakırdı en azından."Peki." dedim sadece."Aman Tanrım.Teşekkür ederim.Teşekkür ederim.Des çok sevinecek buna eminim.Luke da öyle.Teşekkürler bebeğim." dedi bana sarılarak.
"Buradan çıkmak istiyorum." dedim mırıldanarak.Yatmaktan nefret ederdim ve hemen çıkmak istiyordum.Belki de konuyu değişmek için..
Acaba Laura ne yapmıştı?
"Laura biliyor mu?" dedim yavaşça yatakta doğrulurken."Laura?Ha kafeteryadaki kadın.Evet.Senin için endişeliydi.Onu aramalısın." dedi kıyafetlerimi verirken.Elleri tişörtümü bulurken hafifçe geri çekildim."Ben hallederim." dedim.Anne bana baktıktan sonra "Hayır ben yapacağım." dedi.Ahh ne güzel ama?Başlıyoruz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
dangerous passion. || larry.
FanfictionKafede çalışan genç bir çocuk -Harry- ve her gün bu kafeye gelen bir iş adamı -Louis- Bir tutam da fantezi?? Daddy!Kink. Tops!Louis!24 Bottom!Harry!20