Koridor 1. Bölüm "Ufaklık"

120 15 12
                                    

Bir kaç dakika ifadesiz bir şekilde birbirimize baktıktan sonra ileriden korna çalarak gelen servisimin sesiyle irkildim. Son söylediğine cevap bile vermeden servise doğru hareket etmek için adım atacakken, kapısını açtı ve arabadan indi. Boyu benden uzundu, gri takım elbisesi ve içine giydiği dar beyaz gömlekle bütün vücut hatları belli oluyordu. Ortalama kas takıntısı, yakışıklı ve karizmatik erkek delisi olan kızlar için kaçınılmaz bir yapıya sahipti. Biraz önceki kaba ve zorba tavrına şahit olmasaydım "Öff yavrum hepsi senin mi?" tarzında bi bakış atabilirdim. Ama ne yazıkki bu çekici adamın içinde bir domuz yatıyordu, zorba bir domuz.

Yüzüme dahi bakmadan servisçi Yusuf abinin yanına yaklaşarak,
"Kız bugün benimle gidecek, siz devam edin."
diyerek adamın gitmesini sağlamıştı. Sesimi bile çıkaramadan Yusuf abi çoktan yanımızdan uzaklaşmıştı. Olanları ağzım açık bir şekilde izliyordum. Gayet sıradan olan hayatımda bu fazlasıyla büyük bir aksiyondu. Derin düşüncelerimin arasında kaybolmuşken zorbanın sesiyle dikkatimi ona verdim,
"Hâla binmemekte kararlı mısın ufaklık?"
"Ufaklık derken?" Buruşmuş yüz ifademle hayırdır bakışlarımı üzerinde gezdirirken,
"Amma uzattın ha, bin şu arabaya!"
Kolumdan tutup sürüklemeye çalışırken bir anda gelen cesaretle dişlerimi koluna geçirmemle depar atmam bir oldu. Nereye gittiğimi, ne kadar hızlı koştuğumu ve o zorbanın peşimden gelip gelmediğini kestiremiyordum. Sadece koşuyordum. Ama ayaklarım beni daha fazla taşıyamazdı, kontrolü kaybettiğimde ayağıma gelen koca bir taşla yere kapaklanmam ve gözlerimin kararması bir oldu.

Bu yaşadıklarım aklıma gelince tüylerimin diken diken olduğunu hissetmiştim. Rugan ayakkabılarıyla benim odama doğru gelen sesleri dinlerken bulunduğum yer o kadar harabe bir yerdiki duvarlardaki boyalar ve duvar kağıtları dökülmüş, yırtılmıştı. Bomboş bir yer olduğu için koridor ayakkabı sesiyle yankılanıyordu.

Kapım aniden açılmıştı, ben yorgun bedenimi hareket bile ettiremiyordum. Ellerimin ve ayaklarımın tıpkı bir denizci düğümüyle bağlandığına yemin edebilirdim. Belki bu kadar sık olduğu için kangren bile olabilirdim.
Yüzüm kapıya dönük olmadığı için içeriye giren kişiyi göremedim. Hâla baygın taklidi yaparak neler yapacağını görmek istiyordum. Yanıma yaklaşarak ayağıyla beni bir kaç kez dürttükten sonra,
"Hadi ama ne bu kış uykusu mu? Uyanda biraz eğlenelim ufaklık."

Şeker küpleri, tanıtıma o kadar çok ilgi gelmediği halde yeni bölümü yazdım bu bölüme ilginizi fazlasıyla bekliyorum diğer türlü kendim yazıp kendim okuyor gibi saçma bişey oluyor. Hikayemle ilgili beğendiğiniz, beğenmediğiniz veya tavsiyelerinizi yorum olarak bana bildirin, bildirinki başarıya bir adım daha yaklaşayım. Seviliyorsunuz.

KORİDOR #WATTYS2015Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin