Acımasız

5.7K 190 65
                                    

''Selim bittimi işin?''

''Bitti '' dedim.Dosyaları toplayıp yerlerine koydum ve onun önünden geçerek merdivenlere yöneldim.Adımlarını hızlandırıp bana yetişti.Elini belime koydu.Yüzüne piç gülüşünü yerleştirdi.''Hava da amma havalı dimi? '' dedi sonunu inceltik tok sesini sevimlileştirmeye çalışırken.O yapınca sadece imalı ve birazdan bi köşeye kıstırırcak gibi gelirdi.Bende bunu hafif kendimden uzaklaştırıp.''Kelime haznen gibi aynı konu çeşitlerine sahipsin'' dedim.''O dediğin ne ki?'' dedi. gözlerimi devirdim.

Kendisi kanımca tamamen şans eseri yüksek alıp şef olmuş ama 3-5 soru sorsan bön bön bakıcak,Düzenlemeden az biraz anlayan,piç şakalar yapan,narsist piçin teki.Ama aynı zamanda üniversiteden dostum olur kendisi.Arkasından piç desemde sayesinde girdim şirkete.Ama hala ondan daha iyiyim.Belkide egomdur bilinmez ama iyiyim.

Bulunduğumuz yer bağlara yakın olduğundan ordaki kafeye girdik.Mekanın içerisinde köşe bir masaya geçtik.Saat daha 20.50.

''Ee'' dedi yüzündeki boş ifadeyle.

''Ne'' dedim yüzümdeki boş ifadeyle.

''Böyle bişey demeden oturacak mıyız?'' dedi sitemli sesle.

''Noldu?Napalım sevişelim mi?'' diye dalga geçtim.Suratına bi an gülme geldi.Etrafa bakarak gülümsemesini durdurmaya çalıştı.Hafif kaşlarım çatık bi anlam vermeye çalışıyordum.Daha doğrusu az buçuk anladım gibi ama inanmak istemeyen ifademle kahvemden bir yudum aldım.Ama gözlerim hala onun üstünde.

''Aslında fena olmaz'' dedi Alp.

''Ne!'' dedim panikle.''duymadım tekrar söyle'' diye ekledim.Ama onun istemsiz ağzından kaçan sözlerini beynimin en derinlerinde yankılanmasına engel olamadım.

''Şey diyorum ya...Şey...Bundan sonra cinemaya gidelim diyordum''Cevap bekler ifadeyle baktı yüzüme.2 saniye geçmeden''Ne diyorsun diycektim'' dedi.Ulan dedim yoksa!!Yoksa bu!!Bu taktik benim Tan'a kullandığım taktik.Hass.. Dedim içimden.

''İyi tabi olur'' dedim.Yüzü güldü.Artık mimikleri ve gözleri dans edip ''Çok deli sikerim'' çapkın ifadesini bana attı.Yok canım olamaz dedim kendi kendime kahvemden bir yudum daha alırken.

Sert bakışları,benden 5 santim uzun boyu, gömlek ve çeketin üzerinden belli olan kasları.Siyah saçlı siyah gözlü etkileyici bir adamdı.Ağzından,burundan,yüzünün her milimetre karesinden ''Bu gece sen ve ben...'' cümlesini okuyabiliyorum.Nasıl mı? Bu mimikleri bende Tan'a yapmıştım.

Kahvelerimizi bitirip çıkarken onun yine belime kolunu sarmasıyla biraz irkildim.Ama bozuntuya vermek olmaz.Şuan bana anlattığı saçma ve komik anılarıyla kolunu daha çok belime dolayıp kendine yakınlaştırırken.Bende onunla yürüyerek sohbet ediyordum.

Dabbe 6 için bilet aldı.Her şeyi planlamış sanki.Çünkü tam en arka ortadan iki koltuk boş.Yalnız helal adama.Aynı ben.Bende böyle Tan'ı tavlamaya çalışırdım.Ama ben bu oyunu bozarım lan!

Bana doğru gelirken elimi onun kolunun altından omzuna attım.Böylece belime elini koyamaz.Ama hala da yüzü gülüyor.Hatta şuan çokda memnun gibi.Kolumuzu attık ya ondan mı ki?

Film arasına değin konuşmadık ama arada bir baktım ona.Telefondan saati kontrol edip durdu.Neyse dercesine nefes aldım.Sikecek değil ya havasındayım çok da rahatım.Hem her önüme gelen bana mı aşık?Ege ile böyleydi ama Alp farklı.Alp bu sonuçta kankayız yani hayır yani olmaz hani.

Filim bittikten sonra dışarı çıkıp açık havayla buluşunca Alp'in '' Hava da amma karanlık'' lafına mağruz kaldım.''Senle çok takılırsam espri yeteneğim gidicek diye korkuyorum.'' dedim.Elini yine belime doladı.Çek lan elini! Kıl oluyorum çek elini!Çek lan it! derken yüzümde hala yapmacık bi gülüş vardı.Ama ben bu konuda profesyonelim.Çakmamıştır yani.Ama it çekmiyor elini.Geceleri bi başka güzel sanki şehir.

Şşt Fark EtHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin