Şşt Fark Et

Hayattan Hiç Alamamak

''Sen var ya! Harbi malsın!'' dedim onu görünce.Yavşak yavşak kollarını sallaya sallaya geliyor it! ''Ne kızıyosun? Hipokrat yemini ettim ben bi kere!Hasta ilk önceliğimiz!'' diye gururla söyledi.''Ayrıca tipine bak AS:DFSD:F'' diye piç piç güldü.''Yürüyen penis'' dedi.Her ne kadar it olsa da entellektüel ve kibar yanını koruyor.Taktir ettim.Ama hakediyordu. ''Sen doktor bile değilsin.Embesil!'' diye kafasına vurdum.Hem suçlu hem güçlü. Zaten şu kazınmış, serseri serbest, havalı ve bana acayip yakışan, badass saç sitilimle bütün insanların yiyici gözlerine marus kalıyorum.(Yok canısı ne narsistliği) Kaşlarını çattı velet ruhlu büyümemiş yavru insan. ''Olsun! Yemin ettim ama!Biz yeminimizi bozmayız aslanım!'' dedi.Bide bunu göğsünü gere gere söylemiyor mu?''İşte bu yüzden malsın'' deyip kolundan çekiştirdim.Hem haber veriyorum, anlaşıyoruz hem de beni bekletiyor.

''Ne alcaz?'' 

''Yemek''

''Onu ben de biliyorum herhalde.Ne eksik? Mal mal şeyler alıp çıkmayalım dimi?'' Mantıklı.Cidden mantıklı.Ama işte çok zeki insanlar da hata yapabilir.Listeyi evde unuttum napayım? Bende bozuntuya vermemek için ''Liste benim'' dedim.Ama havalı şekilde.''Senin gibi birinden de hakaret yiyecek kadar düştüm'' dedi.Laf soktu.İyiydi.Duymamış gibi yapmakla yetindim.

''Tan Bey! Tan Bey!'' diye bağıran sekreter kadın büyük bir yetenekle o 15 santim topuklularla hiç tökezlemeden hızlıca geldi yanımıza.Tan'ın işi hakkında bi şeyler söyledi bi şeyler anlattı bi şeyler konuştular.

''Bilmem ne hastanın bilmem ne kişilik bozukluğu için randevusunu erkene çekmek istedi . Bilginize.Bide burayı imza'' Sanki başka bir dilde konuşuyor gibiydiler.Bilimsel kelimeler Tan'ın ağzından dökülürken gerçekten de karizmatik ve zeki görünüyordu.Ve tüm o kelimeler onla uyum içerisindeydi.Yalnız kadın da fena ya.Hem işini yapıyor hem de adamı gözleriyle bildiğiniz soyuyor.Cidden her hetero erkeğin ve her eşcinsel kadının rüyası gibi.İnançlı birinin Tanrının varlığını kanıtlamak için ihtiyaç duyacağı iki örnek karşılıklı duruyordu.Tablo gibi.

Onlar minik konuşmalarını bitirip vedalaştıklarında binanın dışına çıkabildik.İçinde sanki çok önemli bişeyler varmışçasına taşıdığı el çantasını bagaja özenle koydu.Sonra ön koltuğa kuruldu.Zaten kliniğin az ilerisinde Bim vardı.Arabayla 3-5 dk.

Bana salak salak gülerek bakmasının ardından adımı kendi sitiliyle ve bir zamanlar duyduğumda kalbimi göğüs kafesimden çıkıp ''Al lan beni'' dedirtecek kadar attıran sesle söyledi.

''Şimdi sen erkekleri seviyosun ya...'' 

''Ee''

''Bana da cinsel eğilim yüzünden gelen birkaç erkek var.Sen niye onlar gibi değilsin?''

''Onlar nasılmış?''

''Daha kadınsı. Açık oldukları için dışlanan üzgün tipler falan.İntihara meyilli.Ne bileyim konuşmaları yürümeleri falan...'' 

''Herkes farklıdır.Tüm kadınların ince sesli,sarışın ya da makyajlı olmadığı kadar normal olduğu gibi ben de böyleyim.Kimi süslenir ,kimi süslenmez.Cinsiyetin karakterini belirler mi ki?Olur böyle şeyler ki en iyi senin bilmen lazım.'' dedim.Biraz ona doğru gözlerimi kaydırdım.Bana sevecen bakışları vardı.Ve sinir bozucu olmayan bir sessizlik.

Arabayı park ederken '' Beni hala seviyo musun?'' dedi. Benim kafa bi anlığına gitti.Bi an duraksadım.Sonra o içimdeki ses ''Selo,bro,konsantre...'' diye fısıldadı.''Sevseydim emin ol şuan yatakta olurduk ve canın yanardı cici çocuk'' dedim.Niye? Çünkü duygulardan şakayla karışık bir sapık gibi görünerek kaçmak daha kolay.Gülüp geçiliyor en nihayetinde.

''Sıpa getti,sıpa geldi AS:DFS:D'' 

''Çok komikmiş cidden.'' Bir yiyeceği alışveriş arabasına koyarken adı ile boktan bir espiri yapıp l beynimi zehirliyor resmen.Bir de bu insanın bir insanı iyileştirme fikrini düşünün.Kötü olanı beter yapıyordur.Yazık.

''Yoğurdu kaymaklı al.Peyniri süzme al.Sosis ondan olmasın.O kötü.Beni anlamıyosun!'' diye ruhumu sikti.''Kendin al o zaman'' dedim.''Ben arabayı sürüyorum.'' dedi.''Ne büyük marifet!'' dedim.Her dediğime bi laf bulup yarak kürek konuşuyor işte! İnsanlar var bari mal mal şeyler deme!

''Zeytini komple tenekeyle alsak 2 yıl idare ederiz dimi?'' dedi.

''Yok bozulur küçüklerinden alalım.'' dedim.

''Bide bana diyosun!'' dedi.Derin nefes alıp kafasını sağa ağırca çevirerek sessiz bir küfür etti.Piç çünkü.Ama bakın hiç bişey yapmıyorum.Çünkü Selim iyi biri.Selim akıllı.Selim sakin.Selim sabırlı.Selim gibi olun.

Bizi 1-2 ay idare edicek kadar makarna ve hazır gıdalardan aldık.Zaten çeşit çeşit aldığımız abur cuburlarla -ki biz çok zorda kalırsak ekmek arasına cips koyar yeriz- 3-4 ayı çıkartırız.

Özenle arabanın bagajına yerleştirdik. Her şey tam.Şekilli şukullu gidiyoruz . Bir el hissettim dizimde. Kafayı sağa çevirdim ve ''Hayırdır?'' bakışını attım. ''Böyle yapınca hoşuna gidiyor mu?'' dedi.Piç işte beni mi deniyor,sabrımı mı zorluyor yoksa ''Dayak yemeyi severim'' mi diyor belli değil. Ama ben durur muyum. Dizimi okşayıp kasıklarıma dek ulaşan eli durdurmadan ''Hayır'' dedim.Oda nerden bir cesaret ise kasıklarımı okşamaya başladı. ''Cidden seviyorsun sanırım.'' dedi.Bardağı taşıran sonra damla olduğu için sağ elimin tersiyle tokadı çakıp koltuk ve ön cam arasında sarstım onu. Şiddet çözüm değil ama dayaktan anlayan organizmalar olabilir.

''Bir daha yaparsan bağırsağını götünden çıkartırım çocuk'' dedim.Ama sakin ve kibarca.Böyle bi sessizlik oldu.Sonra ''Pardon.Abarttım'' dedi.

Ama sanırım şuan kendindeydi. ''Bir kadını taciz eder misin?'' dediğimde hiç bi şey söylemedi sadece sessizdi ve bunu ''hayır'' olarak algıladım.''O zaman erkeği de etme.''Ve benimde onunla sorunlarım yok ama sadece hoş değildi.Sonuçta aynı dili konuşuyoruz.Konuşsak ya! 

Eve varıp eşyaları yerleştirene dek 2 kelime konuşmadık.Biraz su içip üstümü değiştirdikten sonra minik bir kahvaltı sofrası hazırlayıp sigaramı yakmaya hazırlanrken kendisi de camı açıp yanıma oturdu. Camel Black içer.Hep aynı sigara.Bir tek alıp yaktı.Derin derin çekti içine.Aynı küllüğü paylaşırken ve sigara dumanı yüzüme üflemediği halde yüzüme doğru dağılırken göz göze gelmemeye çalışıyordu.Sonunda sessizliği özür dileyerek bozdu. ''Ben sadece...'' diye cümlelerini yüklemlerle  değil de sigarasıyla bitirdiği için hiç bir şey anlatamadı. ''Sadece üzgünüm'' dedi. ''Ama ben seni tanırım bilirsin...Yani...'' anlatmaya çalıştığı şeyler sanki ona çok zor gibi bir bir yutuyor ve kendine yediremiyodu sanki. ''Siktir et'' dedim.Konuyu kapatmak için en iyi cümle.Kısa,net,basit.Ama işte bazı şeyleri böyle kestirip atmamak lazım. 

Oturduk.Bi şey yapmadık sonra.Boş boş oturmanın alasını yaptık.Erkenden yattım. İyi geceler dedik ama birbirimize.Sonra aynı oda da yan yana ayrı yataklarda yattık.Erken yattık ama uyuyamadık.Hep bir sağa bir sola döndük.Yanlış hareketin,yanlış zamanda doğru kişiden gelmesi acı.Başka bir zamanda sorun olmayacak şeyler içimize ne büyük dert oluyor öyle! İşte bazen hayat bizi böyle sikimsonik durumların içine sokar.Sonra kendine kızarsın.Yakınken uzaklaşırsın. Hatırladığın anlar aklına tecavüz ederken kendi kendini yer bitirir ve nefeslerini sayarak kurtulmaya çalışırsın.