Şşt Fark Et

Fark

Kahvaltımı yaparken Beni dikizleyen köpekten kendimi alamıyorum.Her ne kadar odanın bir köşesine bi köşesine ben geçmişim aramızda da o kadar mesafe olsada Hala tiksiniyorum.Hiç de sevemedim şunları.

Ama Tan midesiz gibi bi eli ekmekte,ağzı dolu,diğer el çatalla peyniri ağzına tıkarken arkasına dönmüş köpeğe ''Hanimiş'' diyip duruyor.Hiç kusura bakmasın gerizekalı gibi duruyor.Ben köpekten daha harikayım.Bikere sakalımı da keserim mis gibi adamım.Ben varken ona ne diyor? Somurtarak yerken yemeğimi sabahın 8'inde zaten uykumu alamamışım.Bide neler görüyor gözlerim?

''İyi lan gidiyorum ben''  karnımı doyurdumü,sofrayı sildim süpürdüm,mis gibide atarımı yaptım gidiyorum.Niye?Çünkü o mına kodumun iti yüzünden.

''Aslında sevimli'' dedi alayla.''Biraz sevmeyi denesene''Dudaklarını büzüp çocuk sesiyle konuştu.Benden cevap beklercesine astı dudaığını...Sevimlice...

Bacağımda hissettiğim şeyle irkildim(Ee birazda korkuyla düştüm tabi). Hem bacağıma dolanıyor hem havlıyor hemde taciz ediyor it .Ben bi elimle suratımı yalamaya çalışan köpeği durdurmaya çalışırken Tan da sik var gibi gülüyor.Çok mu komik?Komik mi cidden?Sevmiyorum ulan  işte.

''Tan bişey de al şunu yoksa ondan yahni yaparım''

''Bence arkana bakmadan kaçarsın'' ona 'Kes lan' bakışımı atınca (Epey de etkilidir).''Sadece şakaydı'' diyip köpeği dibimden aldı.Banyoya gittim elimi yüzümü iyice yıkadım.üstümdekileri çıkartıp kirli sepetine attım ve yenilerini giydim.Saçlarımıda son bi kez silkeledim.Banyodan çıkıp salonda hala *mına kodumun itiyle oynayan Tan'a baktım.Huylanırım böyle şeylerden.Köpek Tan ın yüzünü yalayınca (Ki Tan da gülüp duruyor) gidip tekrar yıkadım yüzümü. Ve onlara bakmadan çıktım evden.

İşe gidicem,mutsuzum,huysuzum zaten bide hepsini 2 ye katlansın diye adamın teki 30 la gidiyor.Gaza bassan ölür müsün be bas lan gaza...Bassana olum.En son kornaya dayandım ayıptır söylemesi hayvan gibi basıyorum kornaya.Adam penceresini açtı kafasının ucu görününce bende penceremi açıp ''Az hızlı gidersen k*çına yılan mı sokucaklar    ***********************  '' dedim.

Hah işte!Benim sokmuş gibi oldular.Çünkü der demez sesim kıçıma kaçmış bi şekilde ''Mahmut Bey'' dedim. Adam kel,Gözler 5 numara miyop,yaş en az 65. Aslında bunu trafiğe çıkarmaları hata ama gören mi var.

''Bittin sen'' dedi.Geri girdi arabasına.Artım 20 ile gidiyor g*toğlanı.Bittim dimi?Hass*ktir.Yenim ederim içim dışım eridi bitti.Kovuldum mu şimdi.Hay ya.Kafamı gömdüm direksiyona çok salak bi şekilde sürüyorum arabayı.20 ile gidiyorum öndeki arabayı takip ederken.Açtım pendereyi 3 5 insanın kulağıma müzik gibi gelen küfürlerini dinliyorum.Bende azcık şans vardı oda kıçıma kaçtı ya hadi hayırlısı.

Azarlana azarlana koridorda yavaş yavaş öğretmenini takip eden lise öğrencisi gibi öyle takip ettim ya müdürü gençliğim geldi aklıma.Çünkü şuan ruhum bezdi yaşlandım.

İndim arabadan.Tabi bizim müdür de indi.'' Gel benle'' dedi.Suratından öfkesi anlaşılır biçimde resmen bana kan püskürüyor *mına kodumun adamı,meymenetsiz p*çi.İlk önce araba kullanmayı öğren lan.

O önde ben arkada onun odasına doğru gidiyoruz.Kovucak lan beni.Hem buraya kadar getirdi bide kovucak kesin it.Benzin parasıda boşa gitti.Kirayıda ödemediydim ev sahibide atmasa bari.

''Otur'' dedi oturdum.''Anlat'' dedi.Belirsiz bakışlarla bakınca ''Normalde seni kovardım ama seni kovmamam için bir neden söyle'' dedi.Piç işte güya yalvarırım yakarırım sanıyor.Malum egosunu tatmin edicek piç.Niye? Çünkü o bir piç.

''Çünkü ben işimi iyi yapan biriyim'' dedim.Soğuk ve kendimden emince.Yalan mı ? İyi yaparım iyide yabancı dilim var aradatercümanlık da yapıyorum şirket için ek ücret de almıyorum Kafam da çalışır kovarsanda kov mına koyim nasılsa buluruz bişeyler.Oh be sonunda özgüven geldi.Kov lan beni.Porsuğun orda da sabahlarım gerekirse s*kimde mi? Değil.

''Sevdim seni esaslı çocuksun'' Sağol kardeş.De Ne?Bunu duymamla düşünce akışım ani değişti ve 'Nyse oh rahatım' şeklinde bi saldım kendimi.Ama öksürdüm ve takrar ciddi pozisyona dönmeye çalıştım.''Teşekkürler efendim'' dedim.Onca küfürün üstüne 'efendim' lafı bu adama hiç oturmadı ama köprüyü geçene değin ayıya dayı dersek ağzımıza vermezler sonuçta.

''Ama bi şartla'' dedi.Meraklı gözlerle baktım.''Akşam mesaiye kalıcaksın.Sabahta erken geliceksin.Maaş da değişim olmıycak.Bi süreliğine böyle tamam mı koçum'' dedi.Vay it ama iyi ''Peki efendim'' dedim.

Çıktıktan sonra direk masama oturdum dosya açtım.''Noldu niye kıçını kediye kaptırmış fare gibi müdürle geldiniz'' dedi Alp.''Uzun hikaye sabah sabah beynim zonkluyo başlama bide sen'' dedim.bozuldu haliyle.Ama sarıldı arkadan '' Biri bişey dedi galiba?'' diye sordu.Derin bi nefes aldım.'' Müdür ile yolda karşılaştık. 30 la gidiyodu insafsız bende saydırdım.Şans ya mına kodumun yerinde onca insan arasından ona denk geldik.Oda masai yazdı bıraktı işte'' dedim.

Komik sanki it sırıtıyor.Kıkır kıkır gülüyor.Ben de somurtup 'sus artık' diye bakıyorum arada ama ben bakınca daha çok gülüyor.''Ya sabır'' diyince biraz olsun kesti gülmesini.''Sinirlenmişmi paşamız'' dedi sıktı yanağımı.''Kıyamayız ki biz ona'' diye çocuksu konuşmaya çalışsada sert erkeksi sesi ile olmuyor.Kaba da çıkmıyor ama itici de değil.

Elini ittim ki yanağımı bıraksın.Ama gülmesini kesmedi.Arada bakıyorum ona başımda bana dik dik bakıyor.'' Merak etme'' dedi ve kafamı okşadı ''Ben kalırım senle. ..sıkılmazsın'' dedi gitti.Kafama dokundum istemsizce.Belki haklı ama içimde beni hoşnutsuz eden şeyler var.

1.si bu adamın niyeti az çok anladım gibi ve tahmin ettiğim şeyden kaçınmak için olan çabalarımı engelleyecek şeyler arttı.2.si her olmadık yerde karşıma çıkması ve 3.sü bunları nedense sevmem.Bunlar beni endişelendiriyor nedenini açıklamak zor ama.

Kafamı dosyalara gömdüm ve odaklandım.İş boyu kafamı kaldırmadım.Adam gibi işime odaklandım.Ne yapılcaksa yaptım.Öğle arası için Alp geldi yine.Yakın davranıp her fırsatta elini omzuma atıyor.Engellemedim elini.Ama düşüncelerimde boğulmuşum ki yüzüm ifadesiz.Aklımdaaslında çok gereksiz sorunlar var.

Onun bakışlarının yoğunluğunu üstümde hissedince Alp e baktım.Bayadır yüzümü inceliyordu çünkü.Ama kaçırmadı gözlerini.Bende tekrar önüme baktım.İfadesizce.Oda başka yöne baktı ve derin bi nefes alıp bana daha çok sarıldı.

Aslında şuan ona yakın olmamalı ve kendimden uzaklaştırmalıyım ama hiç istemiyorum.Huzur verici sakinliği ve aslında sevecen yapısı var.

Onunla yemek yiyişimiz ve onun benimle konuşmak için ve ayrıca sıkmamak ve yüzümü güldürmek için olan çabaları mimikleri davranışları kısaca her hareketi.Benim için mi? Sanırım.Ama ben onun için mi yapmıştım ki?Hayır.Üzmek istemiyorum hiç.Ya da ondan uzaklaşmak ama kalırsam acaba dah çok mu üzülür.

''Selim?''

''Kusura bakma dalmışım'' dedim.Gülümsemesini kesti ve bakışlarını ciddileştirdi .''Birini seviyorsun dimi.Kimse o,hep onda aklın.Ama muhtemelen seni sevmiycek.''Ve işte gerçekler.Ama acı işte.Bilmiyormuyum ?Biliyorum.''Seni seveni sevmelisin'' dedi ve gülümsedi.Bende ona baktım.Aslında o gülümseyince ve böyle nazik olunca epey çekici.

Ama kaptırmak yok.Belki sorun(eğer varsa)Kapılmaktadır.Sevmemekte ya da hiç bir zaman yakın olmamakta.Ama akıntıya karşı da yüzülmezki? Hoş akıntıyı takip etsende  boğulursun etmesende.İşin özü ,bi bok var ama bilen yok. Koy göte salla geçsin nasılsa bir kez yaşıycaz.

İçimdeki alakalı alakasız düşüncelerden sıyrılıp kendimi Alp ile olan sohbetime verdim.Belki 10 dk anca vardır ama sanki bişeyleri toparlayamıyor ve zaman hızlıca akıp geçiyordu.Ya da ben onun içinde kaybolurken ve kendime geldiğimde zaman geçmiş  oluyordu.Nedendir bilinmez sanki o beni değiştiriyordu.