Şekilsiz Şekiller

1.9K 91 12
                                    

Götüm,başım,elim,kibar olmak için adını demeyeceğim uzvum...domuştuk.Bu ne soğuk cehennemi açın bari sınacaklık gelsin ellerimi hissetmiyorum! Böyle girdim binanın içine.Girer girmez bi kucaklamalar ''Selim nasılsın!!'' lar  böyle yoklamalar...Çek Lan Elini!1!!1! 

''Naber? Baya zaman geçti sanırım'' dedi Eren.Takım elbise ve tıraşlı yüzüyle (Parfümle karışmış tiner kokusu hariç mükemmeldi) çok da yakışıklı.Sıcaklığı iyi gelmiş ve beni rahatlatmıştı.Ama şu elleri! Belime doğru kayması beni rahatsız etti.(Başka birininkiler hariç). Onu çaktırmadan süzdüm.Nazik tavırlarının arkasında balici bir keşin olması ınanılır şey değil.

''İyiyim.Sen nasılsın.Çağatay'lar falan yok mu?'' dedim.Hoş olsaydı laubali bi şekilde atlardı ya üstüme. Ben yinede bi emin olmak için sordum.

''Yok.İyiyim.Toplantı için gelmiştim.'' Bi yandan onun konuşmasını dinliyor ve üstümü düzeltiyordum.''Çağatay yoğun bu aralar.Yeni bi tedavi için çalışıyormuş.Kesip biçiyor işte.İnsan kasabı.'' (Şu boyunluk kadar s.kik bi şey yok) '' Murat da bodyguard olarak çalışıyor.Eve gelmez oldu.'' bişeyler geveliyor ve benim monttan kaymış ve düzeltmekte olduğum ceketimi (Özensiz olduğundan zor bi iş) izliyordu.''Bi ara buluşalım mı?'' dedi.Göz teması kurup kaşlarımı kaldırdım.''Bişeyler yaparız.'' diyip gülümsedi. 'Tabii olur.Niye olmasın'' tarzında geçiştirdim. Bu ayaklar g.t ayağı.İyi bilirim yani. (Bilmek için vermeye gerek yok.İçine işlemiş olmalı) Ama belkide herkesin kendine yavşadığını sanan bir kezban edasıyla düşünmüşümdür.Benim mallığım.

Biz onla geyik muhabbeti yaparken Alp de yüzündeki kızgın ifadeyle bana bakıyordu.Beni kıskansa sevinicem.Ama sanmıyorum ki bu it iş saatinde böyle bişey düşünebilir. ''Mahmut Bey seni çağırıyor sen hala geyik muhabbetindesin!'' diye çıkıştı o sinirli (ki benim en sevmediğim huyudur) bakışlarını yine bana dikerek. Eren'e dönüp ''Şaaparız madem sonra'' dedim.Oda Alp'i süzen gözlerini nihayetinde çekti.''Tabi görüşürüz'' diyip nazikçe sarıldı ve hoş bir gülümsemeyle gitti. Balici zengin çocuğu. Üstü başı marka ama sokaktaki bitmemiş izmaritleri ziyan olmasın diye çeken bi tip.İyi çocuk ama.

''Selim.Senin ben...'' dedi ve sustu.Belli ki biri kızdırmış bunu gelip bana patlıyor.''Yine kim ne dedi?'' diye çıkıştım.Bana ters ters bakıp '' Senin gibi kaytaran çok.Sabahtan beri peşlerindeyim'' dedi.Saat 10 da gelir milletten dosya,şunu bunu ister.3-5 rapor ve müdüre yalakalık yapar parayı kapar ama hala bana takık.

''Şu adamla geçen de konuşmuştun.'' dedi sıkıntılı sesle.Kıravatını gevşetti ve boynunu kaşıdı.Ne zaman gerilse yaptığı şeyler.''Onun evindeydin birde'' dedi sıkıntıyla.İçine dert mi oldu yoksa? Dalga mı geçmeli yoksa doğru mu söylemeliyim? Sanırım onu biraz sinir edicem.(çünkü bir p.çlik)

''Evet.Yakınız.Biliyor musun oda gay.'' dedim.Durdu.Aşağıya pek çözemediğim bakışlarla baktı.''Hatta bikaç adamda vardı.Ve onlar da gay.'' dedim. Şu 'gay' kelimesini sadece o duyabileceği şekilde söylüyorum.Etrafta insanlar var ve bilirsiniz ki biri bu kelimeyi duyunca kafasında olumlu şeyler dönmüyor. Alp'e de böyle şeyler olmuş olucak ki ensesini ovdu ve bana nötr ve ciddi arası bakışını attı.''Sen niye ordaydın?'' dedi.Ağzımı açıp 'Çünkü' dedim ve devamını getirecektim ki karşımızda 80 santim topukluyla yürüyen sarışın şehvetli bakışlarla bize yaklaştı.(Müdürün sekreteri)

''İçeride sizi bekliyor efendim.'' dedi.Alp'e dönerek.Bana da davetkar bakışlar atmayı da eksik etmedi.Normalde boyu 1.60 kadın (O kafasından büyük göğüslerini saymıyorum bile) topuklu ile 1.80 nasıl oluyor hayret.Bide onla yürümesi var.Biz onu geçip müdürün odasına yüyürken oda bizim geldiğimiz yöne doğru gitmeye başladı.Arkadan o g.t bi sağ bi sol...Bişey demiyorum.

10 saniyede ulaştığımız kapıya Alp düğmesini iliklyerek girdi.Bana da aynısını yapmamı istemiş olucak ki yine sinir olduğum bakışlar...İçeri girdik o yine sopa yutmuş gibi dik ve saygılı tavırlar bense Şık bir kafeye 'istenmeyen adam' olarak katılmış da boş boş etrafı kesiyorum gibi bir haldeyim.Hayattan bezmiş bakışlarım ne zaman bu meymenetsiz(Müdürümüz) herifi görsem ortaya çıkıyor.

Birsürü gereksiz şeyler.Evde karısı vermemiş işte somurtan adam içinde 'Fransa , ikiniz,toplantı.Sana güveniyorum Alp.'' olan cümleler kurdu.Ben boş boş bakarken Alp ''Tabi efendim,Peki efendim.'' diyerek sıraladı durdu.En siniride o nursuz ağzının 'Sını giviniyirim Ilp'' demesi.Peltek konuşuyor zaten. Nasıl gıcık biri bir bilseniz! 

Odadan çıktık (ki ben yine sinir domuzun iğrenç bakışlarına maruz kaldım).Şu lanet kapıdan girerken fena da çıkışı çok muhteşem.Misal çok acı bir çiğköfte yediniz.İşte onun giriş-çıkış yerlerindeki durumların tersi.

''Anladın mı?'' dedi.''Neyi?'' dedim.Alnını ovdu.''Fransa da iş görüşmesi var.Paris'e diğer şirketten adamlarla görüşmeye gidiyoruz ya! Ne gerizekalısın.Hiç mi dinlemedin?'' dedi.''Kes lan!Tabi ki biliyorum sadece aniden sorunca şaapamadım(Cevaplayamadım)'' dedim.Aslında zerre bilmiyorum ama bozuntuya vermeyecektim.Vermiycem.Tamam nolmuş dinlemediysek? '' Ee ne zaman dediydin?'' dedim.Yine sinir bakışlarını attı.Nolur söylesen? Alt tarafı bişey sordum.Tersinden mi kalktın? ''Cuma'' dedi. ve gitti.Ne dedim de kızdırdım ki ben? Naptım? Tamam p.çlik olsun diye bir iki şey dedim ama bu kadar sinir olmak mı lazımdı?

Arkasından hızlıca yürüyüp yetiştim.'' Ee ne zaman çıkıyordun?'' dedim.''Cuma görüşürüz'' dedi.''Mal mısın naptık da tersliyorsun?'' dedim.Etraftaki 2-3 kişi bize baktı.Yaklaştı ve fısıltıyla ''Biz neyiz?'' dedi.Sadece ona bakmakla yetindim.''Seni bir yana dünyayı bir yana koyan ben, her s.kimsonik insanı yanına alan sen!'' dedi.Sonra bakıştık uzunca.Bana soğuk ve kıgın bakışlarla baktı uzunca yaklaştı yüzüme ve belkide bir cevap için bekledi. Neyazık ki ''Ben şey...'' demekten fazlasını diyemedim.Ve ''İyi madem''  dedi ve gitti.

Her gereksiz yere p.çlik yapan ben ve haksız olsam bile beni seven oydu.Ben bu adama çok mu yükleniyorum? Daha önemlisi o denli kızılacak bişey söylememiştim.Trip miydi bu attığı? Nolmuş yani başka birinin evinde kaldıysam? Onunla bi yakınşalmamız bi ilişkimiz var (ki sevgiliyiz ve seviştik ve daha niceleri) ama ne bileyim kendimi haklı görücek bişey bile bulamıyorum.Ama halledicem yani. Her defasında daha çok çalışıcağına söz veren bir öğrenci misali.Halledicem.

Şşt Fark EtHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin