Çıplaklığı Örttüğüm Şişeler

1.8K 79 4
                                    

Ah benim tatlı günahım! Seni incitiyor muyum? Yoksa bu hoşuna mı gidiyor? Bu acı bir yara kadar acıtabilir mi inan bilmiyorum.''Üzgünüm'' kelimesinden başka sana söyleyebilecek hiç sözüm yok...Ama yinede gece sonunda yine bu tek kelimeyle senin nefesini nefesime katıyorum.İkimizinde hoşuna giden bu sadistik sevgi fazla kör.

''Tuvalette bunu yapa-'' Onun endişeli cümlesini kestim.Daha fazla duymak istemiyordum.

''Kapı kilitli.Alan geniş ve ikimiziz daha ne istiyorsun?'' dedim.Sarhoşluk aslında dipteki bastırılan duyguların kısıtlama olmadan dışa vurulmasını sağlar.Hiç olmayacağız kadar kendinizde ve aynı zamanda hiç olmayacağınız kadar kendinizde değilsinizdir.Ve tüm bu karmaşa içinde çekiyordum onu kendime.

''Non!'' Beni duvara kıstırmış boynumu öpmesi iyici sıcaklamama sebepti.Ellerini üstümden çekip saçlarımı karıştırdım.Fazla sıcaktı. Gömleğimin iki düğmesini açıp çıkarttım.''Ee hadi?!'' dedim.Hala giyinik.Ten tene değmeden pek bi fayda olmuyordu açıkçası.

Elinden geldiğince  hızlıca baksırına dek soyundu.Bende suratımdaki sapık,sarhoş ve gerizekalı p*ç bakışlarıyla çiftleşme dönemindeki hayvan gibi bakıyordum. Klozeti işaret ettim kafamla.Anlamadı.

''Klozete otursana.'' 

''HA?''

''Anlaşılmayacak olan ne?'' dedim. Anlamamış gibi bi baktı sonra kapağı kapalı olan klozete oturdu.Bende ona yaklaştım.Ellerimle erkekliğini baksırdan kurtardım.Zaten yeterli şişkinlikteydi. Baksır sıkmıştır kesin.Ne de iyi biriyim yahu! 

''Hadi yine iyisin çok mükemmel sevişiyorum.'' dedim tüm o mükemmel çapkın bakışlarımla.Ama hala yüzündeki gerizekalı bakışlarla sadece gülümseyip kafasını sallıyordu.Erkekliğini ağzıma alıp ıslatırken kendi erkekliğime dokunuyordum.(Romantizmi bozmak istemediğimden ''31 çekiyorum'' demiycem) Onunkini yeterince ıslatınca  (Çünkü *mına kodumun yerinde 'kayganlaştırıcı' ve 'prezervatif'ne bilmeyen özürlü ki kullanma alışkanlığımız da yok s*kik s*kik iş yapıyoruz) kucağına oturdum ve içime aldım.Hafif hafif hareketleri yavaşça hızlandırdım.Tabiri caiz ise bildiğiniz kucağında hopluyorum.Ellerimi boynuna dolamış bir yandan dudaklarını ve boynunu öpüyor ve ''Ben harikayım'' diyorum.Egoist tarafım tavan yapmış ve kendimle mi yoksa onunla mı sevişiyorum pek de farkında değildim.

''Seni anlamıyorum ama umarım iyi şeyler söylüyorsun'' dedi.

''Ben hep iyi şeyler söylerim.'' dedim.Dudaklarımı öperken bir elini belime dolayıp diğer eliyle de kafamı desteklemesi ve kapalı gözlerini kırpıştırıp tüm o güzel sözleri hissettirmesi en sevdiğim hareketlerindendi.Ben kucağında zıplarken onunda beni destekleyip hada hızlı zıplaması ise arkamı mutlu eden bir hareketti sanırım.

İçimden çıkmadan beni kucağına alıp duvara sabitledi ''Ooo vahşileşiyorsun!! Bana uyar'' dedim.Onun gözlerindeki yansımama aşık olucam şimdi! Bana bakarken büyüyen göz bebeklerinden kendimi görmem ve o göz bebeklerin bana ''Harikasın,Gördüğüm en iyi şeysin, Yakışıklının tanımısın'' diyordu sanki.Ve benim narsist kişiliğim de git gide öne çıkıyordu.Artık ben değil egom konuşup o yönlerdiriyordu.Bu yüzden öpüşürken onun dudağını ısırıp duruyordum.

''Buraya...'' diye bi inilti çıktı ağzımdan.Yorgunum.Erkekliğime elini koymasını işaret ettim ve kelime etmeden yaptı.Konuşmuyor ve sadece sevişiyorduk.Hatta ne yalan söyleyeyim sıkılmıştım.Hani olur ya ''Boşalsam da gitsem'' diye düşünürsünüz bazen.Çünkü onun hep aynı tonda dokunuşu ve tutkulu olsada heyecansız ritmi sıkmıştır.Böyle belinizi saran şefkatli eller canınızı sıkar.Belkide o denli fazla sevgidir ki boğulduğunuz, oynadığı oyuncaktan sıkılan bir çocuk gibi bırakmak istersiniz.Bu yüzden 'Platonik Aşk' kalmalıydı sevginiz.Ulaşamazsanız çabalar ve sıkılmazsınız.Çünkü bazen tam bir aptal olursunuz.Böyle anlamsız sebeplerden her söyleme fırsatında ''Lütfen gitme!Seni seviyorum'' diyen kişiyi dinlemek istemiyorum.Kulaklarımı tıkamış olan ben artık sarhoşluğun getirisiyle kendime dürüst olarak cinselliğin ''İhtiyaç'' olduğunu düşünerek işimi görüp iyi bir uyku çekmeyi hayal ediyorum.Belki Eyfel'in manzarası değil gördüğüm ama gözlerimi kapattığımda bile gördüğüm simaydı aklımı karıştıran.Seviyorum ve sevmiyorum.''Bana sevdiğini söyleyip kendimi bencil hissettirme'' demek istiyorum.Ve artık içimde hareket ederken söylediği güzel şeyler canımı gerçek anlamda 'Sikti'.

Dudaklarımı ondan ayırıp derin derin nefes aldım ve ''Hızlan'' dedim.Artık boşalıcam ve biticek.Ve yine duymak istemediğim sözler aklımı sallandırıyor.''Kes şunu,sus'' diyorum kısıkça ama anladığından emin değilim.Ben boşalır boşalmaz durdu ve içimden çıktı.Duvara sırtımı dayayarak aşağı kaydım.İyi bi seks sonrası sigara iyi giderdi ama paketim bitmiş olmalı.Üzücü.Dağılmış olan bana bakarak ve 31 çekerek kendini boşalttı.Ne düşünüyor?Çekici miyim? Etkileyici miyim? Bana yemekmişim gibi bakan o,cidden ne düşünüyor? Kızmadı mı? Yoksa oda mı sadece kendi zevki için yaptı? İnanıcak mıyım sevdiğine? Ben bile birini 'gerçekten' sevmemişken bana sunulan sevginin gerçekliğine inanıcak mıyım? Umrumda olmamalıydı.Tek düşündüğüm yorgun olmam ve etrafın kararıyor oluşu olmalıydı, nerden alkol bulabiliceğim olmalıydı...

Güçlükle ayağa kalkıp küvete yaklaştım.Her yerim titriyor ve suyu açmaya çalışıyorum.Bana yardım eden el beni sırtımdan destekliyor ve küvetin içine geçmeme yardım ediyor.Sıcak su tenime değerken düşüncelerim arasında boğulmaktan korkan benliğime yardım etmesi gereken kişi üstünü giyinmiş ve ''Yalnız kalmak istersin sanırım.İyi geceler'' diyor.Ve tüm karmaşanın arasında boğuluyorum.O kapıyı açarken ağzım açılıyor ve ''Gitme'' olması gereken kelimeler ''İçki'' oluveriyor.Bana çarpan sıkkın ifade kapıdan çıkıp elinde büyük viski şişeleriyle geliyor.Kapı biten bir tiyatro sahnesindeki perde misali bir heybetle kapanıyor ve ben içime kapanarak ağlıyorum.'Neden?' demeyin.Hiç mi sebepsiz ağlamadınız? İçmediniz ve dertten ölmek istemediniz?Böyle sebepsizce hiç mi üzülmediniz? Ne aptal varlıklarız! Basit soruların cevaplarını bilemiyoruz.Bu gece küvetin içinde sarhoşluktan bayılıcak duruma geldikçe kafama vuraz soğuk su boca ettim ve tekrar içtim.Sonrası malum. Suyu boşalttım ve soğuk küvette güneşin doğuşunda uyuyakaldım.



Selam! Şu notları hiç sevmem ama bölüm düzensizliğinden kusura bakmayın.Sınavlar,yetiştirilmesi gereken projeler ve düzenli çalışmaya artık başlamak lazım derken ne boş zaman ne de kafa kalıyor insanda.Ama elimden geldiğince bi şeyler yapmaya çalışıyoruz işte.Neyse iyi geceler.

Şşt Fark EtHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin