Rakı Balık Keyf..

3K 81 27
                                    

''Kalksana Aptal!'' diye ayıcığı fırlatmıştı uyuyan küçük kardeşine.''Geç kalıcaz senin yüzünden!''

Zavallı çocuk, sıçrayarak uyandı ve kısa bi sersemliğin ardından yatağından çıkmayı başardı. Güzel bir sabaha uyanmıştı ancak onun için güzel olmayacağını düşünüyordu ki genelde güzel olmazdı sabahları...

Beynindeki kimsenin duyamadığı sesler onun başını ağrıtıyordu.Bunlar onun için çok karmaşık ve yıpratıcıydı.Ama yine de onları anlamsızca seviyordu.Kendinden bir parçalarmışcasına.

Her zamanki gibi ilk önce tuvalete gitti,işedi,ellerini ve yüzünü yıkadı,üstünü giyindi,çantasını hazırladı  ve annesinin hazırladığı kahvaltı masasındaki ağabeyinin hemen yanında olan sandalyeye oturdu.Küçük çocuğun beyninde yankılanan sesler bazen onu sıçratıyordu.Kendiyle hep bi çatışma içindeydi ve dışarı yansıtmamaya çalıştığında daha çok mahvediyordu.Kafasının içindeki o 'şeyler' hiç susmuyor,durmuyor ve yorulmuyordu.

Çocuğun istemsizce boşluğa sanki biri varmışcasına bakması,arada kendi kendine gülmesi ve bütün garip davranışları annesini iyice öfkelendiriyordu.Bu davranışlar kesilmiyor ve azalmıyordu.

''Asla düzelmeyeceksin dimi?! Kaç yaşına geldin hala deli gibi davranıyorsun!'' Kadının küçük oğluna attığı her bakış,söylediği her bir söz küçük çocuğun içini yiyordu.Halbuki hiç birin isteyerek yapmıyordu. Kadın yine ağladı ve ağzına gelenlerin her birini kustu.Sigarasını yaktı ve yine onları yalnız bıraktı.Kayalara çarpan dalgalar gibi hırçın,hayatı ondan alınmış gibi kin doluydu,hiç sevilmemiş gibi sevgisiz ve hiç yaşatmamış gibi öldürücüydü kadın.Ve kendi gibi çiçekler büyütüyordu.

''Selo......Selooo........SELOOOĞĞ'' 

''ULAN Bİ SUSMADINIZ! YETER MINA KOYAYIM'' 

''Uyuma ama canım arkadaşım! Geldik işte.Niye kızıyorsun ki?'' dedi Tan.Azıcık uyuyayım dedim gelene dek akşam olmuş.Hava kararmaya hafif başlamış.Uykumu dağıttım ve Gözlerimi iyice açtım.''Tamam kes!'' dedim.Hala bıdı bıdı konuşuyor it.

''Ulan iyilikte yaramıyor ite!'' 

''Senin 'it' diyen ağzını sikerim! Sen ellemesende uyanıcaktım.Bok var da kaldırıyorsun'' Ulan sussa arkadamı dönüp çıkıcam boş yere kızdırıyor insanı!  

''Tamam tatlım'' diye omzumu sıvazladı Eren.''Ne gerek var agresifleşmeye'' dedi.

''Onu bana değil şu göte anlat!'' diyip indim arabadan.Bi sinirle kapıyı çarpasım geldi ama şimdi arabama bi şey olursa iyice sinir olurum.Gerek yok zengin triplerine.

Murat ile Çağatay cilveleşerek önden gitsinler bende hala susmak bilmeden trip atan bi it ve Eren ile dişlerimi sıkarak geleyim.

''Yeni kalktığı için huysuz küçük bey'' dedi şu ergen tip.Aralarında konuşup kafamı şişirmeleri yetmiyor birde bana sataşıyorlar.Etrafta insan olmasa çok fena kavga ederdik.

''Devam edeyim mi konuşmaya? Kafanı sikeyim mi? Aklını kaçırtıp önünde kahkaha atayım mı? Nabıcan? Bizi mi dövücen?'' dedi bir diğeri.Ulan kahkahalarla gülüyorlar.Hep bir ağızdan.Bi susmak da yok.Tam bir götverenler.

''Bize diyorsunda hatırlatırım ki-'' 

''Yeter lan!'' diye bi bağırmışım istemsizce.Eren ve Tan şaşkın şaşkın bana bakıyor.Çağatay ile Murat da dönmüş ''Noldu?'' diyor.Çevrede piknik yapan insanlar bana bakıyor.Ama bu yarağın andavalları ise ''Aferin iyi bok yedin.Tebrikler'' diyerek iyice beni sinir ediyorlar.Siz ben siniz it herifler! Az bi yardım!

''Selim?Noldu'' Alın aferin! Ne diyicem şimdi?

''Canım iyisin dimi istersen-'' 

''Yok Eren...Şimdi...Şey ya'' Ne diyeceğimi bilsem çok iyi olucak da bilmiyorum işte.''Ya ben rahatsızlandım da.Bi başım ağrıdı.'' Neyse yine mantıklıyım.''Şey...İyiyim ama şimdi'' Bakma ya!Öyle kaşlarını kaldırıp köşedeki yavru kediye acıyarak bakar gibi bakma ya! İnandı mı?Garip mi geldi? Al işte!Hepsi bu andavalların yüzünden!

''Tamam canım sıkıntı etme!'' diyerek sarıldı.'' Olur öyle şeyler.Birazdan kafan da dağılır rahatlarız'' dedi ve çekildi.Omzuma elini attı ve kaldığı yerden sohbetine devam etti.Esprili çocuk.Yüzü de gülüyor.İyi insan aslında. Ulan be sana da torbacılık yapıyorsun,esrar sarıyorsun,kokain çekiyorsun,hap atıyorsun,eroini damardan alıyorsun,karaktersiz şerefsiz arlanmaz yakışıklı bir piçe benziyorsun, üstüne bide zenginsin diye az o.çocuğu dememiştim.Hepsini geri alıyorum ve biraz da yanaşıyorum sana.

Rakılar ve balıklar geldi ve ortam beklediğimden daha canlıydı.Bizim şerefsiz Tan da bunlara benden daha yakın olucak.Çağatay ve Murat bunu o kadar sevdiler ki çıkışta aralarına alıp günah gecesinin şerbetini tattırıcaklar gibi duruyor.

''Sonra bu AS:F:DS apti de geldi SA:D:F. Adama artislik yapıyor falan filan...Eleman kudurdu.Geliyor üstümüze!Bi atladım adamın üstüne! Ben sağdan Selo soldan bi kanıttırmışız AS:DF Bi kaç gün yataktan kalkamamıştır.'' dedi.Sarhoşluğun etkisiyle susmuyor it!Ama aslında o arkadaş ikimizi öyle bi dövmüştü ki hakkında konuşmak bile istemiyorum.Bu gerizekalıya artislik yapıcam diye az dayak yemedim...

''Ya sen ne kadar tatlı bi şeysin!? Seni yerim'' dedi Çağatay.Niyetini açık etmekten hiç geri durmuyor. Bizimki de sırıtıyor. Bizi mi koparıyorsunuz anlamadım ki?

Onların gülüşmeleri ve kahkahaları bi ara o kadar anlamsız geldi ki...Hani bazı anlar vardır ya! Aslında hiç bi bok yoktur üzülecek ama nedense içiniz içinizi yer.İçtikçe içkiyi hayatımın ne kadar utanç verici,kabus gibi,üzücü ve hüzünlü zamanlarını hatırlıyorum.Geçmişe dönüyorum ve çoçukluğuma, aileme ve sevemediklerime içiyorum yudum yudum.Aptalca hatıralar ve siktiri boktan çırpınmalar yiyor içimi.O hüzümlerin arasından beliren ise bi andavalın aklımdan çıkmayan sözleriyle dolu sahneleri oluyor.

Suyun derinlerindeymişcesine tuhav bir yankıyla duyduğum sözleri anlamak zor ki hepsinin ağır çekimmiş gibi olması daha da zor oluyor.Kafamın içinde adımı söyleyip beni sarsanların sesi bile çok uzakta şuan.Böylesine kafamın boş olduğu anlarda bile aklıma gelmeyi başaranın hatıraları ise kalbimi sanki iyice parçalnıyor...

''Selim iyi misin?'' 

''Hey!'' 

''Şşşşt Alooo'' Erenin sesini duyduğumda sanki biraz daha rahattı her şey. ''Dalmışım yahu'' dedim.

''Sen bidaha sarhoş olma kanka.'' dedi Çağatay.

''İçince gülmen lazım sen ağlıyosun kardeş.'' diyip kahkaha attı Murat.''İç iç! Ama iyi şeyler düşün.Papatyalar falan'' diye ekledi.

''Ya siz bilmezsiniz! Bu andavalla ne zaman içsek ilk 5 dk her şey çok iyi sonra oturup ağlıyor aptal'' Dedi Tan.Anlat anlat.Çekinme göt beyinli hepsini anlat.

''Eve gidince bende seni ağlatıcam bekle sen!!'' dedim.Direk gülmeye başladılar.''Ciddi düşünüyorsunuz galiba'' dedi Çağatay. Murat da kahkahalarını arasından zorla '' Abi, deseydin o kadar yavşamazdık'' dedi. ''Ulan ne alaka?'' desem de yarraklarından gıdıklanıyorlar gibi gülmeye başladılar.Garsonlar,yandaki masalar, herkes bize baktı.Gerçi zaten çoğu sarhoş ve bi biz değiliz ki! 

''Yahu siz olayı bilmiyorsunuz aslında bu mal başta-'' Tahmin edebileceğiniz üzere Tan aptalı boş boş konuşurken bir tane karnına vurdum.Sonra sohbete devam ettik.Bir tane yumru yediğinde ona ilaç gibi geliyor.

Şarkılar söylenirken ve rakı bardaklarını tokuşturup fondip yaparken sadece bana özel olanların uzun zamandan beri ilk kez bu kadar içten gülümsemesini görmüştüm.



Bu arada kusura bakmayın düzenli bölüm yazamıyorum.Ama bi sebebi var.Sevgili ben oynadığı oyunda lig atlamaya çalışıyor :) Arta kalan zamanlarda da bölüm yazıp düzenliyorum.Kendinize iyi bakın.Sevgilerle :)




Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 26, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Şşt Fark EtHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin