29. Son İki Gün

2.6K 185 25
                                    


Alex ve Jongin beş katlı binanın önünde duruyorlardı ve içeri girmek üzereydiler. Tam o sırada Baek Hyun onları durdurdu.

"Pardon, ama ne yaptığınızı sorabilir miyim? Dükkan sahibi gibi böyle bodoslama içeri mi gireceğiz yani?"

Alex ve Jongin başlarını çevirdiklerinde ona inanamıyormuş gibi bir bakış atmışlardı. Cevap veren Jongin oldu.

"Ya ne yapacağız Baek? Köşelere saklanarak dedektifçilik mi oynayacağız?"

O sırada destek almak için Chan Yeol'a bakan Baek Hyun'un ağzı şaşkınlıkla açılmıştı. Chan Yeol başının etrafında duran hava küreleriyle klan silahını aktif etmişti. Onun gücü havayı kullanmaktı. Diğer klan liderlerinin aksine onun biçimlenmiş bir silahı yoktu ama oluşturduğu bu küreleri silah olarak kullanırdı.

"Cidden Yeollie, emin ol bu şekilde hiç dikkat çekmeyeceğiz!"

Chan Yeol ona kocaman bir şekilde gülümseyerek karşılık verdiğinde elini uzatarak onun elini tuttu ve yanına çekti.

"Sen sadece yanımda kal bebeğim."

Alex sıkılmış bir şekilde iç çektiğinde önüne dönmüştü ve ardından ilk adımı attı.

"Hazırsanız içeri girelim artık."

Üzerindeki takım elbiselerle içeri giren dört adam da birbirinden yakışıklı ve karizmatik görünüyordu. Dördü de sanki iş adamı edasıyla havalı bir şekilde etraflarına hiç bakmadan gidecekleri yöne odaklanarak ilerlemişlerdi.

Etraftaki insanlar gözlerini bu dörtlüden ayıramamışken resepsiyondaki kız ise; bu havalı erkeklere hayran hayran bakmaktan onları durdurmayı akıl edememişti. İşin garip yanı ise, en öndeki esmer gencin yanında uçup duran ateşten bir anka vardı, arkada yürüyen iki kişiden uzun boylu olanın çevresinde hava küreleri dönüp duruyordu ve kısa olanın elinde ise en az boyu kadar büyük topraktan bir kılıç vardı.

Bu görüntü çizdikleri imajın sanki bir film çekiliyormuş gibi farklı bir görüntü yaratmasının yanında insanları şaşkınlığa uğratmakta geri kalmıyordu ve asıl garip olan ise hiçbir sorun yaşamadan bu halde içeri girmişlerdi.

Alex laboratuvarın önüne geldiğinde kapıdaki korumaları fark etti. Burası şirketin gizli araştırmalarının yapıldığı ve sadece üst düzey yöneticilerin ve izni olan görevlilerin girebildiği bir yerdi. Bundan sonrası ise tamamen kaba kuvvete kalmıştı artık.

Jongin mesajı almış gibi onlara doğru silah çeken siyah giyinmiş iki iri yarı adamı da alevlerinin arasına alarak etkisiz hale getirdi. Ardından Alex yerde yatan adamların arasından geçerek kapıyı açtı ve içeri girdi. Burası karanlık uzun bir koridordu ve sensörlü ışıklar sayesinde her ilerlediklerinde önlerinde ışık yanarak onlara yol boyunca eşlik ediyordu. Koridorun sonundaki ışıkta yandığında karşılarındaki yuvarlak genişçe kapıyı gördüler. Fakat kapının yanında parmak okuyucu vardı.

Alex, cebinden çıkardığı bir harici diski kilidin köşesindeki ufak kutucuğun kapağını kaldırarak oraya taktı ve kilit sanki parmak okumuş gibi algılayıp kapıyı ağır ve gürültülü bir şekilde açtı.

"Vay canına! Yeollie bu çok heyecanlı, hani izlediğimiz insanların çektikleri filmlerdeymişiz gibi hissediyorum."

Alex dönüp Baek'e ciddi bakışlarla baktığında Baek fazla heyecan yaptığı için açtığı çenesini çekinerek kapamıştı. Sanki ona çok konuşuyorsun dermiş gibi bakmıştı Alex ve bu da Baek'i utandırmıştı. Chan Yeol'un ise yaptığı tek şey Baek'e bakarak sırıtmaktı. Bu aksiyonlu olaylardan ve Baek'in tatlı tepkilerinden oldukça eğleniyor gibiydi.

Noblesse [HunHan]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin