Gökkuşağı -19-

15.1K 1.1K 471
                                    

Skylar Grey - I Need A Doctor

İyi okumalar...

Yatağımda, bacaklarımı kendime çekmiş bir şekilde oturuyordum. Bu pozisyonda ne kadar zaman öldürmüştüm hiçbir fikrim yoktu. Ancak düşünecek, saklanacak çok fazla şeyim vardı. Hatırladığım o korku, o kirlilik hissi bir türlü peşimi bırakmıyordu. Hatırladıkça ağlamaya başlıyor, her seferinde gözyaşlarımın tükendiğini ve artık daha fazla ağlayamayacağımı düşünüyor ama ağlamaya devam ediyordum.

Bazen hıçkırıklarıma hâkim olamıyordum, öfkeleniyor ve yakınımda ne varsa fırlatıyordum. Kapım kilitli olduğu için annem, ben odaya girdiğimden beri kapımın önünde perişan olmuştu. Devamlı bana sesleniyor, kapıyı açmam hakkında bir şeyler söylüyordu.

Yok olmak istiyordum. Tüm dünyadan saklanmak istiyordum. Bir daha kimsenin beni görmeyeceği, kimseye ulaşamayacağım bir yerde olmak istiyordum. Ama onun yerine bana doğduğumdan beri yalan söyleyen insanlarla aynı evde duruyordum. Onlara koyabileceğim tek mesafe odamın kapısıydı.

Alkım'la o yoldan geçerken içimi öyle iğrenç bir korku kaplamıştı ki hissettiğim hiçbir korkuya benzemiyordu. O korkuyu hatırlamak bile çok kötüydü. Peki ya o korkunun ait olduğu anıyı hatırlamak? Onun daha beter olduğu aşikârdı.

"Hira, kızım aç kapıyı."

"Git başımdan!" diye bağırdım. Annem görmek istediğim son insan bile değildi. Şu an kimsenin yüzüne bakmak istemiyordum. Aynada kendi suretimi görmek bile midemi bulandırıyordu. Neyle nasıl savaşacağımı bilmiyordum artık. Yolumu kaybetmiştim ve bana yol gösteren kimse yoktu. Güvendiğim kimse yoktu ve buna ben de dâhildim.

"Hira, lütfen aç kapıyı. Senin için endişeleniyorum."

Sinirle yatağımdan kalkıp kapıyı açtım ve önünde bekleyen annemin suratına sinirle baktım. "Öyle mi? Endişeleniyor musun benim için? Bu hâlde olmamın sorumlusuyken bir de?"

"Kızım..."

"Kızım deme bana! Buna hakkın yok senin, anlıyor musun? Ya sen nasıl bir annesin? Kendi evladına nasıl kıyarsın? Görmüyor musun halimi? Bana ne yaptığını görmüyor musun?"

"Seni hayal kırıklığına uğrattığım için çok özür dilerim. Emin ol seni korumak için yaptım hepsini. Ama korumayı beceremedim, haklısın. Sana daha çok zarar verdim. Anneliği beceremedim. Çok özür dilerim yavrum. Beni affetmeyeceksin, biliyorum. Elimden artık ne gelir emin değilim."

"Evet, bundan ben de emin değilim." Bağırmaya dermanım kalmadığı için sesim kısık çıkmıştı. Gözlerimi annemin yüzünden çekip konuştum. "3 yıl önce neden evden kaçtım ben?"

Başıma gelen tüm kötü şeylerin sorumlusu o gündü. O gün evden çıkmasam belki de başıma hiçbir şey gelmeyecekti. Beni Altan'la kaçmaya iten sebebin ne olduğunu merak ediyordum. Bu bir telafi olmayacaktı. Yaşadıklarımın, henüz hatırlamadığım o iğrenç gerçeklerin telafisi olmayacaktı. Şu saatten sonra hiçbir şey beni iyi hissettiremezdi gerçi.

"Melih hapisten çıkmıştı ve bana senin için geleceğine dair bir not yollamıştı. O yüzden seni okuldan almaya karar vermiştik. Bunu öğrendiğin için kaçtın."

"Yani sizin saçmalıklarınız yüzünden." Sinirle gülüp kafamı iki yana salladım. "Babam olma ihtimali olan bir adamdan niye korudunuz beni? Bırakın bulsaydı. Belki sizden daha iyi becerirdi bu ebeveynlik işini. O zaman başıma tüm bunlar gelmemiş olurdu." Sesim son cümlede o kadar kısık çıkmıştı ki benden başka kimse duyamazdı. Annem de duyamamıştı.

GÖKKUŞAĞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin