00:00 // kim sunggyu

twenty-nine

*Bölümde bahsi geçen şarkı multimedyadadır.*

kyuzizi: Günlerimi aydınlatan güneşim... (07:56)

kyuzizi: Günaydın. (07:56)

margherita: Günaydın~ (07:58)

kyuzizi: Hayret, sen bu kadar erken kalkar mıydın uykucu? (08:03)

margherita: Uyku tutmadı. (08:04)

margherita: Tüm gece uyanıktım. (08:04)

margherita: O yüzden yani. Yoksa biliyorsun; Saat 10 olmadan uyanmam. (08:04)

kyuzizi: Beni düşünmekten uyuyamadın değil mi? (08:05)

margherita: Öyle diyelim öyle olsun, huh? (08:07)

kyuzizi: Bir sorun mu var sevgilim? (08:07)

margherita: Sadece uyuyamadım işte... (08:07)

margherita: Gece yatmadan önce bir ağrı girdi kalbime. (08:08)

margherita: Tekrar kötüleşmeye başladığımı sanıp çok korktum. (08:08)

margherita: Ama doktor sapasağlam olduğumu söyledi. (08:08)

margherita: İnanmak gelmiyor içimden. Sanki bu hastalık asla geçmeyecekmiş, ben asla iyi olup geri kalan hayatımı seninle yaşayamayacakmışım gibi hissediyorum. (08:09)

margherita: Zaten öyle hissederken bir de o ağrı girince kalbime, uyku tutmadı. (08:09)

kyuzizi: Deiji-ah... (08:10)

kyuzizi: Seni anlayabiliyorum. (08:10)

kyuzizi: Fakat öyle düşünme. (08:10)

kyuzizi: Hasta olmayacaksan bile psikolojik olarak kendini hasta olduğuna inandırıp cidden hasta olabilirsin. (08:10)

kyuzizi: Elinde olmadığını biliyorum ama, sadece bir kez dene. (08:11)

kyuzizi: Eminim ki bu seni iyi hissettirecektir. (08:11)

kyuzizi: Rahatça yanına gelip, seninle zaman geçirmeme sadece bir hafta kaldı. (08:11)

kyuzizi: Sadece bir hafta sonra sen hastaneden taburcu olacaksın, ben de dünya turunu bitirip diğer tüm planları erteleyeceğim. (08:12)

kyuzizi: Sonra da hep beraber olacağız, tamam mı? (08:12)

kyuzizi: Şimdi git ve o güzel gözlerin kanlanmaktan başka bir kavrama geçiş yapmadan önce uyu. (08:13)

kyuzizi: İstersen senin için şarkı söyleyeceğim, istiyorsan telefonu aç. Belki uyumana yardımcı olur. (08:13)

kyuzizi: Şimdiden iyi uykular, sevgilim. (08:13)

*Her zaman aynı gökyüzünün altında her zaman aynı yerde

Burada olmaman dışında, farklı hiçbir şey yok.*