Baş ağrısı ile uyanmak berbat.Sabaha karşı eve gelmiştim,yorgunluktan uyuya kalmışım.Ama yinede Meryem ile konuşmak bana çok iyi gelmişti.Meryem benim hayatım olmuştu.Bana her zaman anne,kardeş ve dost olmuştu.Yaşının vermiş olduğu olgunlukta vardı tabi.Zor zamanlarımda hep yanımda oldu.Şuan onun koltuğunda oturuyorum.Hasta olunca bırakmak zorunda kaldı ve yerine benim geçmemi istedi.Onun bu isteğini geri çeviremezdim.Benim için çok değerli bir insan.Dün akşam verdiği fikirleri hatırladım ve yataktan kalkıp kıyafetlerimi giydim.Bugün biraz salaş giyinmem icap etti. Arzu'yu arayıp ona bugün gelemeyeceğimi beni oyalamasını söyledim.Elimdeki adrese baktım.Siyah Wolsvagen arabamın anahtarını alıp evden çıktım.Yol üzerindeki Kahve Dünyasına uğrayıp acı bir kahve aldım.Adres İstanbul'a 4 saatlik uzaklıkta Ağva'nın bir köyünde idi.Yolda giderken canım sıkıldı ve sesine aşık olduğum bir adam vardı.Maître Gims'ten Je Te Pardonne'yi açtım.Tüm keyfim yerine gelmişti.Yol boyunca aynı şarkıyı dinledim.Adrese gelmiştim,çok ıssız bir yerdi.Arabadan inip bahçeye doğru yürüdüm.Bir anda yağmur bastırdı.Çelik kapıyı itip evin kapısına koştum,evde hiç bir hareket veya ses yoktu.Kapıyı çaldım hemde yaklaşık 10 kez.Çantamı açıp cüzdanımı aldım,kapı açmak için kullandığım kredi kartımı çıkarttım.Kapıyı biraz zorladıktan sonra açıldı,zaten eski bir ev eski bir kapı kolay oldu.İçeri girdim kapıyı kapattım.Ev çok pis kokuyordu,belli ki pasaklı bir kadındı.Üst kata çıktım,yatak odasını bulup oraya girdim.Yatakta yatan bir kadın olduğunu gördüm,yanı başında ve yerlerde bira şişeleri vardı,oda leş gibi kokuyordu.Fena sızmış olmalı.Onu uyandırsam mı acaba diye düşündüm.Sonra telefonunu buldum,numaramı Koruyucu Melek diye kaydettim.Masanın üstüne yazdığım mektubu bıraktım.Sonra odadan çıktım ve banyoya yönelip tüm muslukları açtım.Alt kata inip televizyonu açtım.Son olarak mutfağa gidip muslukları sonuna kadar açtım ve fırını çalıştırdım.Çantamı alıp evden çıktım sinsice gülmeye başladım.Arabaya koşup hemen içine attım kendimi,yağmur çok hızlanmıştı.En sevdiğim şeyde yağmurlu havada araba kullanmaktı.İçimdeki tüm sisli hava yağmurla ortadan kalkıyordu.Sanki sonsuzluğa yol alıyormuşsun gibi.Cama çarpan su damlacıkları sanki içimdeki o koca çukuru dolduruyordu.Ruhumu teslim edip herkese uzaktan bakıyormuşum hissine kapılıyorum...
* * * *
-Amirim,iyi misiniz?
-Evet çok iyiyim,neden sordun?
-2 saattir kahve bardağıyla oynuyorsunuz,sürekli dalıp gidiyorsunuz...
-Kafamı karıştıran bir konu var.Bu cinayetler,nasıl olur da hiç bir iz bulamıyoruz?
-Dün yetimhane müdürüyle görüşmeniz nasıl geçti ?
-Çok güzeldi...
-Anlamadım amirim,ney güzeldi ?
-Yani olumsuz bir hareket veya bilgi almadım,güzel bir sohbet ettik,Ceyda ile sürekli iletişim halinde olacağız zaten.
-Amirim size bir şey diyebilir miyim ?
-Söyle bakalım.
-Bence siz kör olmuş olmalısınız,eğer bir kanıt varsa bile görememişsiniz.Sanırım ismini bile kızarak söylediğiniz Ceyda Hanım'dan kaynaklanıyor.
Kamber elindeki bardağı Ali'nin kafasına geçirmişti bile.
-Ahmak herif,söylediklerinde çok haklısın bana yardım etmen gerekiyor.Bu sefer o kalın kafanı kurtardın,çünkü doğruyu söyledin aferin.
-Teşekkür ederim amirim.Kafam biraz acıdı ama mühim değil,benden ne yapmam gerektiğini isteyin yeter,her zaman yanınızdayım.
-Ceyda'nın sekreterinde bir şeyler olduğuna adım gibi eminim.Baş şüpheli olabilecek kapasitede.
-Peki Ceyda Hanım?
-Kafam karışık Ali,işe koyul ve düşünebilmem için bana kahve getir.
* * * *
Merve uyanmak için yatağında doğruldu.Eline bir ıslaklık geldiğini hissetti.Gözlerin açıp gördüğü manzara karşısında şok oldu yatağına kadar evi su basmıştı.Yatağın üzerinde ayağa kalktı ve masanın üzerinde duran mektup dikkatini çekti.Yatağın önünde duran masadan mektubu almak için eğildi.Mektubu aldığında üzerinde yazana anlam veremedi.'Koruyucu Meleğin Serap'.Mektubu açıp içindeki kağıdı çıkarttı ve okumaya başladı..
Sevgili Merve,şuan aklından milyonlarca soru geçiyor olabilir ama bunlar benim umurumda değil.Öncelikle tatlım mektubu okumadan sakın yataktan inme.İlk olarak kızından başlayalım hani şu 2 yaşında İstanbul'a gelip bırakıp kaçtığın.Sonrada ailene denizde boğularak hayatını kaybetti yalanını attığın kızın.O şuan çok mutlu ve çok iyi,gerçi merak ettiğini sanmıyorum.O boğularak ölmüştü dimi? Anne kız sonunuz aynı olmalı bence hayatım.Ama korkma hemen boğularak ölmek çok kolay olur biraz daha yalanlarınla yaşayabilirsin daha zamanın var.Polise gitmek sana bir şey kazandırmaz sadece kaybettirir.Neden mi?Çünkü 2 yaşındaki kızını sevgilisine tecavüz ettirmek daha sonrasında da onu tek başına bırakıp kaçmak.. Hiç masum değil dimi pislik!Şimdi yataktan inip benim için hastaneye kaldırıl olur mu...
Gözlerinden yaşlar akmaya başladı ve transa geçmiş gibi yataktan indi.Suyla tema eder etmez çarpıldı ve bayıldı.Gözlerini açtığında başında ki doktor elimi takip et diyordu.Aklındaki tek soru Koruyucu Melek kimdi ve ne istiyordu ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASLA ACIMA
Mystery / ThrillerBir gün bu sabrım bitip tükenecek! Bir gün bu sessizIiğim sona erecek! İşte o gün geIdiğinde beni üzenIer çok acı hesap verecek!