Aradan 1 hafta geçmişti.Bilgisayardan Merve'nin evini,izliyordum dün Arzu'yu yollayıp her odaya kamera yerleştirmesini istemiştim.Hastaneden çıktığından beri tek yaptığı şey içmek oldu.Ya unutmaya çalışıyordu yada ölümü hızlandırıyordu.Onunla fazla uğraşma sebebim kızına yaptıklarının affedilecek hiç bir tarafı olmamasıydı.Telefonumu elime alıp onu aramak için numarasını buldum.Telefon çalıyordu,kameradan ne yaptığını izliyordum.Ayağa kalkmak için baya çaba sarf etti,yatağın başından telefonunu alıp öylece baka kaldı.Telesekretere bağlanınca kapatıp tekrardan aradım.Şuan rengini bembeyaz olduğunu görebiliyordum.Telefonu açıp kulağına götürdü.Sesi titrek bir tonda...
-Kimsin sen ?
-Orada yazıyor ya tatlım,görmedin mi yoksa bence gördün uzun süre telefonun elinde ayakta kalmandan anladım.
-Nasıl yani beni mi izliyorsun ?
-Ne münasebet tahmin canım.
-Ne istiyorsun benden,madem öldürmek istiyordun neden öldürmedin fırsatın varken.
-Birinin hayatına öylece girip,onlar için değerli bir hale gelip,sonrada çekip gidemezsin öylece.
-Ölümü gerçekten hak ediyorum,ne duruyorsun öldür beni!
-Ölüm fikrini her zaman rahatlatıcı bulmuşumdur.Ama onu bir kurtuluş olarak görmemişimdir,bu saygısızlık olur tatlım.
-Kafayı yememi mi istiyorsun ?
-Bazen boğulman için suya ihtiyacın olmaz,kendi düşüncelerin yeter tatlım...
Telefonu kapattım.Kameradan ona bakıyordum,telefonu duvara fırlattı sonrada kalkıp aldı.Dizlerinin üstüne çöküp ağlamaya başladı.Bilgisayarı sertçe kapattım.Oturma odasına gidip tekli koltuğuma oturdum.Ev çok sessiz olmuştu gerçi yıllardır böyleydi.Bazen özlersin çok yakınında olduğunu bilsen bile dokunmaya korkarsın.Anne sıcaklığı hissetmek istersin yada bir baba.Ama anne çok farklı olurdu herhalde.Ama nereden bilebilirdim ki bu duyguları annem hiç yanımda olmamıştı ki.Yetimhane de büyüdüğüm için her gün buna lanet ediyordum.Benim hayatımı,mutluluğumu çalan insanın bende mutluluğunu çalarım diye büyüdüm.İnsanlar yüzünden hayattan soğudum.Ama yaşamalıydım çünkü hikayenin sonunu merak ediyordum.Ayağa kalkıp banyoya doğru yürüdüm sıcak suyu açıp küveti doldurdum.İçine lavanta ve incir özü karışımı sabundan döküp içine girdim.Gözlerim dolmaya başladı,ağlamaktan hep utanırdım yalnız olsam bile..Gözlerim kararmıştı düşünmeden ağzımdan bir kaç cümle dökülüverdi.
-Seni özlemekten nefret ediyorum.Beni unutmuş olmandan nefret ediyorum.Seni hala umursuyor olmaktan nefret ediyorum anne!
****
Kamber büronun içinde volta atıyordu.Sinirli ve düşünceli görünüyordu.Ali birden masasından kalkıp kolundan tuttu.
-Amirim,lütfen yeter artık.
-Ne yeter Ali! Artık bir iz bulmak için çok zamanımız kaldı,ne yapacağımı bilmiyorum.
-Amirim biraz sabır bulmak için çabalıyoruz.Ama sizi sevindirecek bir haberim var.
-Umarım öyledir..
-Akşam Arzu Hanım'dan randevu aldım,Ceyda ve Arzu ile akşam bir restoranda yemek yiyeceğiz.Aslında benim amacım ağızlarından bir şeyler alıp alamamak.
-Güzel düşünmüşsün Ali.Göründükleri kadar melek mi ikisi de öğrenelim bakalım.Ama onlara tavsiyemdir;herkesin damarına basabilirler,ama benimkinden atlayarak geçmeliler.
****
4 SAAT SONRA
Arzu çoktan gelmişti,kapının önünde arabanın kornasına oturmuş gibiydi sanki.Başım şişmişti 1 saattir kornaya basıyor.Kapıya çıkıp elimle işaret ettim .
-Oraya gelirsem çok fena yaparım seni Arzu.Sen önden git ben birazdan gelirim.
Arzu'yu yollamıştım.Banyoya gidip kırmızı rujumu sürdüm,dudaklar kalın oluca tabi çok çekici görünüyordum.Fazlasıyla güzel olmuştum,siyah mini elbisem,kırmızı çantam,süet topuklu ayakkabılarım ve at kuyruğu saçımla mükemmel görünüyordum.Bu kadar süslenmiş olmamın Kamber ile hiç alakası yoktu sadece niyetlerini biliyordum ve odaklanmalarını engelleyip konu dışına çıkmalarını sağlayacaktım.
Restorana gelmiştim arabamı valeye teslim edip içeri girdim.Kamber ile göz göze gelmiştik.Arzu buradayız diye el sallıyordu.Restorandaki tüm erkeklerin gözlerinin bende olduğunu hissedebiliyordum.Kamber ayağa kalkıp elini uzattı bende selam verdim.Yerime oturduktan sonra tekrardan tanıştık.Yemekleri sipariş etmiştik.15 dakika sonra yemeklerimiz geldi.Kamber tam karşımda oturuyordu.Ali ile Arzu koyu bir muhabbete girmişti bile bizde arada onlara katılıyorduk.Arzu içkiyi biraz fazla kaçırdığı için saçmalamaya başlamıştı bile.
ALİ-Arzu Hanım boynunuzdaki kolyenin anlamı nedir?
-Koruyucu meleğimiz bu bizim...
Kamber ve Ali birbirine baktılar.Of Arzu başımızı yakacaksın.Senin içki neyine..Bacağına cimcik atıp uyarmaya çalıştım onu.Ama nafile ipin ucu kaçmıştı..
KAMBER-Koruyucu melek derken kimden bahsediyorsunuz?
-Aman dikkat edin gözü üstünüzde,bu sorulardan hiç hoşlanmaz...
Eyvah bittim galiba diye düşünmeye başladım.Bir şeyler yapmam lazım.Ayağa kalktım ve sinirli bir şekilde sandalyemi geri itip çantamı aldım.Onlara dönüp,
-Yazık!Gerçekten çalışanımı sarhoş edip sorular sormak çok acemice oldu.Kamber Bey,hayal kırıklığına uğradım oysaki samimi bir görüşme sanıp bu kadar hazırlanmıştım.İyi akşamlar..
-Bir dakika Ceyda Hanım yanlış anladınız öyle bir niyetimiz yok.Lütfen gitmeyin...
Aferin kızım iyi iş çıkardın.Kamber Bey şimdi aşk acısıyla yaşasın.Oradan çıktıktan sonra arabamın gelmesini bekledim.Arabama bindim ve restorandan Kamber koşarak peşimden geliyordu.Daha çok kızıp gaza bastım eve geldim duş alıp yatağıma yattım.Yarın ilk iş Arzu'yu parçalamak olacak...Benim bir amacım var onun için yaşıyorum,ona ulaşana kadar ölmeyi planlamıyorum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASLA ACIMA
Misterio / SuspensoBir gün bu sabrım bitip tükenecek! Bir gün bu sessizIiğim sona erecek! İşte o gün geIdiğinde beni üzenIer çok acı hesap verecek!