Max: Günaydın! ☀️ Nasılsın?
Ben: Sanada Günaydın. Üzgünüm biraz geç cevap verdim.
Max: Sorun yok. Ben aslında bugün birşeyler yapalım mı dicektim.
Ben: Bugün iş bulmam gerekiyor.
Max: Seni götürürüm. Olur mu?
Ben: Zahmet olmasın.
Max: Ciddi misin? Ben yabancı değilim benden korkma. :)
Ben: Tamam o zaman. ;)
Max: Ne tür bir iş istiyorsun ona göre buluruz.
Ben: Şey farketmez. :)
Max: Bir pastane açabilirsin.
Ben: Açmak? Ben ancak çalışabilirim.
Max: Sende insansın dimi.
Ben: Evet ama çok masrafa girersin.
Max: Sana az kalır desem.
Ben: :) İşte Seni Bu Yüzden Seviyorum.
Max: Param için mi? :D
Ben: Hayır kibar olduğun için :)
Max: Şakaydı zaten.
Ben: Neyse ben giyiniyorum o zaman.
Max: Tamam adresi ver seni almaya geliyim.
Ben: Sarı Sokak Pamuk Caddesi 5/4
Max: Sen giyin ben geliyorum.
Ben: Peki.
Tamamen unutmuştum Emma'yı sevgilisi olan birisine böyle davranmamam lazım. Yaptığım çok ayıp. Napıcam o gidene kadar odada kalıyım o zaman.
Yarım saattir odada durdum sonra Max beni aradı:
Max: Nerdesin yarım saattir.
Ben: Bugün gitmeyeceğim sen sevgilinle dolaş.
Max: Gitmiyorsun ve bana söylemedin yarım saattir buradayım oysaki.
Ben: Üzgünüm neyse sen Emma ile gezersin bugün.
Max: Emma ile çok sıkılıyorum.
Ben: Dıştan hiç öyle görünmüyor. Çok mutlusun gibi.
Max: Senin yanındayken daha mutluydum.
Ben: Daha? Demek Emma ile de mutlusun! Git o zaman mutlu ol!
Diyip yüzüne kapadım. Ne yapıyordum davranışlarım çok saçmaydı. Çok kızmıştım ve ne dediğimi bilmiyordum ne yapmıştım. Nedensizce kızmıştım ona. Üzülmüştür eminim. Bir saat sonra aradım. Açarken gayet mutluydu.
Kesin Emma ile olduğu içindi. Emma ile partideydi kesin. Sonra telefonu kapadım. Emma ile gayet mutlu onları üzmeye hakkım yok benim. Onu hiç sevmemeliydim bu kadar bağlanmamalıydım. Sonunu bilmeliydim , haddimi de. Artık bileceğim. Akşam olmuştu annem gelmişti. Biraz ekmek ve su getirmişti ve bir pasta vardı Ben: Anne bu pasta kimin?
Annem: Kızım bugün doğum günün ya.
Ben: Doğum günü?
Annem: Biliyorum baban izin vermezdi ne olduğunu bilmiyorsun doğum gününün bugün sen doğmuştun elimizdeydin minicik ayakların , ellerin vardı.
Ben: Tamam o zaman kutlayalım.
Annem: Sana hediye alamadım ama bu pastaya hediye de.
Ben: Pasta nasıl birşey daha önce gördüm ama yemedim.
Annem: Tatlı birşey canım.
Ben: Tamam hadi yiyelim o zaman.
Pastayı masaya koymuştuk ben ekmek yemedim pastanın tadı gerçekten güzelmiş.
Pastayı yedikten sonra odama çıktım. Ve yatağıma girdim.
Sabah olduğunda Max bana şöyle yazmıştı.
SON!
Esra Kurt (Yazar): Umarım beğenmişsinizdir. Yeni bölümler geliyor..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siyah Papatya
RomantizmSevdiği İçin herşeyden vazgeçecek bir kız. Tanımadığı birine aşık oldu. Gizli tek bir seveni. Evleneceği bir adam. Bir sürü değişik duygu. Bir sürü tuhaf olay. Sırlarla dolu bir kitap. Sevmek mi? Sevilmek mi? Bir karar herşeyi değiştirecek. Hayatını...