Sanırım hayatında benim varolabileceğim bir zaman ve mekan yok.
Seni özlediğim ve görmek için çılgınca istek duyduğum doğru. Kapıdan çıktığın anda özlediğim, saatlerce karşında oturduktan sonra aynı akşam yine görmek istediğim doğru.
Tıpkı senin gibi benim de hayatım sayısız ayrıntıyla, çalan telefonlarla, ertelenen sorumluluklarla, kaçtığım insanlar ve zorunluluklarla dolu. Bir de onlarla dolu günleri taşıyabilmek için edindiğim alışkanlıklar...
Senin yüzün bir anda hepsini birden unutturabilirdi.