Bir kahve fincanı aldım yalnızlığımın yanına.. Bir sigara yaktım inceden.. Yağmuru seyrettim uzun uzun ve yağmurdan kaçan insanları.. Bir kitap aldım elime okurum diye çabuk sıkıldım, bıraktım hemen.. Odamın penceresini kapattım hayallerin yüzüne.. Bu gece soğuk olmasın istedim, bu gece üşümesin umutlar...
Ben aysız gecelerde çocukluğuma mektup yazarım hep.. İnceden bir selam gönderirim çocukluğumda uçuramadığım uçurtmalarıma.. Ve batan gemilerim gelir aklıma, üzülürüm kaderlerine.. Evimizin bulunduğu sokağın başında beklerim çocukluğumun küflenmeye yüz tutmuş umutlarını.. Pembe panjurlu bir ev hayal etmem hiçbir zaman, benim hayallerimde sıcak renklere yer yoktur çünkü.. Sen baharı yaşarken tüm benliğinle benim gönlümü ayaz vurur her demde...
Saçların dağınık bugün, hangi hoyrat rüzgar sıktı canını.. Gözlerinde akşam güneşinden kalma bir kızıllık, gelincik tarlası gibi.. Ağlamış olamazsın.. Sen ağlarsan kıyameti beklemez bu şehir, kıyar canına.. Ellerin titriyor, üşümüşsün sanırım biraz.. Oysa en keyifli sabah kahvaltını bugün yapmış olmalısın.. Dudağına küçük bir tebessüm yerleştirdim, bir gülücük kondur sabaha, güller açsın gönül bahçende.. Gözlerin bir liman kenti hatırası bana, sakın kapatma...
Giderken kendine iyi bak demiştin.. Beni affet, sensizlikte kendime iyi bakmak gelmiyor içimden.. Gel desen sana gelemeyecek kadar sarhoş özlemlerim.. Bir acı kahve deva olur belki acılarıma.. Usulca yakarım sigaramı ve seni çekerim her nefeste içime.. Oturaklı bir yazı yazarım sonra sana.. Her satırda seni anlatan, her kelimede seni haykıran... Cümlelerimin sonuna hep iki nokta koyarım, daha anlatacak çok şey var anlamında.. Seni anlatmaya yirmi dokuz harf eksik kalır, ben de kendi alfabemi oluştururum o zaman.. Ve tüm isimler, bu şehir, bu gece, bu özlem senle başlar ama sensiz biter.. Sen anladığını zannedersin, bense hiçbir zaman anlaşılamayacağımı bilirim...
Ve sözlerin gelir aklıma.. Puslu bir Akdeniz akşamında susamışken gözlerim gözlerine geçmişin yansıması hayat bulur yanaklarımda.. Seni ıslattığım için üzgünüm, yanaklarımda kurumanı istemezdim asla..
Soğuk bir kış akşamında doğmuştun gönlüme.. Kimsesiz bir sonbahar akşamında da gittin ardına bakmadan.. Bensiz yolculuklara alışkın olmadığını düşünmüştüm oysa.