Kaç insan verdiği değer ve önemin karşılığını tam anlamıyla ya da fazlasını geri alıyor? Bana göre çok az... Bencil, egolamanyak ve 'yapım bu benim' diyip kenara sığınan bu çirkef topluluğun içerisin de kim layığını görebilir..? Saf ve iyimser olan insanların duygularıyla, hayatlarıyla oynayamaya doymayan, asla akıllanmayan kuru topluluk! Ne yapabilirsin ki, böyle alışınca ve haketmeyen birine bu kadar bağlanınca... Başka ne yapabilirsin? Laf olsun diye söylenen sözlerle kendini avutmaktan başka ne yapabilirsin?
Yaralı ve çaresizlik içinde ona bağlanman, sadece onu beş dakika dahi görmek için emek vermen, çırpınışların kimin umurunda? Saatlerce konuşman, sana inanmadığını söylediğin de ona kendini inandırmak icin çabalaman, kalbinin en icinden konuşurken gözlerinden yaşların damla damla düşmesi... Karşılığını dahi almıyoruz bunlara rağmen.. Doğru kişi ya da doğru zamanlama, hic mi denk gelmez acaba?
Görmek için neredeyse yalvarmaya başlamış bir durumdasın. Haftalar, aylar geçmiş ama uzaktan uzağa hissediyorsun içinde... Yalnızlık içinde yalnızlığı yaşıyorsun, tükenmişlik hadsafada... Tek derdin onu görmek, peki neden?
Öpmek için mi? Biraz daha kalbini kazanıp günün birinde kirli oyunlara alet etmek için mi? Tipini merak ettiğin için mi, ne için..? Kendime sorduğum da bu soruyu cevap hep aynı ; sadece sarılmak için, ve geliyor devamı içimden :
'Belki geçer o zaman dertler, sıkıntılar bir an olsun uzaklaşır kokusunu içime çeke çeke sarıldığım da... Düzelir belki kısa süre de olsa çoğu şey... Beklediğime değer belki onu. Terkeden olmasına rağmen, yine benim ulaşmam hiç mi ifade etmiyor birşeyi? Peki ya, ne zaman görüşelim lafı açıldığında bir bahane üretmene rağmen sabırla ve umutla beklemem? Sence doğru insan mısın? Hiç düşünmedim, ama inanıyorum! Sen o'sun. '
Karşılık gelmiyorsa bende onun gibi olacağım düşüncesiyle yola çıkıp, kaç kez yolda kaldın? Kaç kez ' aptal gibi davranma, bu nasıl bir davranış ' sözüne, senin gibiyim işte diyebildin? Bunu yaptığın zaman kazanacaksın ve günün birinde s*ktir git demeyi öğrendiğin de yanında daha fazla insan olacak!
Geçecek günler ona dokunamadan, gülüşünü göremeden, gözlerinin içinde boğulamadan... Öylece bomboş geçecek günler. Karamsarlık saracak dört bir yanını ama yine de taviz vermeyeceksin umudundan... Bahaneler uydursa da, sana gelemem diyip eğlencelere ya da başka yerlere gitse de ölmeyecek umudun, bırakıp gitse bile ' belki birgün bir yerde...' diyeceksin içinden ; lâkin umudun asla ölmeyecek.