BÖLÜM 2-Paslanmış Ama Eskimemiş Kabuslar

23 3 0
                                    

Merhabalar... İkinci bölümle karşınızdayım. Uzun sürdüğünün farkındayım ama bölümler hazır değil ve nasıl yazacağımı da tam bilemiyorum. Daha doğrusu sizleri sıkmamak için heyecanlı ve akıcı bir şeyler yazmak istiyorum. Ancak ilk bölümler olduğundan dolayı yavaş ilerliyor. Azra'nın geçmişte yaşadıklarını yavaş yavaş öğreneceğiz. Bu şekilde gizem bırakmaktan hoşlanıyorum. Sanırım biraz tarzım bu. Umarım yeni bölümü beğenirsiniz. Keyifli okumalar deilerim...





Karanlık sokakta ağlayarak ilerliyordu. Gözyaşları çenesinden yerlere akıyordu. Az önce yaşadığı dehşet anları aklından gitmiyordu. Canının bir parçasını bırakmıştı o evde. Ve o pislik herif amacına ulaşsaydı kendi canını da kendi elleriyle bırakacaktı o odada. Çünkü biliyordu ki istediğini ondan alabilseydi yaşayamazdı son verirdi hayattaki günlerine.


Gözyaşları yüzünden önünü göremiyordu. Farkında değildi yürüdüğü pis sokakta onu izleyen gözlerin. Dalgınca yürürken önünde duran büyük cüsse sayesinde sonunda adamı fark edip gözlerini yerden kaldırdı.


"Ooo güzelim senin gibi bir sosyete gülü nasıl düştü buralara." diyen adamın yüzünü görebilmek için koluyla gözlerini sildi.  Korkudan yüzü bembeyaz kesilmişti. Geriye doğru bir adım attı. Atmasıyla da adam kirli ellerini uzatıp kolunu yakaladı.


"Nereye böyle güzelim konuşuyorduk. Hem daha seninle işimiz bitmemişti. Bence biraz eğlenmeliyiz, senin gibi bir parça kaçmaz." diyen adamın dibine girmesiyle burnuna gelen ağır içki kokusu midesini kaldırdı.


"Bırak beni! Ne istiyorsun benden? Lütfen bırak." diyerek hıçkırdı genç kız.


"Şimdi anlarsın güzelim ne istediğimi." diyen adam üzerindeki elbiseyi sıyırmaya başladı. Bu arada boynunu sömürüyordu. Attığı çığlıkları duymuyor çırpınışlarını engelliyordu.


"Senin de hoşuna gidecek. İşimiz bittiğinde tekrar isteyeceksin, inan bana güzelim." Demesiyle adamın yüzüne tükürdü.


"Seni sürtük! Yüzüme tükürmek ha?"


Yanağına yediği tokatla yere yapışan genç kızın ağzına kan tadı geldi. Yere düşmesini fırsat bilen adam hemen üzerine çıktı, işine kaldığı yerden devam etti. Bir süre sonra yorulmaya başlayan genç kız yolun sonuna geldiğini düşündü. Kaderiydi bu herhalde. Kurtulamıyordu hazin sonundan. Her şeyin bittiğini düşünürken gözüne yerdeki kırık cam parçaları ilişti. Hiç düşünmeden eline aldığı büyük cam parçasını adamın karnına geçirdi. Acıyla inleyen adam üzerine devrildi. Onu zorla üzerinden atarak birkaç başarısız denemeden sonra ayağa kalktı. Hızla geldiği yöne koşmaya başladı. Ana caddeye çıktığında soluklanmak için durdu. Önüne gelen saçlarını geriye atmak için kaldırdığı ellerini görünce dehşete düştü. Elleri kan içindeydi. Yaptığı şeyin yeni farkına varmıştı. Katil olmuştu, birini öldürmüştü. Yerden kalkamayan adam aklına düşünce yaşayabileceğini düşünmedi hiç. Katildi o katil... Bacakları onu taşıyamadı. Yere dizlerinin üstüne çöktü. Hıçkırarak ağlarken bir yandan ellerini hiç durmadan yere sürtüyordu. Sanki olanları geri alabilirmiş gibi. Gözleri kararırken sonunda olduğu yere yığıldı kaldı. Soğuk beton ona yatak oldu.


Ağlayarak uyandı uykusundan genç kız. Yaşadığı dehşet anlarını yeniden yaşamıştı. Kabusları paslanmıştı belki zaman geçtiğinden ama asla eskimemişlerdi. Onu bırakmıyorlardı. Boğazı yanıyor su içmesi gerekiyordu. Yatağından kalkmak için yorganı üstünden kaldırır kaldırmaz titremeye başladı. Çok üşüyordu yine sırılsıklam terdi çünkü. Üzerine bir ceket aldı ve su içmek üzere aşağı inmeye başladı. Mutfağa hiç gitmemişti yerini bilmiyordu. Ama en alt katta olduğunu tahmin ediyordu. Aşağı kata indiğinde dış kapının açıldığını gördü. Ardından da içeri girenin Atilla olduğunu anladı. Atilla da onu görmüştü. Ona yaklaştı.


KADERİNE RAZI GELME (Bölümler yazmakta olduğum kitaplar tamamlanınca gelecektir)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin